Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1870 E. 2019/444 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1870
KARAR NO : 2019/444
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2017
NUMARASI : 2015/225 E. – 2017/57 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/03/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; 22/08/2014 olay tarihinde davacının desteği … içinde yolcu olarak bulunduğu davalı …’nin sürücüsü, davalı ….nin ZMM sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın dava dışı … plaka sayılı araca arkadan çarpması sonucu davacının desteğinin vefat ettiğini ve davacının destekten yoksun kaldığını belirterek HMK.107 maddesi uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000,00-TL (ıslah ile 78.973,25-TL) destekten yoksun kalma tazminatının sigorta için dava tarihinden diğer davalı niçin ise kaza tarihinden itibaren, 100.000,00-TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren davalı …’den olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmişti.r.Davalılar; davanın reddini talep etmişlerdir.Mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davasının kısmen kabulü ile 2.000,00-TL maddi tazminatın davalı … için olay tarihi olan 22/08/2014; davalı … Açısından dava tarihinden; 48.542,90-TL maddi tazminatın ıslah tarihi olan 13/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile ölenin mütafarik kusuru ve hakkaniyet ilkesi de göz önüne alınarak 8.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine karar vermiştir.Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece ,faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğini, hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu, ayrıca hatır taşıması ve müterafik kusur indirim oranlarının fazla olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 22/08/2014 olay tarihinde davacının desteği … içinde yolcu olarak bulunduğu davalı …’nin sürücüsü, davalı ….nin ZMM sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın dava dışı … plaka sayılı araca arkadan çarpması sonucu davacının desteğinin vefat ettiğini ve davacının destekten yoksun kaldığı anlaşılmıştır.Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 1-Ölen desteğin, ehliyeti bulunmayan ve birlikte alkol aldıkları davalı sürücünün aracına yolcu olarak binmesinin müterafik kusur olduğu bu nedenle hükmedilen tazminattan %20 oranında indirim yapılmasının yerinde bulunduğu anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin HMK.353/1-b/1 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerektiği,2-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacının desteğinin olayda ölmüş bulunması, desteğin yaşı, davacıların ölenle yakınlık durumu ve, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. 3-Davalı …’nin hazırlık soruşturması sırasında ve Sulh Ceza Mahkemesinde verdiği ifade de davacının desteği ölenin çocukluk arkadaşı olduğu, beraber gezdiklerini ve içki içtiklerini belirtiği bu nedenle olayda hatır taşımasının bulunduğu göz önünde tutulduğunda bu yönde yapılan hatır taşıması indiriminin doğru olduğu, 4-Davacının haksız fiile dayanması nedeni ile ıslah edilen tazminat miktarı yönünden de davalı … şirketi için bu davalının daha önce temerrüde düşürülmediğinden faiz başlangıç tarihinin dava tarihi, diğer davalı … için ise faiz başlangıç tarihinin olay tarihi olarak belirlenmemesinin hatalı olduğu,Göz önünde tutulduğunda yukarıda açıklanan 1 ve 3 numaraları bentte belirtilen nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.353/1-b/1 maddesi uyarınca reddine, 2, ve 4 numaraları bentlerde belirtilen nedenlerle davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulü gerektiği ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın yukarıda belirtilen 2 ve 4 numaralı bentlerde belirtilen nedenlerle kaldırılarak HMK.353/1-b/2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1- İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2017 tarih ve 2015/225 E., 2017/57 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE,
1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 31,40-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,1/3- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,2- İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2017 tarih ve 2015/225 E., 2017/57 K. sayılı kararının HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2/1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 50.542,90-TL maddi tazminatın davalı … için olay tarihi olan 22/08/2014, davalı … Açısından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,2/2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile ölenin müterafik kusuru ve hakkaniyet ilkesi de göz önüne alınarak 35.000- TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,2/3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 5.843,43- TL. Harçtan peşin alınan 611,30-TL. harcın mahsubu ile bakiye 5.232,13-TL. harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,2/4-Maddi tazmitanı yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.909,72-TL. nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,2/5-Manevi tazmitanı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.200- TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,2/6-Manevi tazminat yönünden Red edilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 1.980 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’ye ödenmesine,2/7-Davacı tarafından yapılan 376,09-TL ilk gider, 288 TL tebligat ve müzekkere gideri ile 500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.164,09-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 556,039-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.07/03/2019