Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1851 E. 2019/711 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1851
KARAR NO : 2019/711
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2017
NUMARASI : 2014/1364 E.- 2017/641 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ 11/04/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan, davalılardan …’ün sürücüsü, diğer davalı …’nin işleteni olduğu, … plaka sayılı otobüsün, kusurlu bir şekilde çarpması sonucunda, 14/11/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vekil edeninin kızı destek … ‘nın hayatını kaybettiğini, sigorta şirketine yapılan başvuru sonucunda vekil edenine bir miktar ödeme yapılmış ise de, bu ödemenin yetersiz olduğu ileri sürülerek, fazlaya ilişen haklar saklı olmak kaydıyla, cenaze ve defin giderleri ile destekten yoksun kalma tazminatına karşılık olmak üzere, 1.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 60.000,00-TL manevi tazminatın da davalı … şirketi dışındaki davalılardan, kaza tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, 03/05/2016 günlü ıslah dilekçesi ile de cenaze ve defin giderleri ile ilgili istek miktarını 7.830,72-TL’ye, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin istek miktarını ise 89.471,27-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalı … şirketi vekili cevabında özetle; kazaya neden olduğu ileri sürülen … plaka sayılı aracın, vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı bulunduğunu, sigortacının sorumluluğunun araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava açılmadan önce yapılan başvuru sonucunda yapılan ödeme nedeniyle, herhangi bir bakiye sorumluluğunun kalmadığını, sorumlulukları yoluna gidilecek olur ise de, kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini; cenaze ve defin giderlerinin dolaylı zarar olması nedeniyle poliçenin teminatı dışında bulunduğunu, kaza tarihinden faiz istenilmesini kabul etmediklerini ve avans faizi talebinin de yerinde bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesine karşı da zaman aşımı definde bulunmuştur.Diğer davalı vekilleri ise ayrı ayrı verdikleri cevaplarında özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları, olayla ilgili Alanya 5.Asliye Ceza Mahkemesinde görülen 2013/489 esas sayılı ceza yargılamasına ilişkin dava dosyası ile tüm dosya kapsamı gözetilerek; davacının kızının ölümüyle sonuçlanan kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün %75, müteveffanın ise %25 oranında kusurlu olduğu benimsenmek suretiyle, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda,”1-Davanın kısmen kabulü ile,89.491,27 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 7.830,72 TL cenaze ve defin masrafları olmak üzere toplam 97.321,99 TL nin kaza tarihi olan 14/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ( davalı … şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak ve faizin 24/10/2014 tarihinden itibaren işlemesi kaydıyla ) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,2- 40.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.Karara karşı, davalı … şirketi vekili ile davalı …vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı … şirketi vekilinin istinaf nedenleri; hükme esas alınan hesaplamanın sigorta şirketince yapılan ödeme tarihindeki verilere göre yapılması ve bundan sonra ödemenin yeterli olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, bunun yapılmamış olmasının doğru olmadığı, ayrıca hesaplamaya esas alınan gelirin ve destek paylarının da hatalı belirlendiği, yapılan ödemelerin güncelleştirilmesinin de usulüne uygun yapılmadığı ve ayrıca cenaze ve defin giderlerinin yerel örf ve adete göre belirlenmesi gerekirken, davacı tarafın kendi değerlerine göre yaptıkları harcamaların tahsiline karar verilmesinin de doğru olmadığı hususlarına yöneliktir.1-Davalı …vekili tarafından sunulan 13/06/2017 günlü istinaf dilekçesinde, gerekçeli karar taraflarına tebliğ edildiğinde, istinaf gerekçelerini mahkemeye sunacakları bildirilmiştir.13/06/2017 günlü dilekçeye göre istinaf nedenleri, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna ilişkindir.6100 sayılı HMK’nin 352. maddesi ile istinaf başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında Bölge Adliye Mahkemesinin öncelikle gerekli kararı vereceği düzenlemesi getirilmiştir.Aynı kanunun 355. maddesinde ise istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak kamu düzenine aykırılık varsa re’sen gözetileceği hükmü mevcuttur. Dosyada kamu düzenine aykırılık saptanmamıştır.Davalı vekilince dosyasına sunulan 13/06/2017 günlü istinaf dilekçesinin gerekçesiz olduğu, davalı vekiline gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde 25/08/2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, 13/06/2017 günlü dilekçe dışında başka bir dilekçe sunulmamış bulunduğu anlaşılmakla; HMK’nın 352 maddesi gereğince davalı …vekilinin istinaf başvurusunun usülden reddine karar verilmesi gerekmiştir.2-Davalı … şirketi vekilinin istinaf itirazlarına gelince; istinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin giderlerinin tahsili isteğine ilişkindir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle; dosyaya ve Yargıtay uygulamalarına uygun şekilde PMF-1931 Yaşam Tablosu, progressif rant esasları uyarınca, müteveffanın belgelendirilen gelir durumu ile eş ve çocuklara ayrılması muhtemel paylar ile kusur durumu gözetilmesi sonucunda ve davalı … şirketince yapılan ödemenin güncelleşmiş halinin düşülmesiyle düzenlendiği anlaşılan ve denetlenebilir gerekçeler içeren 24/04/2017 günlü aktüer bilirkişi hesap raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; ölenin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadığı, cenazenin ülkesine götürüldüğü anlaşıldığından, bu nedenle yapılan ve belgelendirilen giderlerin cenaze ve defin gideri olarak tahsiline karar verilmesinde de bir yanılgı tespit edilemediğine göre, davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun da esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davalı ….San.ve Tic. Ltd. Şti vekilinin yukarıda başlıkta yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı verdiği istinaf dilekçesi ve isteminin yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle HMK’nın 342,352 ve 355.maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,2-Yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı …vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise; yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı …tarafından yapılan istinafın esasının incelenmemesi nedeniyle peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31,40-TLmaktu istinaf karar ve ilam harcının isteği halinde kendisine İADESİNE,4- İstinaf yasa yoluna başvuran …den alınması gereken 6.648,06-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulurken peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 1.662,10-TL nispi harcın düşümü ile kalan 4.985,96-TL istinaf karar ve ilam harcının davalı …alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,5-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.361/1 hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.11/04/2019.