Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1844 E. 2019/970 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1844
KARAR NO : 2019/970
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2017
NUMARASI : 2014/503 E., 2017/382 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/05/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ve 02/10/2013 tarihli beyan dilekçesi ile; davacının dava konusu … plakalı aracı 02/05/2013 tarihinde dava dışı … satın alarak servis aracı olarak kullanmaya başladığını, aracın kullanımı esnasında aracın klima sisteminin çalışmadığının anlaşıldığını, arızanın giderilmesi için davalı … San. Tic. ve Pazarlama A. Ş.’ye ait servise ve başka servislere başvurulmuş olmasına rağmen arızanın giderilemediğini, durumu davalılara ihtarname göndererek ilettiğini ancak bir sonuç alamadığını belirterek; arızalı olan klima sisteminin değiştirilmesini veya yenilenmesi için gerekli 5.000,00-TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … San.Tic.Paz.A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; açılan davada husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, sorunun üretim kaynaklı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin binek araç( otomobil) üretimi işi ile iştigal ettiğini, dava konusu aracın otobüs olduğunu, yurdışında üretilip …. tarafından ithal edildiğini belirterek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller, temin edilen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; … A. Ş. ile davalı … A. Ş.’nin ayrı şirketler olduğu, davalı şirketin ne üretici ne ithalatçı ne de satıcı olmadığı gerekçesi ile davalı … A. Ş. hakkında açılan davanın dava şartı yokluğu (husumet) nedeniyle reddi gerektiği, dava konusu aracın davalı … Eylül ayında satın alındığı, mevsim itibariyle klima çalıştırılmasının gerekmediği, aracın ilk alıcısı tarafından davacıya satıldıktan sonra davacının Mayıs ayında klimaya ihtiyaç duyması üzerine klimanın aracın arka kısmını soğutmadığını farkederek yetkili serviste başvurduğu, servis formunda klimanın aracın arka kısmındaki koltuklarda soğutma yapmadığının belirtildiği, yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarında, klima ısıtma ve soğutma gücü ile alakalı belgeye rastlanmadığı belirtilerek klimanın komple değiştirilerek basınç gücünün artırımının malzeme işçilik dahil 5.300,00-TL olduğu, araca sonradan monte edilen klimanın menfezlerindeki basıncın dengeli dağıtılımının gerçekleşmediği, aynı marka ve model başka araçların soğutma gücünde sorun olmadığı, basınç kaybı dengeleme işleminin tadilat ile giderilebileceği, tadilat bedelinin 1.500,00-TL olduğu, klimadaki bu bu durumun gizli ayıp niteliğinde olduğu belirtildiğinden, netice olarak aynı neviden tüm araçların klima soğutma gücünde bir sorun olmadığına göre sorunun nenfez basınç dengesi ile alakalı olduğu, klimanın tamamının değişmesi yerine basınç dengeleme masraflarının davalı satıcıdan tahsilinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle;”1-Davalı … A.Ş aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, 2-Davalı … A.Ş. Aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne,-1.500,00 TL klima basınç kaybı dengeleme malzeme ve işçilik bedelinin davalıdan tahsiline,-Fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, bilirkişi raporları ile klima motorunun güçsüz olduğu ve yeterli soğutma sağlamadığının tespit edilmesine rağmen, klima motoru değiştirilerek tadilat yapılması halinde gerekecek masraf yerine, klima motoru değişmeden tadilat yapılması halinde gerekecek işçilik ve malzeme giderine hükmedilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle alacak talebine ilişkin bulunmaktadır. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere,mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, dosya kapsamında temin edilen bilirkişi rapor ve ek raporları ile davaya konu aracın iç donanımının raflı olduğu, menfezler arasındaki basınç kaybının tüm menfezlerde dengelenmediği, havanın ilk sıradaki menfezlerden araç içine dağıldığı arka menfezlere akmadığının belirlenmesine, ayıbın giderilmesi için klima motorunun değiştirilmesinin zorunlu olduğu yönünde bir tespit yapılmamasına, davacının aracı onarıp sattığını belirtmesine rağmen buna ilişkin delilleri dosyaya sunmamasına göre; Mahkemece, araçtaki sorunun nenfez basınç dengesi ile alakalı olduğu, klimanın tamamının değişmesi yerine basınç dengeleme masraflarının davalı satıcıdan tahsilinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle, 1.500,00-TL klima basınç kaybı dengeleme malzeme ve işçilik bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usûl ve yasaya uygun Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/05/2017 tarih ve 2014/503 E., 2017/382 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.15/05/2019