Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1815 E. 2019/668 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1815
KARAR NO : 2019/668
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2017
NUMARASI : 2014/706 E.-2017/335 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ 04/04/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan davalı …nin maliki, diğer davalı şirketin de işleteni bulunduğu… plaka sayılı çekici ile bu çekiciye bağlı ….plaka sayılı aracın sürücüsünün tam kusuru neticesinde dava dışı …. plaka sayılı araca çarpması sonucunda, 12/12/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ….plakalı araçta yolcu olarak bulunan ve vekil edenlerinin oğlu olan …’ın hayatını kaybettiğini, …’ın ölümü ile annesi, babası ve eşinin desteğinden yoksun kaldığını, davacıların sigorta şirketine 24/12/2013 tarihinde yaptıkları başvuru sonucunda hasar dosyası açıldığı halde, kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, ayrıca her bir davacı için ayrı ayrı 50.000,00-TL manevi tazminatın da sigorta dışındaki davalılardan, kaza tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 02/03/2016 günlü ıslah dilekçesi ile de davacı anne … için olan maddi tazminata ilişkin istek miktarını davalı … bakımından 45.378,23-TL’ye, davacı baba … için olan maddi tazminata ilişkin istek miktarını da yine davalı … bakımından 32.896,35-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalı …vekili cevabında özetle; kazaya karıştığı belirtilen … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı bulunduğunu, sorumluluğun araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti olan 250.000,00-TL ile sınırlı bulunduğunu, …’ın ölümü nedeniyle desteğinden yoksun kalan annesine yaptığı başvuru sonucunda 186.524,24-TL ödeme yapıldığını, ayrıca davacılar … ve … vekili Avukat … tarafından Sigorta Tahkim Komisyonunda açılan 2014/E.2436 sayılı destekten yoksun kalma tazminatı isteğine yönelik dosya bulunduğunu, bu nedenle yeniden aynı konuda başka bir talepte bulunamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş, 29/02/2016 günlü dilekçe ile de görülmekte olan davanın konusu ve taraflarıyla aynı olan ve Sigorta Tahkim Komisyonunda görülen dava sonucunda, davacı tarafa 60.256,00-TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 79.077,74-TL daha ödeme yapıldığını, dolayısıyla tüm sorumluluğun tüketildiğini bildirmiştir.Diğer davalılar ise yargılama oturumlarına katılmamış ve cevap vermemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı gözetilerek; davacıların oğlu olan destek …’ın ölümü ile sonuçlanan trafik kazasına karışan ve davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, …’ın ölümü nedeniyle davalı … şirketince ölenin eşi bulunan …’a 186.524,24-TL ve 79.077,74-TL ödeme yapılmış ise de; 24/12/2013 tarihinde davalı … şirketine başvuruda bulunulduğu halde, görülmekte olan davanın davacılarına herhangi bir ödeme yapılmadığının anlaşıldığı, bu durumda davalı … şirketi bakımından 06/01/2014 tarihinde temerrüt halinin oluştuğu, dava dışı bir diğer hak sahibine sigorta şirketi tarafından fazladan yapılan ödemelerin davacıların haklarına engel olamayacağı görüşünden hareketle; 15/07/2016 günlü kök ve 27/04/2017 günlü ek aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda;”1-Davanın kısmen kabulü ile,37.153,66TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı … Tic. Ltd. Şti. Ve davalı …San. Tic. Ltd. Şti.’ nin 500,00TL’lik kısmından 12.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) 06.01.2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine,23.633,20TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı …Tic. Ltd. Şti. Ve davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ nin 500,00TL’lik kısmından 12.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) 06.01.2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine,25.000 TL manevi tazminatın 12.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …Tic. Ltd. Şti. Ve … Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine,25.000 TL manevi tazminatın 12.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Tic. Ltd. Şti. Ve … Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir.Karara karşı, davalılardan …vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; sigorta şirketinin poliçe limitinin 250.000,00-TL olduğu ve …’ın vefatı üzerine yapılan başvuru üzerine, hak sahibi eşi …’a 186.524,24-TL ödeme yapıldığı, hak sahibi eşin tahkim komisyonuna açtığı dava sonucunda da gene 60.256,61-TL’lik bir ödeme daha yapıldığı, tüm bu ödemelerin düşümü sonucunda bakiye limit sadece 3.219,45-TL olduğu halde, poliçe limitini aşar bir biçimde hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı, kaldı ki vekil edeninin sigorta şirketine dava açılmadan önce bir başvuru veya ihbarda bulunulmadığı halde, faizin dava tarihi yerine 06/01/2014 tarihinden başlatılmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir.2918 sayılı KTK’nın 96/1 maddesinde “Zarar görenlerin tazminat alacakları sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacaklarına toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur. “denilmektedir. Aynı maddenin 2.fıkrasında ise; “Başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödeme bulunan iyi niyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır. ” düzenlemesine yer verilmiştir.KTK’nın 96.maddesi hükmüne göre, garameten ödeme ilkesi bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden sigorta bedelinin tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı biçimde bir paylaşım yapılması amaçlanmıştır.Somut olayda, davacıların destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebilecekleri (garameten paylaşım sonucunda) miktarlar bakımından hükme esas alınan 15/07/2016 günlü kök ve 27/04/2017 günlü ek raporda davacı anne … için 37.153,66-TL, davacı baba … için de 23.633,20-TL tazminat hesaplanmış ve ölenin dava dışı eşi …’a da ödenmesi gereken miktarın 189.213,14-TL olduğu belirlenmiştir. Ne var ki, ölenin dava dışı eşi …’a 31/03/2014 tarihinde 186.524,24-TL ödendiği, daha sonra hak sahibi eşin Sigorta Tahkim Komisyonuna açtığı dava sonucunda da kendisine 60.256,31-TL bakiye destek zararına hükmedildiği ve tahkim kararına göre belirlenen tazminat miktarının ferileri ile birlikte 79.077,74-TL olarak dava dışı eşe ödendiği anlaşılmıştır.Bu durumda, kural olarak mahkemece dava dışı bir diğer hak sahibine yapılan ödemenin varlığı nedeniyle, poliçe limitinde sadece 3.219,45-TL kaldığı gözetilerek, buna göre bir karar verilmesi gerekmekte ise de; görülmekte olan davada davacılar vekilinin tüm hak sahipleri adına (eş dahil) davalı … şirketine başvurduğu, ancak tüm ödemelerin sadece bir hak sahibine yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı … şirketinin sorumluluktan kurtulmasını sağlayan KTK’nın 96/2 hükmünde belirtilen, başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeme nedeniyle, ödeme yaparken iyi niyetli olduğu ileri sürülemeyeceğinden ve başvuru nedeniyle temerrüt halinin oluştuğu da belirgin bulunduğundan, mahkemece yazılı biçim ve gerekçeyle karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik tespit edilemediğinden, davalı … şirketi vekilinin tüm istinaf itirazlarının esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … şirketinden alınması gereken 4.152,35-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 1.892,00-TL’nin düşümü ile kalan 2.260,35-TLnispi istinaf karar ve ilam harcının davalı …den alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve görülmekte olan davada davacılar ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulunduklarından her biri için ayrı ayrı belirlenen tazminat miktarları gözetildiğinde; HMK.m.362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.04/04/2019.