Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1811 E. 2019/667 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1811
KARAR NO : 2019/667
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2017
NUMARASI : 2015/1084 E.- 2017/359 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/04/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Gemlik Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 09/08/2017 havale günlü dava dilekçesinde özetle; davalı …Tic.Ltd.Şti’ye ait olan ve davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan çekicinin 23/11/2004 tarihinde vekil edeninin sürücüsü olduğu motosiklete çarpması sonucunda gerçekleşen trafik kazasında davacının yaralandığını, olayla ilgili olarak Gemlik Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/1072 esas sayılı dava dosyasında temin edilen kusur bilirkişisi raporuna göre, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün 6/8 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL maddi ve 14.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 10/03/2014 günlü ıslah dilekçesinde de maddi tazminata ilişkin istek miktarını 43.803,01-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davacı vekili, Bursa Ticaret Mahkemesine verdiği 16/06/2014 günlü dava dilekçesinde de özetle; Gemlik Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın konusunu oluşturan kazanın meydana gelmesine neden olan … plaka sayılı çekicinin davalı …nezdinde trafik sigortalı bulunduğunu ileri sürerek, her iki dosyanın birleştirilmesini ve 43.083,01-TL maddi tazminatın diğer davalılarla birlikte … Sigorta’dan tahsiline karar verilmesini istemiş ve bu dava Bursa 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/190 esasına kaydedilmiş ve Bursa 6.Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda, 08/06/2014 gün 2014/190 esas-2014/196 karar sayılı ilamla mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi sonucunda, dava Bursa 7.Tüketici Mahkemesinin 2014/447 esasına kaydedilmiş; Bursa 7.Tüketici Mahkemesinin verdiği 20/11/2014 gün 2014/447 esas-2014/55 karar sayılı karşı görevsizlik kararı sonucunda çıkan olumsuz görev uyuşmazlığı Yargıtay 20.HD’nin 26/06/2015 gün 2015/2815-2015/6535 karar sayılı ilamı ile çözüme kavuşturulmuş ve davaya bakma görevinin Bursa 6.Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu belirlenmiştir. Bu belirlemeden sonra, dosya Bursa 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1084 esasına kaydedilmiş ve Gemlik Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ve 2013/345 esasına kaydedilen dava dosyası Bursa 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1084 sayılı dava dosyası ile birleştirilmiştir. Davalılardan … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve zamanaşımı itirazında bulunarak kazaya karıştığı ileri sürülen … plaka sayılı çekicinin vekil edeni şirket nezdinde, trafik sigortalı bulunduğunu, bu nedenle sigorta şirketinin sorumluluğunun araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, kusur durumu ve maluliyet oranının ne olduğu ile davacıya …’ca yapılan bir ödemenin olup olmadığının usulüne uygun şekilde araştırılması gerektiğini, ayrıca dava açılmadan önce sigorta şirketine yapılmış bir başvuru olmadığından ancak dava tarihinden faiz işletilebileceğini, ayrıca kaza sırasında davacının kask takmadığının belirlenmesi halinde müterafik kusur indirimi yapılması gereğinin değerlendirilmesini istediklerini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … cevabında özetle; kaza nedeniyle kendisinin de maddi ve manevi zarara uğradığını, meydana gelen zararın aracın sigortacısı tarafından karşılanması gerektiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Diğer davalı ise, yargılama oturumlarına katılmamış ve cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları, olayla ilgili Gemlik 1.Asliye Ceza Mahkemesinde görülerek kesinleşen 2014/1072-2017/36 karar sayılı ceza yargılamasına esas dava dosyası ile tüm dosya kapsamı gözetilerek; davacının sevk ve idaresindeki motosiklet ile davalılardan ….nin işleteni davalı …’in de sürücüsü olduğu ve davalı …nezdinde trafik sigortalı bulunan …plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda, 23/11/2004 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanarak ATK 3.İhtisas Dairesinden temin edilen 03/04/2013 günlü rapordan da anlaşılacağı üzere, %17,2 oranında beden gücü kaybına uğradığı, iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayacabileceğinin belirlendiği, kazanın oluşumunda davalı sürücünün 6/8 oranında, davacının ise 2/8 oranında kusurlu olduğu, kazanın 23/11/2014 tarihinde gerçekleştiği, ceza yargılamasına ilişkin dosyanın 17/07/2007 tarihinde kesinleştiği, … yönelik davanın ise 16/06/2014 tarihinde açıldığı, bu durumda … A.Ş’ye yönelik dava bakımından zamanaşımı süresinin dolduğu görüşünden hareketle; “1- Davalı … AŞ yönünden açılan davanın zaman aşımı nedeniyle REDDİNE, 2-Birleşen Davada davanın davalılar … yönünden KABULÜ İLE, 43.803,01-TL Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tazminatı ile 14.000,00-TL Manevi Tazminatın 23/11/2014 Kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalılar … Ltd Şti ‘den Müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, ” karar verilmiştir.Karara karşı, davacı vekili ve davalı … tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı vekilinin istinaf nedenleri; manevi tazminat miktarının yetersiz olduğu ve ayrıca 2918 sayılı KTK’nın 109/3 madde hükmü gözetildiğinde, diğer davalılara yönelik olarak açılan davanın … bakımından da, zamanaşımını kestiğinin gözardı edilmesi sonucunda, … yönelik olarak açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir. Davalı …’in istinaf nedenleri ise; davacı ile kendisi arasında düzenlenen 05/08/2014 günlü protokolden de anlaşılacağı üzere, manevi tazminat bakımından tarafların 8.000,00-TL bedel üzerinde anlaştıklarını, bu nedenle manevi tazminat davasının reddi gerektiğini, ayrıca kusurun hatalı belirlendiğini ve davacıya … bağlanan iş göremezlik ödemesi olup olmadığı araştırılmadan düzenlenen hesap bilirkişisi raporuyla bağlı kalınarak karar verilmesinin de doğru olmadığı hususlarına yöneliktir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan KTK’nın 109.maddesinde; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zaman aşımına uğrar. Dava, cezayi gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Zaman aşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zaman aşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır. ” denilmektedir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunun 133.maddesinde de zaman aşımını kesen nedenler gösterilmiş olup, “dava açılması” zaman aşımını kesen nedenlerdendir. (Benzer düzenleme 6098 sayılı TBK’nın 154.maddesinde de bulunmaktadır.)Somut olayda, 23/11/2004 tarihinde meydana gelen trafik kazasına karışan ve … A.Ş.nezdinde trafik sigortalı bulunan aracın sürücüsü ve işletenine yönelik olarak davacı tarafından 09/08/2007 tarihinde dava açıldığı, olayla ilgili olarak görülen ceza yargılamasına ilişkin kararın da 17/07/2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece KTK’nın 109.maddesindeki açık düzenleme dikkate alınmadan yazılı biçim ve şekilde davalı …’ye yönelik olarak açılan davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsiz olup; mahkemece bu davalıya yönelik taleplerin esası bakımından da taraf iddiaları, savunmaları ve delilleri gözetilerek, bir karar verilmesi gerekirken, bunun yapılmamış olması hali HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından, davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması, kaldırma gerekçesi gözetildiğinde de davacının diğer, davalının ise tüm istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun gerekçede belirtilen nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, kaldırma gerekçesi gözetildiğinde davacı vekilinin öteki istinaf itirazları ile davalı …’in tüm istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 987,20- TL nispi istinaf karar ve ilam harcı ile 85,70- TL istinaf başvuru harcının talep halinde kendisine İADESİNE,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı … tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile 85,70- TL istinaf başvuru harcının talep halinde kendisine İADESİNE,5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı ve davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,HMK.m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.04/04/2019.