Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1766 E. 2019/578 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1766
KARAR NO : 2019/578
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/08/2017
NUMARASI : 2017/4119 – 2017/4119
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/03/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna sunduğu dava dilekçesi ile; 05/05/2015 tarihinde davalı sigorta şirketince ZMMS poliçesi ile sigortalanan ve … sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı motosikletin davacıya çarpması şeklinde meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığını, 9 Eylül Üniversitesi Hastanesince düzenlenen rapor ile işgücü kaybı oranının %20 olarak belirlendiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya cevap verilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davacının Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurmadan önce aynı talep ile İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/963 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, yargılama devam ederken davacı vekilinin açılan davadan feragat etmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/14.maddesi gereğince; mahkemeye intikal etmiş uyuşmazlıklar ile ilgili olarak komisyona başvuru yapılamayacağını, aynı zamanda aynı talep ile ilgili olarak aynı taraflar arasında açılan ve karar verilen bir mahkeme dosyası bulunduğunu, kesin hükmün söz konusu olduğunu belirterek davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davacı tarafça Tahkim Komisyonuna başvurulmadan önce İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığı, davacının davadan feragati nedeniyle davanın reddine karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, 5684 sayılı Kanunun 30/14.maddesi gereğince mahkemeye intikal etmiş uyuşmazlıklar ile ilgili olarak komisyona başvuru yapılamayacağı, ayrıca aynı talep ile ilgili olarak kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğu gerekçeleriyle HMK.114. maddesi gereğince dava şartı yerine getirilmediğinden başvurunun usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyetince; itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekilinin istinaf sebepleri; İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/963 Esas sayılı dosyası ile davalı … A.Ş’ye karşı dava açılmışsa da davacının talebi üzerine bu davadan feragat ettikleri, verilen kararın kesinleştiği, ancak söz konusu dosyada davalı sigorta şirketince yapılan herhangi bir ödeme bulunmadığı, davacının zararının devam ettiği, Tahkim Yargılamasının mahkeme yargılamasından daha hızlı ilerlediği için mahkemede açmış oldukları davadan feragat ederek Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurdukları, verilen kararın hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.Dosya kapsamından davacı …. tarafından davalı …. A.Ş’ye yönelik olarak 05/05/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle uğranılan tedavi gideri, bakım ücreti ve maddi tazminatın tahsili talebiyle İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/963 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, davacı vekilince 02/03/2017 tarihinde mahkemeye verilen dilekçe ile davadan feragat edildiği, davadan feragat edilmesi üzerine mahkemenin 03/03/2017 tarihli kararı ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği ve kararın 16/05/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı … tarafından bu sefer 03/04/2017 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde 05/05/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini talebiyle dava açıldığı görülmektedir.5684 sayılı Kanunun 30/14.maddesine göre; “Mahkemeye ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal etmiş uyuşmazlıklar ile ilgili olarak Komisyona başvuru yapılamaz.”6100 sayılı HMK’nın 307.maddesine göre feragat, davacı talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmiştir. Aynı kanunun 311.maddesine göre ise feragat veya kabul kesin hüküm gibi sonuç doğuracaktır. Dava şartlarının düzenlediği HMK.114/1-ı maddesine göre, aynı davanın daha önceden açılmış ve görülmekte olmaması, 114/1-i maddesine göre de, aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartıdır. Tüm bu düzenlemeler dikkate alındığında gerek 5684 sayılı Kanunun 30/14.maddesi gereğince mahkemeye intikal etmiş uyuşmazlıklar ile ilgili olarak komisyona başvuru yapılamamasına, gerekse HMK.307, 311, 114/1 maddeleri gereğince aynı taraflar arasında aynı konuda verilmiş kesin hüküm bulunması nedeniyle Sigorta Tahkim Komisyonunca davacı tarafın talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir(HMK.353/1-b/1).
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 28/07/2017 tarih ve 2017/İ.2462-2017/İHK-2766 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya İADESİNE,3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.21/03/2019