Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1764 E. 2019/577 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1764
KARAR NO : 2019/577
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/08/2017
NUMARASI : 2017/3678 – 2017/3678
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/03/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna sunduğu dava dilekçesi ile; davalı … şirketince ZMMS Poliçesi ile sigortalanan ….plaka sayılı aracın 23.11.2016 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu bu araçta yolcu olarak bulunan davacıların oğlu …. vefat ettiğini, davacıların oğullarının ölümü nedeniyle onun desteğinden yoksun kaldıklarını, davalı … şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 22.500,00-TL, davacı …. için 22.500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 07.04.2017 tarihli talep artırım dilekçesi ile talebini davacı … için 54.479,00-TL’ye, davacı …. için 50.267,00-TL’ye yükseltmiştir. Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesi ile; sigorta şirketinin sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile tazminattan sorumlu olduğunu, kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları gereğince yapılması gerektiğini, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek talebin reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; kazaya karışan araçta yolcu olarak bulunan davacılar murisinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, PMF-1931 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapılan 28.03.2017 tarihli hesap bilirkişisi raporunun hükme esas alınabileceği görüşünden hareketle başvurunun kabulü ile; davacı … için 54.479,00-TL, davacı …. için 50.267,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi vekilince yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyetince; TRH-2010 Yaşam Tablosu ve ZMMS Genel Şartları gereğince hesaplama yapılan 03.07.2017 tarihli bilirkişi raporu temin edilerek bu rapora göre yapılan değerlendirme sonucu itirazın kısmen kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararının kaldırılmasına, davacı tarafın başvurusunun kısmen kabulüne, davacı … için 47.634,99-TL, davacı …için 51.477,93-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekilinin istinaf sebepleri; ZMMS Genel Şartları gereğince TRH-2010 Yaşam Tablosuna göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, PMF-1931 Yaşam Tablosunun esas alınması gerektiği, davacının aktif ve bilinen dönemindeki geliri belirlenirken kaza tarihindeki geliri değilde rapor tarihindeki geliri esas alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.1)Dosyadaki bilgi ve belgelerle davaya konu kazanın 23/11/2016 tarihinde meydana geldiği, poliçe başlangıç tarihinin 14/11/2016, bitiş tarihinin 14/11/2017 olduğu anlaşılmaktadır.14/05/2015 tarihli 29355 sayılı resmi gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.Destekten yoksun kalma teminatı ilgili genel şartların A.5/ç maddesinde düzenlenmiş yine genel şartlara ek olarak çıkarılan cetvel Ek:2’de destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamasının ne şekilde yapılacağı, belirtilmiştir. Ek:2 cetvelin 3.maddesinde 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelecek trafik kazalarında TRH-2010 tablosunun dikkate alınacağı belirtilmiş, yine diğer maddelerde de, destekten yoksun kalma tazminatının ne şekilde hesaplanacağı ifade edilmiştir.Kaza tarihinin ve poliçe başlangıç tarihinin 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davada 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılıp, destekten yoksun kalma tazminatının buna göre belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. 2) İtiraz Hakem Heyetince; temin edilen 03.07.2017 tarihli hesap bilirkişisi raporu davacılar vekiline tebliğ edilmiş, davacılar vekilince rapora karşı sunulan itiraz dilekçesinde davacının aktif ve bilinen dönemindeki geliri belirlenirken kaza tarihindeki geliri değil de rapor tarihindeki geliri esas alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu hususunda bir itirazda bulunulmamıştır. HMK 357/1. maddesi gereğince yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında ileri sürülmesi mümkün bulunmadığından davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin de reddine karar verilmesi gerekmektedir. Tüm bu nedenlerle davacılar vekilinin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir(HMK 353/1-b/1).
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 21/07/2017 tarih ve 2017/İ.1923-2017/İHK-2642 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile fazladan yatırılan 68,60-TL istinaf başvuru harcının talep halinde davacı tarafa İADESİNE,3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4- Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.21/03/2019