Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1754 E. 2019/742 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1754
KARAR NO : 2019/742
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2017
NUMARASI : 2014/516 E., 2017/269 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/04/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; 02/11/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında asli kusurlu … sürücüsü olduğu sigorta poliçesi bulunmayan … plaka sayılı aracın çok süratlı seyretmesi sonucu tek taraflı olarak gerçekleştirmiş olduğu kaza sonucu araçta yolcu konumunda bulunan davacı … yaralanarak daimi olarak sakat kaldığını, aynı kazada davacı … babası olan … da vefat ettiğini, meydana gelen kazada müvekkili … Balıkesir Devlet Hastanesi özürlü raporuna göre %25 oranında malül kaldığını, davalının avans faizinden sorumlu olduğunu belirterek, şimdilik 5.000,00-TL maddi tazminatın avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile; kaza sonrasında yapılan başvuru sonucu hak sahiplerine destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, davacıya da maluliyeti nedeniyle ödeme yapıldığını, davacının dava açma hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İstanbul 44. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/46 E. Sayılı dosyası davacılar …. ile kendi adına asaleten … adına velayeten … tarafından açılmış, Mahkemenin 17/07/2014 tarihli ara kararı ile davacı … tarafından geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebi ile ilgili olarak açılan davanın tefrikine karar verilmiş, tefrik kararı sonrasında yargılamaya İstanbul 44. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/233 E. (sonradan İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/516 E. ) sayılı dosyası üzerinden devam edilerek karar verilmiştir. Mahkemece; kazaya karışan araçta yolcu olarak bulunan davacının kusursuz olduğu, kaza nedeniyle % 25 oranında malul kaldığı, iyileşme süresinin 18 ay olarak belirlendiği, davalı Güvence Hesabı tarafından davacıya kaza sonrasında 14/11/2013 tarihinde 67.028,00-TL ödeme yapıldığı hususları gözönünde bulundurularak, temin edilen 04/01/2017 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda; “Davanın KABULÜNE, 106.551,20-TL geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatının 29/11/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiş, karara karşı davalı Güvence Hesabı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf sebepleri; meydana gelen kazada araçta ön koltukta ve emniyet kemeri takmadan oturan davacının müterafik kusuru bulunması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, davacıya 14/11/2013 tarihinde ödeme yapılması nedeniyle davalı kurumun dava tarihinden veya en erken ödeme tarihinden itibaren faizden sorumlu olması gerektiği, yasal faiz yerine avans faizi işletilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 1)İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, davalı vekilince yargılama aşamasında müterafik ksur nedeniyle indirim yapılması yönünde bir talepte bulunulmamasına göre, HMK 357/1. maddesi gereğince yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında ileri sürülmesinin mümkün bulunmamasına, kaldı ki Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/428 E., 2011/120 K. sayılı dosyası kapsamında beyanda bulunan araç sürücüsü ile tanıkların beyanlarına göre, aracın ön koltuğunda kazada vefat eden … ile … oturduğu, davacının aracın ön koltuğunda oturmadığı hususunun sabit olmasına göre müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektirir bir durum bulunmamasına, kazaya karışan aracın 18 kişilik otobüs olup ticari amaçla işletildiğinin açık olması karşısında belirlenen tazminatın avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. 2) Davacıya davalı tarafından 14/11/2013 tarihinde ödeme yapıldığı ihtilafsız olmakla davalı yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihinin ödeme tarihi kabul edilmesi gerekirken 29/11/2010 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 10/12/2018 tarih ve 2016/3163 E., 2018/11951 K. sayılı kararı). Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK 353/1-b/2 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, belirlenen tazminat miktarının 14/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabından tahsiline karar verilmesi şeklinde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/03/2017 tarih ve 2014/516 E., 2017/269 K. sayılı kararına karşı davalı Güvence Hesabı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE, (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle KABULÜNE,1/1- Davalı tarafından yatırılan 1.819,62-TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya İADESİNE, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 1/3- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,2- İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/03/2017 tarih ve 2014/516 E., 2017/269 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1- Davanın KABULÜNE, 106.551,20-TL geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatının 14/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabından alınarak davacıya verilmesine,
2/2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 7.278,51-TL harçtan peşin alınan 360,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.918,51-TL karar ve ilam harcının davalı Güvence Hesabından alınarak hazineye gelir kaydına,2/3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 11.274,10-TL nisbi vekâlet ücretinin davalı Güvence Hesabından alınarak davacıya verilmesine,
2/4- Davacı tarafça yapılan ve 410,40-TL ilk harç, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 612,00-TL Adli Tıp rapor ücreti, 120,00-TL gider avansı olmak üzere toplam 2.342,40-TL yargılama giderinin davalı Güvence Hesabından alınarak davacıya verilmesine,2/5- HMK 333. md. uyarınca davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.
11/04/2019