Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1752 E. 2019/302 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1752
KARAR NO : 2019/302
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/07/2017
NUMARASI : 2016/1402 E. – 2017/711 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/02/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin … A Car markası altında uzun süreli filo araç kiralama işiyle iştigal ettiğini, davalı …’e ait ve davalı … sevk ve idaresindeki …plaka sayılı araç 13/06/2015 tarihinde müvekkil şirkete ait ve duraklama halinde bulunan … plaka sayılı araca %100 kusurlu olarak çarpmak suretiyle hasara uğrattığını, kaza neticesinde müvekkil araçta 3.562,00 TL hasar meydana geldiğini, davalılar bu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, meydana gelen kaza sonucu müvekkil firmaya ait aracın rayiç değerinde düşüş yaşandığını, araçta 500,00 TL’lik değer kaybı oluştuğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre de, bir araç ne kadar iyi onarılırsa onarılsın rayiç değerinden kaybettiğini, meydana gelen değer kaybından da davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, kaza nedeniyle müvekkil şirket aracını tamir edildiği süre içerisinde kiraya veremediğini, kazaya karışan müşterisine de bu aracın yerine başka bir araç temin etmek zorunda kaldığını, kaza nedeniyle müvekkil firma ticari kazancından mahrum kaldığını, aracın günlük kirası 140,00TL olduğunu, bu zarardan yalnızca …sorumlu olduğunu, kazanç kaybı sigorta teminatı dışında kaldığını, 4.062,00 TL müvekkil zararının davalı …’den kaza tarihinden itibaren davalı …Sigorta A.Ş’den ise dava tarihinden itibaren işleyecek TC Merkez Bankası avans faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 280,00 TL kira geliri kaybı zararının …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A. Ş. vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafça müvekkili şirkete davadan önce bir başvuru yapılmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, … plakalı araç müvekkil şirkete 01/04/2015-01/04/2016 tarihleri arasında KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta teminatı altına alınan … plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun ve dolayısıyla müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, kazaya karışan sürücülerin meydana gelen olaydaki kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; 2918 sayılı kanunun 14/04/2016 tarih ve 6704 Sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik 97.maddesi gereğince, dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurunun dava şartı olduğu, davacı tarafından dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı, bu anlamda davacının başvuru şartlarını yerine getirmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince süresi içinde istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; sigortaya başvurunun dava şartı olarak kabul edilmesi halinde bunun tamamlanabilir bir dava şartı olduğu, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Dava; trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunu’nun 5. maddesiyle değişik 97. maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği belirtilmiştir. Yapılan değişiklikle, zarar gören hak sahipleri ZMSS sigortacısına karşı artık doğrudan dava açamayacak olup yasa ile özel bir dava şartı getirilmiştir.Olayda, dava tarihi olan 28/12/2016 itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup davacı tarafça dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvuru yapılmadığı sabittir. Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Mahkemece, dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı kabul edilmiş ise de; davacı vekiline davalı sigorta şirketine eksik olduğu belirtilen bilgi ve belgeleri sunup başvurmak suretiyle bu eksikliği gidermesi için kesin süre verilmeli, sigorta şirketince 15 gün içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde bu yöndeki dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girip deliller toplanıp değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmeli, kesin süre içinde başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise bu kez dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmelidir.HMK’nın 115/2. maddesine aykırı şekilde tamamlanabilecek nitelikteki dava şartının tamamlanması için davacıya kesin süre verilmeksizin, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.İlk derece mahkemesince, davalı sigorta şirketine karşı açılan dava yönünden tamamlanabilecek dava şartının yerine getirilmesi için davacı tarafa kesin süre verilmeksizin karar verilmesi nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın gereği için Mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/07/2017 tarih ve 2016/1402 E. – 2017/711 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2- HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince, yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılması ve sonrasında oluşacak duruma göre karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
4- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5- İstinaf yargılaması sırasında dosya üzerinden karar verilmiş olmakla vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/02/2019