Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1731 E. 2019/540 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1731
KARAR NO : 2019/540
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16/08/2017
NUMARASI : 2017/3476 D.İş- 2017/3476 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/03/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı olan ve dava dışı …. sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı çekicinin tam kusuru neticesinde 22/10/2012 tarihinde vekil edeninin sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı kamyonla çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanarak kalıcı maluliyete uğradığını, davalı … şirketine yapılan başvuru neticesinde kendisine 29/05/2015 tarihinde 53.895,31-TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin yetersiz olması nedeniyle, Sigorta Tahkim Komisyonuna açtıkları dava sonucunda da 9.922,13-TL bir ödeme daha yapıldığını, ancak Hacettepe Ünv.Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından temin edilen 27/10/2016 günlü rapordan da anlaşılacağı üzere maluliyetin arttığının belirlendiğini, bu durumda daha önce yapılan ödemelerin yetersiz kaldığının açık bulunduğunu, sigorta şirketine bu amaçla yapılan yeni başvurudan ise sonuç alınamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla, geçici ve beden gücü kaybı zararı ile 6 ay bakıcı gideri zararına karşılık olmak üzere 14.500,00-TL ve iş göremezlik raporu alınabilmek için yapılan 600,00-TL rapor bedeli toplamı olan, 15.100,00-TL tazminatın davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 20/03/2017 günlü dilekçe ile de istek miktarını 145.153,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalı … şirket ivekili cevabında özetle; vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı olan …. plaka sayılı aracın neden olduğu 22/10/2012 tarihli trafik kazasında yaralanan davacıya yaptığı başvuru üzerine, sigortalı aracın %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek %28 maluliyet oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda 53.895,31-TL ödeme yapıldığını, davacının bu ödemenin yetersiz olması nedeniyle Sigorta Tahkim Komisyonuna yaptığı başvuru sonucunda, 2015/12379.9-2016/2831 sayılı karar uyarınca, bakiye 9.922,13-TL lik bir ödeme daha yapıldığını, dolayısıyla vekil edeninin poliçe kapsamındaki bütün sorumluluğunu yerine getirmiş olduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilen önceki kararın kesin hüküm niteliğinde bulunduğunu, talebin öncelikle bu nedenle reddine karar verilmesini istediklerini,yeniden sorumlulukları yoluna gidilecek olur ise de, davacıda var olan maluliyet oranının ATK’ca belirlenmesinin sağlanması ile birlikte, ödemelerin belirlenecek tazminat miktarından düşülmesi gerektiğini, ayrıca davacıya SGK’ca rücua tabi gelir bağlanıp bağlanılmadığının da araştırılmasını istediklerini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan aracın tam kusuru neticesinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacının yaralanarak 2 yıl süre ile geçici iş göremezliğe uğradığı, kalıcı beden gücü kaybı oranının %64 olduğu ve 6 ay süre ile bakıcı ihtiyacı oluştuğunun, Hacettepe Ünv.Tıp Fak.Adli Tıp Ana Bilim Dalı öğretim görevlileri tarafından usulüne uygun şekilde düzenlendiği anlaşılan raporla belirlendiği, davacının söz konusu kaza nedeniyle uğradığı kalıcı iş göremezlik zararının 191.104,00-TL olduğunun aktüer bilirkişi raporu ile tespit edildiği, belirlenen bu miktardan sigorta şirketince yapılan önceki ödemelerin güncelleşmiş halinin düşülmesi sonucunda bakiye 118.315,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatının sigorta şirketince ödenmesi gerektiği, bundan ayrı davacının aynı kaza nedeniyle 20.462,00-TL geçici iş göremezlik dönem zararının oluştuğu, 6 aylık dönem için bakıcı gideri zararının da 5.786,00-TL olduğunun anlaşıldığı, Yargıtay uygulamaları gözetildiğinde bakıcı gideri zararından %40 oranında indirim yapılması gerektiği ve sonuç itibariyle, davacının talep edebileceği toplam tazminat miktarının 142.238,60-TL olduğu; SGK’ca davacıya 29.101,35-TL geçici iş göremezlik yapıldığı ve kalıcı iş göremezlik gelir bağlandığı ve bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin 93.003,35-TL olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta ise de, davalıya yapılan herhangi bir rücunun bulunup bulunmadığı, rücu edilecekse ne miktarda yapılacağı belirlenmediğinden, afaki hüküm kurulmaması için davalı … şirketinin rücu hakkı saklı tutarak hüküm kurulması gerektiği görüşünden hareketle; başvuran …’ın talebinin kısmen kabulü ve kısmen reddi ile başvurulan… A.ş’nin 20.452,00-TL geçici iş göremezlik rücu hakkı saklı kalmak üzere 142.238,60-TL tazminatın 28/11/2016 temerrüt tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte … A.Ş’den tahsiline, bakiye talebin reddine karar verilmiş; sigorta şirketi vekilinin ve davacı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine yaptıkları itiraz üzerine itiraz hakem heyetince, sigorta şirketinin itirazlarının reddine, başvuru sahibinin itirazının kısmen kabulü ile itiraz hakem heyetine itirazdan sonra alınan ve itiraza uğramayan 05/07/2017 günlü aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 141.752,13-TL tazminatın 28/11/2016 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı, davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; SGK’ca davacıya %47 sürekli iş göremezlik oranına göre gelir bağlandığı gözetildiğinde, maluliyete ilişki nolarak ATK’dan rapor alınmadan %64 oranında kalıcı iş göremezlik rapor doğrultusunda davanın sonuçlandırılmasının hatalı olduğu, ayrıca davacıya rücua tabi peşin sermaye değerli 93.003,35-TL sürekli iş göremezlik geliri bağlandığının ve geçici iş göremezlik ödeneği verildiğinin tespit edilmesine rağmen, bu miktarların hükmedilen tazminattan tenzil edilmemesinin de isabetsiz bulunduğu hususlarına yöneliktir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri zararının tazmini isteğine ilişkindir.1-Dosya arasında, daha önce taraflar arasında görülen tahkim yargılamasına ilişkin karar örneği bulunmakta ise de, dosyanın kendisi bulunmamaktadır. Ancak, bu dosyanın kalıcı beden gücü kaybı zararına dayalı olarak açıldığı ve bakiye tazminat isteğinde bulunulduğu; karar içeriğine göre de; Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulunca düzenlenen 13/01/2015 tarihli maluliyete ilişkin raporun dikkate alındığı ve bu rapora göre, maluliyet oranının %28 olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Dosyanın tamamı olmadığı için kararın kesinleşip kesinleşmediği de belirlenememek ise de; davalı tarafın, kesin hüküm iddiası bulunmaktadır. Önceki tahkim kararının eğer kesinlişmiş ise; görülmekte olan dava bakımından kesin hüküm sayılmaması için davacıda var olan maluliyetin gelişen ve değişen durum oluşturması gerekir. Görülmekte olan davada, hükme esas alınan Hacettepe Üniversitesince düzenlenen raporda Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesince verilen 13/01/2015 tarihli rapor öncesindeki tıbbi evrakların değerlendirildiği ve davacının 14/10/2016 tarihli muayenesinin gözetildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki raporda, 13/01/2015 günlü rapor tarihinde davacıda var olan yaralanma sonucunda oluşan bedensel zararın gelişme ve değişme gösterip göstermediği konusunda bir açıklama bulunmamaktadır. Gelişen ve değişen durum yoksa,aynı yaralanmaya ve bedensel zarara bağlı olarak farklı farklı heyetlerce verilen maluliyete ilişkin raporlarda maluliyet oranının farklılık göstermesi maluliyetin arttığı anlamını taşımayacağından, bu konunun öncelikle usulüne uygun şekilde açıklığa kavuşturulması ve ondan sonra ilk tahkim yargılamasının görülmekte olan davadaki kalıcı beden gücü kaybı zararına ilişkin istek bakımından kesin hüküm oluşturup oluşturmadığının bundan sonra değerlendirilmesi gerekmektedir.2-Bundan ayrı, dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden, talep konusu kazanın SGK’ca bir iş kazası olduğu kabul edilerek davacıya 01/02/2016 tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik geliri bağlandığı ve bunun peşin sermaye değerinin 93.003,35-TL olduğu ve ayrıca davacıya 23/10/2012-27/01/2016 tarihleri arasını kapsar biçimde 29.101,35-TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. 5510 sayılı yasanın 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesinde; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir” düzenlemesi getirilmiştir.Somut olayda, dosya arasındaki bilgi ve belgelere göre talep konusu kazanın iş kazası kabul edilerek davacıya SGK’ca peşin sermeye değeri 93.003,35-TL olduğu belirtilen gelir bağlandığı anlaşıldığına göre, bağlanan bu gelirin rücua tabii gelir niteliğinde olduğu konusunda bir duraksama olmadığına ve hatta SGK’ca … Sigorta A.Ş ile İlbey Mete aleyhine açılan rücuan tazminat davası sonucunda, Develi 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/226 e-2018/347 karar sayılı ilamı ile kurum sigortalısı …’a iş kazası kolundan bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin 93.003,35-TL olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı İlbey Mete’nin %100 kusurlu bulunduğu ve kurum sigortalısının %64 oranında beden gücü kaybına uğradığı, bu durumda davalılara rücu edilebilecek miktarın 46.501,68-TL olduğu kabul edilerek, bu miktarın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği ve karar sonrasında SGK’ca davalılar aleyhine takibe geçildiğine ve takip sonucunda ödemenin yapıldığı anlaşıldığına göre; eğer davacının bakiye kalıcı beden gücü kaybı zararı olduğu ve tazmin edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılır ise bağlanan gelirin mahsubu yoluyla davacının talep edebileceği sonuç kalıcı beden gücü kaybı zararının belirlenmesi gerekirken bunun yapılmamış olması da isabetli görülmemiş, 3-Davacıya yapılan geçici iş göremezlik ödemesinin rücu edilip edilmediği ve rücuya tabii olup olmadığı dosya kapsamından net olarak anlaşılamamakta ise de, esasen az yukarıda açıklanan nedenlerle,bu miktarın da belirlenen geçici iş göremezlik dönem zararından düşülmesi gerekir. Ne var ki, SGK’ca …’a 22/10/2012 tarihinde maruz kaldığı iş kazası nedeniyle 23/10/2012-27/01/2016 tarihleri arasını kapsar biçimde geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Görülmekte olan davada ise, davacının geçici iş göremezlik döneminin 24 ay olduğu belirtilmiştir. Yani, SGK’ca yapılan ödeme 24 aylık dönemin üzerinde bir döneme ilişkindir. Bu nedenle, SGK’dan herhangi bir tereddüt oluşmaması açısından öncelikle davacıya yapılan geçiçi iş göremezlik ödemesinin rücuya tabii bir ödeme olup olmadığının sorulması, 24 aya karşılık gelen ödeme miktarının ne olduğunun bildirilmesinin istenilmesi ve ondan sonra geçici iş göremezlik dönem zararına ilişkin olarak bir değerlendirme yapılması gerekir.Yukarıda ayrı ayrı bentler halinde belirtilen hususlardaki eksiklikler giderilmeden karar verilmiş olması hali HMK.m.353/1-a/6 kapsamındaki delilerinin toplanmaması ve değerlendirilmemesi halini oluşturacağından, davalı … şirketinin bu yönleri amaçlayan istinaf itirazlarının kabulünü gerektirdiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davalı …. vekilince yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle KABULÜ ile; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 12/07/2017 gün ve 2017/İ.1587-2017/İHK.2342 sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem ve değerlendirme yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin Sigorta Tahkim Komisyonunca yeniden yapılacak yargılama sonunda verilecek hükümle birlikte değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.21/03/2019.