Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1730 E. 2019/513 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1730
KARAR NO : 2019/513
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/08/2017
NUMARASI : 2017/3479 D.İş- 2017/3479 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/03/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın kusuru (%75) neticesinde 21/10/2011 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında vekil edeni küçüğün yaralanarak İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinden temin edilen rapordan da anlaşılacağı üzere %6,3 oranında beden gücü kaybına uğradığını, sigorta şirketine yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 20.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 17/04/2014 günlü ıslah dilekçesi ile de istek miktarının 43.097,10-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalı vekili cevabında özetle; 21/10/2011 tarihli trafik kazasına karıştığı belirtilen … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı bulunduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olması nedeniyle, kusur oranlarının ve maluliyetin varlığının usulünce araştırılıp belirlenmesi gerektiğini, başvuruya eklenen ve Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastenesince düzenlendiği anlaşılan 16/06/2016 günlü raporun; Çal Cumhuriyet Başsavcılığınca temin edilen 11/06/2012 günlü raporla ve kendilerince temin edilen 29/09/2016 günlü medikal ekspertiz raporuyla da çelişkili olduğunu, dolayısıyla maluliyete ilişkin geçerli ve yeterli bir raporun söz konusu olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; talebin konusunu oluşturan trafik kazasının oluşumunda, davacı küçüğün %25 oranında, sigortalı araç sürücüsünün de %75 oranında kusurlu olduklarının Çal Sulh Ceza Mahkemesinde görülen ceza yargılamasına esas dosya kapsamında alınan 25/03/2013 günlü bilirkişi raporuyla belirlendiği, maluliyetin ise başvuruya eklenen ve Dokuz Eylül Üniversitesinden temin edilen 16/06/2016 günlü rapora göre %6,3 oranında olduğunun anlaşıldığı, raporun geçerli ve yeterli bir rapor niteliğinde bulunduğu, hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda başvurunun kabulü ile 43.097,10-TL’nin 27/10/2016 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş; sigorta şirketi vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine, itiraz hakem heyetince itiraz reddedilmiş, itiraz hakem heyeti kararına karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; maluliyete ilişkin çelişkiler giderilmeden ve ATK’dan rapor alınmadan, bu konudaki itirazları karşılanmadan yetersiz ve geçersiz rapora dayanarak karar verilmesinin hatalı olduğu ve kabule göre de davacı taraf yararına belirlenen vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu hususlarına yöneliktir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan beden gücü kaybına dayanılarak açılmış maddi tazminat isteğine ilişkindir.Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından malûliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi esaslı unsurdur. Bu belirlemenin ise; Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş raporla yapılmış olması gerekir.Somut olayda, Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 16/06/2016 günlü rapor hükme esas alınmış ise de, söz konusu raporu içeriği gözetildiğinde belirlemeye esas alınan yasal düzenlemeler açıklanırken,” 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliği ” ekindeki “Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranları Tespit Cetveli kapsamında ” dendiği, oysa belirlemenin az yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre değil; sadece kaza tarihi olan 21/10/2011 tarihinde geçerli bulunan 01/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre yapılması gerektiğinden ve bu nedenle söz konusu belirlemenin Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre mi, yoksa 11/10/2008 tarih 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlarak yürürlüğe giren Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre mi düzenlendiği hususu anlaşılamadığından, söz konusu raporun, yeterli ve geçerli bir rapor niteliği taşımadığı açıktır.Bu durumda hakem heyetince, yargılamanın tahkim yargılaması olduğu da gözetilerek, Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden seçilecek uzman doktor heyetinden alınacak raporla kaza tarihinde yürürlükte bulunan ve 11/10/2008 tarih, 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlarak yürürlüğe giren ” Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ hükümleri esas alınmak kaydıyla davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğunun dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte raporla tespit edilmesi ve ondan sonra davacının uğradığı gerçek zarar kapsamının belirlenmesine çalışılması gerekirken bunun yapılmamış olması hali, HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından; davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan istinaf itirazının kabûlüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; hali 1-Davalı Tasfiye Halindeki … A.Ş vekili yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle KABULÜ ile; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 05/07/2017 gün ve 2017/İ.1918-2017/İHK.2411 sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, kaldırma gerekçesi değerlendirildiğinde davalı … A.Ş’ nin öteki istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem ve değerlendirme yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TLmaktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin Sigorta Tahkim Komisyonunca yeniden yapılacak yargılama sonunda verilecek hükümle birlikte değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.14/03/2019.