Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1613 E. 2019/335 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1613
KARAR NO : 2019/335
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/04/2017
NUMARASI : 2014/884 E., 2017/540 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/02/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı olan ve vekil edenine ait sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın, dava dışı …plaka sayılı araçla çarpışması sonucunda, 26/07/2012 gerçekleşen trafik kazasında … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan … isimli şahsın yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde vekil edeni …’ın kusurlu olduğunu, kazada yaralanan …’nın bir an önce sağlığına kavuşması için yapılan tedavi giderlerine karşılık olarak, vekil edenince …’ya 29/08/2012 tarihinde düzenlenen sözleşmeden de anlaşılacağı üzere, 16.000,00-TL ödeme yapıldığını, 3.kişi …’nın esasen sigorta şirketinden ve SGK’dan talep edebileceği haklara bu şekilde halef olunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla tedavi giderlerine karşılık olmak üzere 13.000,00-TL maddi tazminatın, davalılardan müştereken ve müteselsilen 318,00-TL hasarlı aracın nakil bedelinin de davalı … Sigorta’dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı SGK vekili cevabında özetle; kurumu karşı açılan davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğunu, davacının talep ettiği alacağın sahibi olmadığını, dolayısıyla aktif dava ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, sorumlulukları yoluna gidilecek olur ise de, …’nın geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle, görmüş olduğu, tıbbi tedaviler nedeniyle yapıldığı iddia olunan giderlerin 6111 sayılı yasanın 59.maddesiyle değişik KTK’nın 98.maddesi kapsamında SGK’ca ödenmesi gerekli giderlerden olup olmadığının da belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek, davaya karşı koymuştur.Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevabında özetle; davacıya ait olan ve kazaya karıştığı ileri sürülen … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, ancak trafik kazası nedeniyle yapılan tedavi giderlerinni SGK sorumluluğunda bulunduğunu, bu nedenle vekil edeni şirketin sorumluluğu yoluna gidilemeyeceği, ayrıca zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlarına göre araç nakli giderlerinin dolaylı zararlardan olması nedeniyle, teminat dışı bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, 26/07/2012 tarihinde davacının kullandığı ve maliki olduğu araç ile dava dışı …’ya ait aracın çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının asli kusurlu bulunduğu, kazada yaralanan dava dışı .. .’nın tedavisi için davacının yapmış olduğu harcamanın zaten kendi mesuliyeti altında olduğu, dava dışı biriyle yapmış olduğu anlaşmaya dayanılarak, tedavi giderlerine ilişkin olarak davalılardan talepte bulunamayacağı görüşünden hareketle, davanın reddine karar verilmiş, hasarlı araç nakliye bedelinin tahsiline ilişkin talep bakımından da olumlu veya olumsuz bir değerlendirme bulunulmamıştır.Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; kazaya karışan ve davacıya ait bulunan aracın neden olduğu trafik kazasında yaralanarak tedavi gören hak sahibi 3.kişi …’nın tedavi giderlerinin vekil edenince karşılandığını, zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesi ile sigortalı aracın 3.kişiye verdiği zararların esasen sigorta şirketince karşılanması gerektiği, vekil edeninin davalı sigorta şirketi yerine geçerek zarar görene tazminat ödemesi yapması halinde, kendi sigortacısından sigorta limitleri ve koşulları içinde kalan gerçek zarara ilişkin bölümü dava yoluyla isteyebileceğinin, Yargıtay 11.HD’nin pek çok içtihadında da belirtildiği ve …’ya ait hasarlı aracın çekilmesi için yapılan giderin de davalı sigortadan talep edilebileceği halde, yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu hususuna ilişkindir.Dava, zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan aracın, 3.bir kişiye vermiş olduğu ve sigorta ettiren tarafından ödenen tedavi gideri zararının SGK’dan ve sigortacıdan; 3.kişiye ait hasarlı aracın nakliyesi için ödenen bedelin de sigortacıdan rücuan tahsili isteğine ilişkindir.Taraflar arasında, davacının maliki ve sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile dava dışı … plaka sayılı aracın karıştığı, 26/07/2012 günlü trafik kazasında …. plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan …’nın yaralandığı, kazanın oluşumunda kusurlu bulunduğu konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının maliki ve sürücüsü olduğu aracın kusuru neticesinde yaralanan 3.kişi …’nın görmüş olduğu tedavi giderlerini ödeyen davacının bu giderleri davalı SGK’dan ve davalı sigorta şirketinden talep edip edemeyeceği ve ayrıca …’ya ait hasarlı aracın, çekilmesi için yapılan çekici giderinin de davalı sigortadan istenilip istenilemeyeceğine ilişkindir.KTK’nun 91.maddesine göre, araç işleteni; zorunlu mali sorumluluk sigortası ile 3.kişileri verdiği zarardan dolayı, esasen kendisine ait sorumluluğu sigorta ettirmektedir. Diğer bir ifadeyle, sigorta ilişkisi nedeniyle sigortacı sigorta ettirenin sorumluluğunu üstlenir. Sigortalı bu durumda, sigortacının ödediği tazminat miktarı kadar borcundan kurtulur. Ancak, sigorta ettiren (işleten-malik) sigortacının sözleşme gereğince, ödemekle yükümlü olduğu zarar tutarını ödemiş ise, sigortalının 3.kişileri ödemiş olduğu tazminat miktarını, sigortacısından rücu edebileceği konusunda duraksamamak gerekir. Kazanın oluşumunda, sigortalı araç sürücüsü-işleteninin kusurlu olması, rücua engel bir hal değildir.Bundan ayrı, 2918 sayılı KTK’nun 91.maddesi de zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kişinin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet verilmiş ise, işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle, zarar gören 3.kişilerin tedavisi için ödenen giderleri de zorunlu olarak temini altına alır. Ne var ki, sigorta şirketinin, işletenin veya sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü 25/02/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiştir. Anılan yasal değişiklikte 2918 sayılı yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun SGK’ya geçtiği açıktır. Buna karşılık SGK, 2918 sayılı KTK’nun 98.madde kapsamı dışında kalan tedavi giderleri bakımından sorumlu olmayıp, SGK’nın sorumluluğu kapsamı dışında kalan diğer tedavi giderleri bakımından, sigortacının, işletenin ve sürücünün sorumluluğu devam eder.Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler tartışılıp değerlendirilmeden ve davacının, araçın çekilmesi nedeniyle yapıldığını ileri sürdüğü ve davalı sigortadan tahsilini istediği giderle ilgili talebi konusunda da, herhangi bir değerlendirme yapılmadan yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmesi HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamında, tarafların iddia ve savunmalarının hiç değerlendirilmemesi halini oluşturacağından, ilk derece mahkeme kararının kaldırılması ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunu yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31.40- TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile 85,70- TL istinaf başvuru harcının talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.21/02/2019.