Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1599 E. 2019/34 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1598
KARAR NO : 2019/33
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: … 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2017
NUMARASI : 2015/30 E. – 2017/373 K.
DAVANIN KONUSU : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/01/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … yönetimindeki …plakalı aracın, … yönetimindeki… plakalı araca çarptığını,… plakalı aracın tam kusurlu olduğunu, … plaka sayılı araçta yolcu olan …’ın bu kazada vefat ettiğini beyan ederek, belirsiz alacak davası olmak üzere davacı … için 1.000-TL (ıslah ile 59.056,61-TL) destekten yoksun kalma tazminatı, davacı … için 1.000-TL (ıslah ile 62.659,35-TL) destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan zincirleme olarak, davacı … için 10.000-TL, davacı … için 10.000TL davacı … için 5.000-TL davacı … için 5.000-TL, davacı … için 5.000-Tl davacı … için 5.000-TL manevi tazminatın ise olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı sürücüden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve yetki itirazlarının bulunduğunu, kaza tespit tutanağının yanlış yönlendirme neticesinde hatalı olarak düzenlendiğini, kazada bir kusurunun bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava öncesi yazılı başvuru şartının yerine getirilmediğini, davacı tarafa SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece; alınan bilirkişi raporları doğrultusunda meydana gelen kazada davalının … tam kusurlu olarak kabul edilerek davacıların davasının kabulü ile, 123.715,96TL maddi tazminatın (davalı … yönünden 12/01/2015 dava tarihinden itibaren, davalı … yönünden 03/10/2014 olay tarihinden itibaren işleyecek) yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 63.659,35 TL sinin davacı …’a, 60.056,61 TL’sinin ise davacı …’a verilmesine, davacı … ve … için 10.000 TL, diğer her bir davacı için ise 5.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.Davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili … istinaf dilekçesinde; meydana gelen kazada kusur oranının hatalı olduğunu, manevi tazminatın fazla olduğunu belirtmek suretiyle istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; davalı … yönetimindeki … plakalı aracın, … yönetimindeki … plakalı araca çarptığı, … plakalı araç sürücüsü davalının meydana gelen kazada kusurlu olduğu, davacıların desteği kusursuz yolcu olan …’ın bu kazada vefat ettiği anlaşılmıştır.Ölen desteğin yolcu konumunda bulunduğu, bu nedenle kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının ne olduğu müteselsil sorumluluk ilkesi uyarınca davacı tarafı ilgilendiren bir durum olmadığı, davalı tarafın az veya çok kusurlu olduğu belirlendiğine göre ölenin kusuruna yönelik istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıların desteğinin olayda ölmüş bulunması, desteğin yaşı, davacıların ölenle yakınlık durumu ve, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir.Yukarıda açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, (HMK.m.353/1-b/1)
2- Alınması gereken 11.183,43-TL harçtan peşin yatırılan 2.826,40-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 8.357,03-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.10/01/2019.