Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1555 E. 2019/251 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1555
KARAR NO : 2019/251
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2017
NUMARASI : 2014/1376 E.-2017/599 K.
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/02/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde zorunlu trafik sigortalı bulunan … plâka sayılı motosikletin neden olduğu 30.07.2010 tarihli trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan vekil edeninin yaralanarak dava dilekçesine ekli sağlık kurulu raporundan da anlaşılacağı üzere %66 oranında beden gücü kaybına uğradığını, sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) 1.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden işletilecek yasal faiziyle davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 08.05.2015 günlü bedel artırım dilekçesi ile de istek miktarını 225.000,00-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır.Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının uğradığı malûliyetin Adli Tıp Kurumunca belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek davacının yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı sigortalı aracın neden olduğu trafik kazasında davacının yaralanak beden gücü kaybına uğradığı, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu bulunduğu, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesince düzenlenen rapordan da anlaşılacağı üzere davacının beden gücü kayıp oranının %24,2, iyileşme süresinin de 9 ay bulunduğu, 01.02.2017 ek bilirkişi raporu doğrultusunda davacının uğradığı geçici ve kalıcı beden gücü zararının 124.418,82-TL olduğu ancak sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğunu bildiği halde araca yolcu olarak binen davacının müterafik kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği benimsenmek suretiyle davanın kısmen kabûlü ile 99.535,05-TL tazminatın dava tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; malûliyetin %66 olduğuna ilişkin belirlemenin esas alındığı, bilirkişi raporu doğrultusunda kabul kararı verilmesi gerekirken %24,2 oranındaki maluliyete göre hükmedilen tazminatın hatalı olduğu, ayrıca %20 müterafik kusur indirimi yapılmasında da isabet bulunmadığı, kabule göre de davanın reddedilen kısmı üzerinden karşı taraf yararına takdir edilen vekalet ücretinin de doğru olmadığı hususlarına yöneliktir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve kalıcı beden gücü kaybı zararının giderilmesi isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesince davacının geçirmiş olduğu tüm tıbbi tedavilerin ve bu konuda alınmış sağlık kurulu raporlarının da gözetilmesi sonucunda kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri uyarınca düzenlendiği anlaşılan 05.02.2016 günlü rapor ile bu rapora vaki itirazların giderilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunca düzenlenen 20.10.2016 günlü raporlardaki belirlemelerin hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığına, davacının zararın kapsamının belirlenmesinde gözetilmesi gerektiğini ileri sürdüğü Şişli Hamidiye Eftal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulundan alınmış 23.06.2014 günlü raporun hangi mevzuaata göre düzenlendiği de anlaşılamadığından ve Adli Tıp Kurumu Raporları ile çelişkili bir durum oluşturmasından da söz edilemeyeceğine yargılama sırasında, yargılama sırasında davacının uğradığı zarar miktarının 124.418,82-TL olduğunun anlaşılması nedeniyle kısmen kabul kararı verilerek reddedilen miktar üzerinden davalı taraf yararına nispi vekalet ücreti takdir edilmesine de kural olarak bir yanılgı bulunmamasına ve davacının ehliyetsiz olduğunu bildiği yakın akrabasının sevk ve idaresindeki sigortalı araca binmesi sonucunda müterafik kusurlu olduğunun kabul edilmesinde de isabetsizlik tespit edilemediğine göre aşağıda belirtilen husus dışında kalan tüm istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-TBK.51 ve 52.maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle davanın kısmen kabul edilmesi halinde indirimden dolayı reddedilen kısım yönünden davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilemez.
Somut olayda mahkemece belirlenen ve 124.418,82-TL olduğu anlaşılan zarar bedelinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması sonucunda 99.535,05-TL tazminata hükmedilmiştir. 99.535,05-TL ile 124.418,82-TL arasındaki fark az yukarda açıklanan nitelikte bir indirim olduğundan bu farka isabet eden kısım yönünden davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmesi isabetsizdir.
Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının kabulü ile HMK.m.353/1-b-2 hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, istinaf konusu yapılmayan hususlar ve ret edilen istinaf itirazları ile harcın kamu düzeninden olduğu gözetilerek; düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Yukarıda başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu ve itirazının yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle KABULÜNE, öteki itirazlarının ise yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan başvurma harcı ile istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya İADESİNE,
3-İstinaf aşamasında istinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin takdiren üzerinde bırakılmasına,
4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/04/2017 gün ve 2014/1376- 2017/599 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
5/1- Davanın kısmen kabulü ile; 99.535,05 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5/2-Harçlar tarifesine göre alınması gereken 6.799,24- TL karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 765,00 TL ıslah harçtan mahsubu ile bakiye kalan 6.034,24 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5/3-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden hesap olunan 10.712,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı vekiline verilmesine,
5/4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen miktar üzerinden ve redde konu miktarın bir bölümünün takdiri indirim olduğu gözetilerek, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen 10,796,49- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5/5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5/6-Davacı tarafından yapılan ıslah harcı, bilirkişi ücreti, adli tıp kurum faturaları, posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 3.882,35 TL yargılama masrafından davada haklı çıkma oranına göre hesap olunan 1.717,50 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5/7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
HMK.m.353/1-b/2 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.361/1 kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 07/02/2019.