Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1433 E. 2019/7 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1433
KARAR NO : 2019/7
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 06/06/2017
NUMARASI : 2017/2550E,- 2017/2550K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/01/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı … nezdinde trafik sigortalı bulunan … plâka sayılı aracın kusurlu bir şekilde … plâka sayılı motosiklete çarpması sonucunda 29.08.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında motosiklette yolcu olarak bulunan ve vekil edenin eşi olan kusursuz destek …ın hayatını kaybettiğini, sigorta şirketine yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını belirterek (belirsiz alacak) şimdilik kaydıyla 23.000,00-TL tazminatın kaza tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 09.03.2017 günlü bedel artırım dilekçesi ile de istek miktarını 60.129,69-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır.
Davalı … vekili cevabında özetle; davanın konusunu oluşturan trafik kazasına karıştığı belirtilen … plâka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde zorunlu trafik sigortalı bulunduğunu, ancak davacının yaptığı başvuru üzerine yapılan incelemede kazanın meydana gelmesinde, kazaya karışan … plâka sayılı aracın kusurlu olduğunun belirlendiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları gözetilerek davacının eşi ve desteği olan …’ın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan 29.08.2016 günlü trafik kazasına karışan ve davalı … nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %25 oranında, kazaya karışan dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsünün de %75 oranında kusurlu olduğu, müteveffanın kaza anında kask takmaması nedeniyle %25 oranında müterafik kusurlu bulunduğu benimsenmek suretiyle sigortalı araç sürücüsünün %25 kusur oranı dikkate alınarak yapılan ve hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda belirlenen tazminattan %25 müterafik kusur indirimi de yapılarak başvurunun kısmen kabulü ile 45.097,27-TL tazminatın 09.11.2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş, başvuran vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine, İtiraz Hakem Heyetince; davacının zararının 60.129,69-TL olduğunun belirlendiği, belirlenen bu miktardan müterafik kusur indirimi yapılmasının davacının 3.kişi konumunda olması ve desteğin kusurunun kendisine yansıtılamayacak bulunması nedeniyle usûlsüz olduğu gerekçesiyle davacının itirazının kısmen kabûlü ile 60.129,69-TL destekten yoksun kalma tazminatının 09.11.2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti Kararına karşı davalı … tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporunda belirlenen tazminat miktarından sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olması nedeniyle %75 oranında indirim yapılması gerekirken sadece %25 oranında indirim yapılarak karar verilmiş olmasının hatalı olduğu ayrıca desteğin kask takmaması nedeniyle müterafik kusurlu bulunduğunun da gözetilmemesinin isabetsiz bulunduğu hususlarına yöneliktir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir.
İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellike konusunda uzman bilirkişiler tarafından düzenlendiği anlaşılan dosyaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içeren ve kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün %25, desteğin yolcu olarak bulunduğu dava dışı araç sürücüsünün de %75 oranında kusurlu olduklarına ilişkin değerlendirmeye esas 08.02.2017 günlü kusur bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usûl ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının destek zararının hesaplanmasına ilişkin olan ve hükme esas kılınan hesap bilirkişisi raporundaki belirlemenin zaten sadece sigortalı araç sürücüsünün kusuruna isabet eden kusur oranıyla sınırlı tutulmasına ve Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen karara karşı davalı … şirketinin itiraz hakem heyetine itirazda bulunmadığı anlaşıldığına göre, davalı … şirketinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ne var ki davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde müterafik kusur iddiasında bulunulmuştur. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde diğer bir ifadeyle zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zarar meydana gelmesine etki yapmış veya zarar sorumlusunun durumunun ağırlaştırmış ise kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 52. maddesi uyarınca hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Somut olayda desteğin yolcu olarak bulunduğu motosiklet ile sigortalı aracın çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiği olayda, ölüm nedeninin künt kafa travmasına bağlı beyin zarı kanaması olduğu ve desteğin kask takmadığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup, zaten bu husus taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Desteğin kusurunun, destekten yoksun kalan davacılara yansıtılamayacağına ilişkin uygulamanın ise davanın karşı aracın sigortacısına yönelik olarak açılmış olması hali gözetildiğinde görülmekte olan davada uygulanabilir bir husus olmadığı da belirgindir. Bu durumda müteveffanın müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek TBK 52.maddesi uyarınca belirlenen gerçek maddi zarardan Yargıtay Özel Dairesinin İlkeleri de göz önüne alınara %20 oranında müterafik kusur indirim yapılarak karar verilmesi gerekirken herhangi bir indirim yapılmaksızın yazılı olduğu biçimde karar verilmesi isabetsizdir.
Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamanın yapılmasını gerektirmediğinden, mahkemece hükme esas alınan 05/03/2017 günlü hesap raporunda davacı eş için belirlenen 60.129,69-TL maddi tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirim yapılarak ve yapılan indirimin takdiri indirim olması nedeniyle reddedilecek kısım bakımından davalı taraf yararına vekalet ücreti takdiri gerekmediği dikkate alınarak HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davalı …Ş vekilinin itiraz hakem heyeti kararına yönelik istinaf isteklerinin yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle KABULÜNE, öteki itirazlarının ise, yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE,
2-Davalı … tarafından istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31,40-TLmaktu ve 1.030-TLnispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalı … şirketine İADESİNE,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren üzerinde bırakılmasına,
4-İncelemenin duruşmasız yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf istemine konu Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 17.05.2017 gün ve 2017/İ.1476 – 2017/İHK-1680 sayılı kararının KALDIRILMASINA;
5/1- Başvuru sahibi davacı …’ın talebinin kısmen kabulüyle, 48.103,76-TL destekten yoksun kalma tazminatının 09/11/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A,Ş’den alınarak, başvuru sahibi …’a verilmesine,
5/2-Başvuru sahibi tarafından yapılan 901,95- TL başvuru ücreti ve ek başvuru ücreti, 850,00-TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1.751,95-TLyargılama giderlerinin davalıdan alınarak başvuran davacıya verilmesine, 901,95-TL itiraz başvuru ücretinin takdiren davacı üzerinde bırakılmasına,
5/4-Davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri ile 5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/17 maddesi uyarınca belirlenen 5.641,41-TL vekalet ücretinin davalı … şirketinden alınarak davacı …’a verilmesine,
5/5-Davalı … vekille temsil edilmiş ise de; yapılan indirimin takdiri indirim olması nedeniyle davalı taraf yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5/6-Yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
HMK. m.353/1-b/2 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.10/01/2019.