Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1430 E. 2019/5 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1430
KARAR NO : 2019/5
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2017
NUMARASI : 2017/2805 D.İş – 2017/2805 K.
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/01/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan …plâka sayılı araç sürücüsünün kusuru neticesinde 07.05.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında sigortalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan vekil edeni …’ın yaralanarak Balıkesir Devlet Hastandesinden alınan Özürlü Sağlık Kurulu Raporundan da anlaşılacağı üzere %46 oranında kalıcı işgücü kaybına uğradığını, sigorta şirketine yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını belirterek malûliyet oranındaki artışa bağlı hakları ile fazlaya ilişen hakları saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) 41.000,00-TL malûliyet zararının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 26/12/2016 günlü bedel artırım dilekçesi ile de istek miktarını 60.000,00-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır.
Davalı … şirketi vekili cevabında özetle; talep konusu kazanın 07/05/2007 tarihinde meydana geldiği, görülmekte olan davanın ise KTK’nın 109/1 ve 109/2 maddelerinde belirlenen zamanaşımı sürelerinin geçilmesinden sonra açıldığı, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini istediklerini, bundan ayrı vekil edenin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limitiyle sınırlı olması nedeniyle araç sürücüsünün kusurunun ve davacıda meydana gelen beden gücü kayıp oranının usûlüne uygun şekilde belirlenmesi gerektiğini, ayrıca davacının kusurunun da irdelenmesini istediklerini, davacıya SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödeme bulunup bulunmadığının da araştırılması gerektiğini, faiz isteğinin ve faiz cinsinin de isabetsiz bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek talep konusunu oluşturan kazanın 07.05.2017 tarihide meydana geldiği, KTK’nın 109/1 hükmü uyarınca 2 yıllık zamanaşımı süresinin zararının ve zarar sorumlusunun öğrenildiği tarihten başlayacağı, davacının zararının boyutunun dosyada mevcut 25.08.2016 tarihli Sağlık Kurulu Raporu ile öğrendiğini kabûlünün gerektiği, 2 yıllık zamanaşımı süresi henüz dolmadan davacının Sigorta Şirketine 20.09.2016 tarihinde başvurduğu, bu durumda davalı tarafın zamanaşımı savunmasının isabetsiz olduğu; davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan …. plâka sayılı araç sürücüsünün kusuru neticesinde meydana gelen kazada yaralanan davacının %46 oranında beden gücü kaybına uğradığı, sigorta şirketine yapılan başvurunun sigorta şirketine 21.09.2016 tarihinde ulaştığı, bu durumda temerrüt tarihinin 03.10.2016 olduğu benimsenmek suretiyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda başvurunun kabûlü ile 60.000,00-TL tazminatın 03/10/2016 tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş, sigorta şirketinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine, itirazın reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti Kararına karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; zamanaşımı süresinin dolduğu, gelişen ve değişen durum olmadığı, davacının davasına dayanak yaptığı sağlık kurulu raporunun usûlüne uygun olmaması nedeniyle hükme esas alınmasının da yerinde bulunmadığı hususlarına yöneliktir.
İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan kalıcı beden gücü zararının tazmini isteğine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usûl ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davanın konusunu oluşturan ve 07.05.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacının %46 oranında beden gücü kaybına uğradığının Balıkesir Atarük Devlet Hastanesince düzenlenen 25/08/2016 günlü raporla belirlendiği ileri sürülerek dava açıldığına, sigorta şirketinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince temin edilen ve 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri tarafından kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü ile kazadan sonra davacının geçirmiş olduğu tüm tıbbi tedavilerin dikkate alınması sonucunda uslüne uygun şekilde düzenlendiği anlaşılan 03.05.2017 günlü heyet raporunda da davacının beden gücü kaybı oranının %61 olduğunun tespit edildiği gözetildiğinde %46 malûliyet oranına göre yapılan hesaplamaya bağlı kalınarak tazminat belirlemesi yapılmasında davalı taraf aleyhine bir durumun varlığından söz edilemeyeceğine, 25/08/2016 günlü Engelli Sağlık Kurulu Raporu ve 9 Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 03/05/2017 günlü rapor gözetildiğinde trafik kazası sonucunda davacıda oluşan yaralanmaya bağlı beden gücü kaybının ne olduğunun veya ne olabileceğinin en erken 25/08/2016 tarihinde belirlendiğinin kabûlünde bir yanılgı olmamasına, bu durumda 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı belli olan dava bakımından zamanaşımı süresinin dolmamış olduğunun açık bulunmasına göre davalı … şirketi vekilinin tüm istinaf itirazlarının esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 22/05/2017 gün ve 2017/İ.420-2017/İHK-1762 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davalı …Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu karar ve ilam harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 7035 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.10/01/2019.