Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1395 E. 2018/1625 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1395
KARAR NO : 2018/1625
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08/06/2017
NUMARASI : 2017/2682 D.İş-2017/2682 K.
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/12/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsünün %75 kusuru neticesinde 25/12/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vekil edeninin yaralanarak İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinden alınan 24/03/2016 günlü rapordan da anlaşılacağı üzere %15,2 oranında beden gücü kaybına uğradığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını belirterek (belirsiz alacak) fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 20.000,00-TL maddi tazminatın 12/08/2016 olan temerrüt tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 20/02/2017 günlü bedel arttırım dilekçesi ile de, istek miktarını 89.130,70-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; başvuruya konu olan trafik kazasına karışan aracın vekil edeni şirket nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davacının davadan önce yaptığı başvuru sonucunda hasar dosyası açıldığını, talebe dayanak olan maluliyet ilişkin raporun teyidi amacıyla … firmasından görüş alındığını, eksper raporunda davacının dayanağı olan raporun yetersiz olduğunun belirtilmesi nedeniyle itiraz prosedürünün başlatıldığını ve bu nedenle ödeme yapılmadığını, davacının ise itiraz prosedürü beklemeksizin görülmekte olan davayı açması nedeniyle, başvurusunun reddi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan …plaka sayılı aracın 25/12/2013 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucunda başvuru sahibinin yaralandığı, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında, davacının ise %25 oranında kusurlu bulunduğu, başvuru sahibi … tarafından sigorta şirketine yapılan başvurunun ise, davacının başvurusuna eklediği raporun rasyonel bulunmaması nedeniyle itiraz prosedürünün başlatılacağından bahisle karşılanmadığının anlaşıldığı, oysa başvuru sahibinin kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği, isteğin 15 gün içerisinde karşılanmaması halinde tahkime başvuruda bulunulabileceği, davacının başvurusuna eklediği, maluliyete ilişkin olan ve davacıdaki beden gücü kaybı oranının %15,2 olduğunu belirleyen raporun usulüne uygun olarak alınan yeterli bir rapor olması karşısında yeniden rapor alınmasının gerekmediği görüşünden hareketle hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda, talebin kabulü ile 89.130,70-TL maluliyet tazminatının 31/10/2016 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş, sigorta şirketinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine, itiraz reddedilmiş, itiraz hakem heyeti kararına karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; davacının sigorta şirketine başvurusu sonucunda başlatılan itiraz prosedürü tamamlanmadan tahkim komisyonuna yapılan başvurunun usulsüz olduğu, hükme esas kılınan ve davacıdaki beden gücü kayıp oranını gösteren 24/03/2016 günlü raporun dayanaklarını oluşturan Medikal Eksper raporundan da anlaşılacağı üzere yetkili kuruldan alınmaması nedeniyle kabul edilemez olduğu, usulüne uygun bir rapor niteliğinde bulunmadığı ve kabule göre de vekalet ücretinin hatalı belirlendiği hususlarına yöneliktir.
Dava, trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak oluşan beden gücü kaybı zararının giderilmesi isteğine ilişkindir.
İstinaf edenin sıfatı, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
Dosya arasındaki bilgi ve belgelere, hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle yargılamanın tahkim yargılaması olduğu da gözetildiğinde, davacı tarafça dava açılmadan önce kişisel başvuru sonucunda alınarak dosyaya sunulan ve hükme dayanak oluşturan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen aralarında Adli Tıp Anabilim Dalında görevli öğretim üyelerinin de bulunduğu heyet raporunun, kazanın meydana geldiği 25/12/2013 tarihinde yürürlükte bulunan, 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ile 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ” Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit Yönetmeliği” ekindeki Meslekte Kazanma Gücünün azalma oranları cetveli esas alınarak ve davacının trafik kazasından sonra gördüğü tüm tedavi evraklarının değerlendirilmesi sonucunda hazırlanmış bulunduğuna, davacının meslekte kazanma gücünde azalma oranın %15,2 olduğu belirlendiğine ve belirlenen bu durum dikkate alınarak tazminat hesaplaması yapıldığına, başvuru sahibinin Tahkim Komisyonuna başvurudan önce yeterli kayıt ve belgelerle davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğunun anlaşılmış olmasına ve itiraz prosedürünün tamamlanmasının davacıdan beklenemeyeceğinin açık bulunmasına; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. maddesi “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir” hükmünü içerdiğine, bu durumda talebinin tamamının kabulüne karar verilen davacı lehine tam ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde de bir yanılgı bulunmadığına göre; İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğinden; yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 02/05/2017 gün ve 2017/İ.1118-2017/İHK-1461 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu karar ve ilam harcının talep halinde davalıya İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 7035 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 27/12/2018.