Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1384 E. 2019/87 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1384
KARAR NO : 2019/87
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2017
NUMARASI : 2017/2292 – 2017/2175
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/01/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna sunduğu dava dilekçesi ile; davacıya ait … plâka sayılı aracın,… sevk ve idaresindeyken 30/05/2016 tarihinde … plakalı araç ile çarpışması şeklinde meydan gelen çift taraflı kazası sonucu davacıya ait aracın pert olduğunu, kasko sigorta poliçesini düzenleyen davalı … şirketine yapılan başvurunun, talebe konu hasarın ihbar beyanında belirtilen yerde veya şekilde gerçekleşemeyeceğinden dolayı reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 191.000,00-TL tazminatın davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesi ile; kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere sigortalı aracın sürücüsü olduğu belirtilen …nın kazaya sebebiyet verdikten sonra olay yerini terk ettiğini, bu nedenle kasko sigortası genel şartları gereğince talebin teminat dışı kaldığını, araç sürücüsünün alkollü olmadığının ispat edilemediğini, kaza ile ilgili iyi niyetle yapılmayan ihbar nedeniyle ispat külfetinin yer değiştirdiğini, davacı tarafın iddiasını ispat edememesi nedeniyle talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; hasarın teminat dışı olduğunu ispat yükünün sigorta şirketine ait olduğu, sigorta şirketinin bu hususu somut delillerle ispat etmesi gerektiği ancak ispat edemediği, davacının araç sürücüsünün olay yerini terk sebebine dair adli muayene raporu ve alkol raporunu dosyaya sunarak kendi iddiasını ispat ettiği, sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğü bulunduğu gerekçesiyle talebin kısmen kabulüne, 115.000,00-TL tazminatın davalı … şirketinden tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyetince; kazanın 00:20 itibarıyla gerçekleştiği, alkol muayene saatinin 06:30 olduğu, araç sürücüsünün alkol muayenesi yaptırması için olay yerini terk ettiği yaklaşımının kabul edilebilir olmadığı, ekspertiz raporunda sigortalı başvuru sahibinin kendilerine hediye amaçlı bir yaklaşım sergilediklerinin belirtilmiş olması karşısında başvuru sahibinin iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasına, davacının talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri; İtiraz Hakem Heyetince yapılan değerlendirmenin hatalı olduğu, gerekçeli kararda alkol muayenesinin 06:30’da yapıldığı belirtilmiş ise de Hatay Reyhanlı Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen laboratuar sonuçlarına ilişkin belgeden anlaşılacağı üzere …’dan kan istem saatinin 01:53 olduğu, rapor saatinin 06:29 olduğu, bu hususun İtiraz Hakem Heyetince gözden kaçırıldığı, Reyhanlı İlçesinin küçük bir ilçe olduğu, halkın çoğunluğunun ufak kazalarda dahi kavga ettiği, sürücünün bu nedenle kaza sonrasında olay yerine başka kişilerin de geldiğini görmesi üzerine olay yerini terk ettiği, polis ekipleri gelince onların yanına gittiği, sigorta ettiren tarafından kaza sonrasında gerekli bildirimin yapıldığı, kazanın belirtilen yerde ve şekilde olmadığının ispat yükünün davalı … şirketie ait olduğu, sigorta şirketince bu hususun ispat edilemediği, verilen kararın hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.
Dava, kasko sigorta poliçesi gereğince tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.
6102 Sayılı TTK’nın 1409/2. maddesine göre; sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya ait bulunmaktadır.
Somut olayda, kazanın 30/05/2016 günü saat 00:20’de meydana geldiği sabit olup bu hususta taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Kaza sonrasında Reyhanlı Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında düzenlenen dosyada bulunan sürücü …. ile kazaya karışan diğer taraf olan …. ve …’in beyanlarından, kazaya karışan sigortalı araç sürücüsü …’nın kazadan sonra olay yerinden ayrıldığı anlaşılmaktadır. …kaza sonrasında olay yerine karşı tarafın akrabası olduğunu düşündüğü iki aracın daha geldiğini, kendisinin korkudan olay yerinden uzaklaştığını ve karşı şeride geçtiğini belirmiştir. Kaza sonrasında araç sürücüsü … Hatay Reyhanlı Devlet Hastanesine gitmiş, muayene olmuş ve kendisinden kan örneği alınmıştır. İtiraz Hakem Heyetince alkol raporunun 06:30’da alındığı belirtilmiş ise de Hatay Reyhanlı Devlet Hastanesinin laboratuar sonuçlarına ilişkin belgeden kan istem saatinin 01:53 olduğu anlaşılmaktadır. Kaza saatinin 00:20 olduğu göz önünde bulundurulduğunda sürücünün kazadan kısa bir süre sonra olay yerinden ayrılarak hastaneye başvuru yaptığı açıktır. Yine kaza tespit tutanağının resmi görevli olan polis memurları tarafından düzenlenmiş olması karşısında kazanın belirtilen yerde ve şekilde meydana geldiği sabittir. Davalı … şirketi kendi üzerine düşen ispat yükünü yerine getirememiş, kazanın belirtilen yerde ve şekilde meydana gelmediğini, araç sürücüsünün olay yerini kötü niyetli olarak terk ettiğini, kaza anında alkollü olduğunu ispat edememiştir. Sigorta şirketince yaptırılan araştırma sonucu davacı tarafın iyi niyetle hareket etmediği şeklindeki tespit dikkate alınabilir nitelikte bulunmamaktadır. Bu itibarla davacı tarafın tazminat talebinin kabûlüne karar verilmesi gerekirken İtiraz Hakem Heyetince talebin reddine karar verilmesi hatalı bulunmaktadır. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK.353/1-b/2 maddesi gereğince İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasına, davacı tarafın talebinin kısmen kabulüyle 115.000,00-TL tazminatın davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesi şeklinde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1- Davacı vekilince, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 11/04/2017 tarih ve 2017/İ.187-2017/İHK-1122 sayılı kararına karşı yapılan istinaf talebinin yukarıda gösterilen nedenlerle KABULÜNE,
1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile 85,70-TL istinaf yoluna başvurma harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
2/- Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 11/04/2017 tarih ve 2017/İ.187-2017/İHK-1122 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2/1- Davacı tarafından açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 115.000,00-TL tazminatın 25/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A. Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2/2- Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden 5684 Sayılı Kanunun 30/17 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17/2. maddesi gereğince davacı Abuzer Sayın için belirlenen 11.950,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2/3- Davalı … A. Ş. kendini vekille temsil ettirdiğinden 5684 Sayılı Kanunun 30/17 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17/2. maddesi gereğince belirlenen 1.742,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2/4- Davacı tarafça Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde yapılan 3.276,57-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre belirlenen 1.960,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
2/5- Davalı … şirketince Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.17/01/2019