Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1376 E. 2019/85 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1376
KARAR NO : 2019/85
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2017
NUMARASI : 2017/1762 – 2017/1592
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/01/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna sunduğu dava dilekçesi ile; davacıya ait … plaka sayılı aracın 05/06/2016 tarihinde araç sürücüsünün tam kusuruyla yapmış olduğu kaza sonucu hasarlandığını, aracın davalı … şirketince kasko sigorta poliçesi ile sigortalanmış olduğunu, sigorta eksperi tarafından düzenlenen rapor ile araçtaki hasarın KDV dahil 86.807,56-TL olarak tespit edildiğini, davalı … şirketince 10.000,00-TL ödeme yapılmış olduğunu, bakiye 76.807,56-TL hasarın sigorta şirketince karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla KDV dahil 76.708,56-TL hasar bedeli ile ekspertiz ücretinin davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesi ile; kaza sonrası yapılan araştırma sonucu sigortalı …’ın araç kiralama işi yaptığı ve başvuruya konu aracın da kiralandığının tespit edildiğini, başvuru sahibinin … Filo Kiralama Rent A Car adı altında faaliyet gösteren işyerinin sahibi olduğunu, kazaya karışan aracın bu işyerinin kiralık araç filosunda olduğuna ilişkin fotoğraflarının bulunduğunu, araç sürücüsü …’ın da … Rent A Car isimli işyerinin sahibi olduğunu, kazaya karışan aracın kiralanmış olduğunun açık olduğunu, sigorta poliçesi düzenlenirken aracın hususi araç olduğunun bildirildiğini ve poliçenin bu şekilde düzenlendiğini, davacı sigortalı tarafından aracın kiralık araç olarak kullanılacağı yönünde herhangi bir bildirim yapılmadığını, sigorta poliçesinin 3.sayfasında yer alan kullanım şekli istisnasına binaen kiralık olarak kullanılan araçta meydana gelen hasar bedelinin %80’i sigortalı tarafından karşılanacağı hükmü gereğince sigorta şirketinin hasarın en fazla %20’sinden sorumlu olduğunu, müvekkili sigorta şirketi tarafından da bu hüküm gereğince 15/08/2016 tarihinde 10.000,00-TL hasar bedelinin davacıya ödendiğini, davacının herhangi bir alacağının kalmadığını belirterek talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; kazaya karışan aracın kiralık olarak kullanıldığı, bu durumda sigorta şirketinin kasko sigorta poliçesinde yer alan, kullanım şekli istisnası klozu nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin %20’si oranında sorumluluğu bulunduğu görüşünden hareketle 26/11/2016 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda başvurunun kısmen kabulüne, 7.361,51-TL hasar tazminatının davalı … şirketinden tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı bu davacı tarafından yapılan itiraz üzerine; İtiraz Hakem Heyetince, itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri; ispat yükünün sigorta şirketine ait olduğu, davacıya ait aracın kiralama işinde kullanıldığını gösterir en ufak bir delil veya emarenin dosyada bulunmadığı, davacının araç kiralama işi ile uğraşıyor olmasının sahip olduğu her aracı kiraladığı anlamına gelmeyeceği, davalı … şirketinin tüm hasardan sorumlu olduğu, ekspertiz ücretinin tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği hususlarına ilişkindir.
Dava, kasko sigorta poliçesi gereğince tazminat talebine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK’nın 1409/2. maddesine göre; sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya ait bulunmaktadır.
Somut olayda, 05/06/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacı …’ın maliki olduğu sürücü … tarafından kullanılan … plakalı aracın sürücüsünün tam kusuru ile yapmış olduğuu kaza sonucu hasarlandığı sabit olup bu hususta taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Gerek davacı tarafın beyanları, gerek davalı … şirketinin beyanları gerekse dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden davacı …’ın; “…Filo Kiralama …r” isimli işyerinin sahibi olduğu, araç sürücüsü …’ın da, “… Rent A Car” isimli işyerinin sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Yine dosyaya davalı … şirketince kazaya karışan aracın davacının araç kiralama işi yaptığı işyerinin önünde çekilmiş fotoğrafı sunulmuş olup …com internet sitesinde davacının hasar gören araç niteliklerini içerir şekilde araç reklamının yer aldığı da anlaşılmaktadır. Sigorta Tahkim Komisyonunun 27/10/2016 tarihli ara kararı ile davacı vekiline kazaya karışan aracın kiralık olarak kullanıldığı konusundaki delillerini sunması için 10 günlük kesin süre verilmiş, davacı vekilince sunulan beyan dilekçesinde; bu hususta bir delil sunulmadığı gibi aracın hangi nedenle …’ın sevk ve idaresinde bulunduğuna ilişkin bir açıklama da yapılmamıştır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde kazaya karışan aracın kiralık araç olarak kullanıldığı hususu davalı … şirketi tarafından ispat edilmiş bulunmaktadır. Sigorta poliçesi düzenlenirken, davacı tarafça aracın hususi(özel) oto olarak kullanılacağı bildirilmiş, sigorta poliçesi bu beyan üzerine düzenlenmiş bulunmaktadır. Sigorta poliçesinde aracın kiralık olarak kullanılacağına ilişkin herhangi bir beyan bulunmamaktadır. Taraflar arasında düzenlenen kasko sigorta poliçesinin; “Kullanım Şekli İstisnası” hükümlerine göre günlük veya kısa yahut uzun süreli olarak kiralanan araçlarda meydana gelen hasar bedelinin %80’ini sigortalı karşılamak durumundadır. Buna göre davalı … şirketi araçta meydana gelen hasarın ancak %20’sinden sorumlu olacaktır. Dosyada temin edilen 26/11/2016 tarihli bilirkişi raporu ile araçta meydana gelen hasar bedeli KDV dahil 86.807,56-TL olarak belirlenmiştir. Sigorta şirketi bu bedelin %20’sine denk gelen KDV dahil 17.361,51-TL’den sorumlu bulunmaktadır. Sigorta şirketince 15/08/2016 tarihinde davacıya 10.000,00-TL hasar tazminatı ödenmiş olması nedeniyle davacının talep edebileceği hasar tazminatı miktarı 7.361,51-TL’dir. Tahkim Komisyonunca da bu şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Ayrıca davacının ekspertiz ücreti olarak ödemiş olduğu bedelin talebin kabul/red oranına göre 300,00-TL’sinin davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 20/03/2017 tarih ve 2017/İ.451-2017/İHK-924 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 154,30-TL başvurma harcından, alınması gereken 85,70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL başvurma harcı ile, alınan 31,40-TL maktu karar ve ilam harcının talep halinde davacıya İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 7035 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.17/01/2019