Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1310 E. 2018/1465 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1310
KARAR NO : 2018/1465
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2017
NUMARASI : 2014/1396 E.-2017/299 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/12/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeninin, davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı araçtan düşmesi sonucunda 07/04/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ağır biçimde yaralanarak %100 oranında çalışma gücünü kaybettiğini ileri sürerek, zarar miktarının belirlenmesi ile birlikte (belirsiz alacak) fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 22/11/2016 günlü bedel arttırım dilekçesi ile de alacağın belirli hale geldiğini belirterek, istek miktarını 80.618,63-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı … şirketi vekili cevabında özetle; davacının davasını kanıtlaması gerektiğini, bundan ayrı davacının araçta hatır nedeniyle taşındığının anlaşılması nedeniyle tespit edilecek tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmasını istediklerini belirterek davaya karşı koymuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda davalı … şirketi nezdinde sigortalı bulunan araç sürücüsünün %75 oranında, davacının ise %25 oranında kusurlu olduğu, davacının düştüğü araçta yolcu olarak bulunma nedeninin hatır taşıması niteliğinde olması nedeniyle, %25 oranında belirlenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği görüşünden hareketle davanın kısmen kabulü ile 60.463,50-TL tazminatın dava tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; vekil edeninin uğradığı beden gücü kaybı oranının belirlenmesinde hükme esas alınan ATK raporunun usul ve yasaya aykırı olduğu, esasen başa alınan darbe sonucunda, vekil edeninin meslekte çalışma gücü kaybı oranının %100 bulunduğu, ATK raporuna yapılan itirazların değerlendirilmediği, kabule göre de hatır taşımasından ötürü yapılan indirim sonucunda davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmesinin de doğru olmadığı hususlarına yöneliktir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat isteğine ilişkindir.
İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle bağlı kalınarak yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; taraflar arasında davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan…plaka sayılı aracın 07/04/2010 tarihinde asker uğurlaması konvoyuna katıldığı, araç seyir halindeyken davacının aracın dışına çıktığı sırada araçtan düşerek yaralandığı, kazanın oluşumda araç sürücüsünün %75, davacının ise %25 oranında kusurlu bulunduğu ve davacının araçta yolcu olarak bulunma nedeninin hatır taşıması olduğu konularından bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık hükme esas alınan maluliyete ilişkin raporun usul ve yasaya aykırı olup olmadığı ve hatır taşıması indirimi yapılması halinde karşı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilip edilemeyeceği hususlarına yöneliktir.
1-Davacı dava dilekçesinde, kaza nedeniyle %100 oranında iş gücü kaybına uğradığını ileri sürerek, kayıp oranının ATK’ca belirlenmesini istemiştir. Mahkemece, bu istek gözetilerek davacının ATK’na sevki sağlanarak ATK 3.Adli Tıp İhtisas Kurulundan rapor temini yoluna gidilmiştir. ATK’ca düzenlenen 16/03/2016 günlü raporda davacı hakkında kazadan sonra düzenlenen tüm tıbbi belgeler ile 30/12/2015 tarihindeki kurulca yapılan muayenesi gözetilerek kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri uyarınca davacının meslekte kazanma gücünü %15,2 oranında yitirdiği sonucuna varılmıştır. Bu rapora karşı davacı vekili itiraz ederek, raporun yetersiz olduğunu ileri sürmüş ve durumun ATK Genel Kurulunda yeniden değerlendirilmesini istemiş ise de, bu rapordaki iş göremezlik oranının kabulü ile düzenlenen hesap bilirkişi raporuna itiraz etmemiş, aksine rapor gereğince talep edebilecekleri tazminat alacağının belirlendiğini açıklayarak, bedel arttırım talebinde bulunmuştur. Bu durumda, davacının kaza nedeniyle uğradığı beden gücü kaybı oranına bağlı olarak talep edebileceği tazminat miktarının 80.618,63-TL olduğunu kabul ettiği değerlendirildiğinde, maluliyete ilişkin raporun yetersiz olduğunu ileri sürmesi mümkün bulunmamaktadır. Kaldı ki, hükme esas alınan 16/03/2016 günlü rapor; olaya uygun, denetlenebilir gerekçeler içeren aralarında nörolog bilirkişinin de bulunduğu, psikolojik tetkiklerin yapılması sonucunda, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş, usul ve yasaya uygun bir rapor niteliğinde olup, dosyada bu raporla çelişkili olabilecek, aynı veya benzer nitelikte başka bir rapor bulunmadığından ve davacı tarafça böyle bir rapor sunulmadığından, ATK Genel Kuruluna götürülmesi gereken bir durumun varlığı da söz konusu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazına gelince; davacı lehine hesaplanan tazminattan hatır taşıması nedeniyle yapılan indirim sonucunda belirlenen tazminat tutarı hüküm altına alınırken mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edildiği anlaşılmaktadır. Oysa, yasal düzenlemeler ve TBK’nun 51 ve 52.maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim nedeniyle davanın kısmen reddedilmesi halinde indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilemez. Bu durumda, davalı … şirketi yararına hatır taşıması nedeniyle yapılan takdiri indirim sonucunda reddedilen kısım için vekalet ücreti hükmedilmesi isabetsizdir. Ancak, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazının kabulü ile istinaf yasa yoluna başvuru korusu olmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları gözetilerek, HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında düzeltilerek karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf itirazlarının yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle KABULÜNE; öteki itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile 85,70-TL başvurma harcının talebi halinde davacıya İADESİNE
3-İstinaf aşamasında, istinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan diğer yargılama giderlerin takdiren üzerinde bırakılmasına,
4-İncelemenin duruşmasız yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/04/2017 gün ve2014/1396-2017/299 sayılı kararının KALDIRILMASINA;
5/1-Davanın kısmen kabulü ile, 60.463,50 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişen isteğin reddine,
5/2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.116,23 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 17,08 TL ve ıslah ile yatırılan 259,00 TL olmak üzere toplam : 276,08 TL’nin düşümü ile kalan 3.840,15 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
5/3-Tarafların dava sonucundaki haklılık oranına ve harçtan davada kısmen de olsa haksız çıkan davalının sorumlu olması gerektiği prensibine göre yapılan oranlama uyarınca peşin, başvuru ve ıslah harcı toplamı: 301,28 TL, 25 davetiye gideri 250,00 TL, müzekkere ve dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderme gideri 29,80 TL, Adli Tıp Muayane gideri 600,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.200,00 TL ki toplam : 2.381,08 TL’nin 1.840,27 TL kısmının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, kalan kısmın ise davacı üzerinde bırakılmasına,
5/4-Davacı yargılamada vekille temsil edildiğinden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca hesaplanan 7.000,93TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
5/5-Davalı yargılamada vekille temsil edilmiş ise de, yasal düzenlemeler ve TBK’nun 51 ve 52.maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim nedeniyle davanın kısmen reddedilmesi halinde indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden, davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
5/6-Yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
HMK. m.353/1-b/2 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.m.361 gereğince, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.06/12/2018.