Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1291 E. 2018/1384 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1291
KARAR NO : 2018/1384
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2017
NUMARASI : 2014/1260 E.-2017/319 K.
DAVANIN KONUSU :Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:22/11/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edenine ait … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı olan, davalı …’nin sürücüsü diğer davalı… Taşımacılık’ın da işleteni bulunduğu…. plaka sayılı kusurlu aracın karıştığı trafik kazası sonucunda vekil edenine ait aracın hasarlanarak değer kaybına uğradığını ve araç mahrumiyeti zararının oluştuğunu belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 82.115,06-TL’si araç hasarı bedeli, 45.000,00-TL’si değer kaybı bedeli ve 28.000,00-TL’si de kazanç kaybı bedeli olmak üzere toplam 155.115,00-TL maddi tazminatın (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti olan 26.800,00-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihinden işletilecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevabında özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar vekili ise, cevabında özetle; kazanın oluşumunda davalı sürücü …nin kusurlu olmadığını, arkada çarpma şeklinde meydana gelen kazada asli kusurlu olanın davacı aracın bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu, olayla ilgili olarak İstanbul Anadolu 76.Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ceza yargılamasına ilişkin dava dosyası ile tüm dosya kapsamı gözetilerek; davalı …’in sürücüsü olduğu … plakalı araçla davacının maliki olduğu… plakalı aracın 01/10/2014 tarihinde çarpıştıkları, kazanın meydana gelmesinde davalı …’in asli ve tam kusurlu olduğu, çarpma sonucunda davacıya ait araçta, 55.078,64 TL hasar zararı, 31.710,00 TLTL değer kaybı zararı ve 10.000,00TL de kazanç kaybı zararı oluştuğu, davalılardan araç sürücüsü Hayreddin ile işleten… Tur…. AŞ. nin tüm hasardan, diğer davalı Sigorta Şirketinin ise poliçe limiti kapsamında hasar bedeli ile değer kaybından sorumlu bulunduğu, dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından poliçe limiti dahilinde davacıya 26.800,00 TL ödeme yapıldığının anlaşıldığı, bu durumda davalı sigorta şirketine yönelik davanın konusuz kaldığı, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin talep edilen tazminat miktarından düşülmesi gerektiği görüşünden hareketle, davalı … Sigorta şirketi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalılar …. Ltd. Şti yönünden davanın kısmen kabulü ile 69.988,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan ..ve .. Turz. Oto…. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalılar… ve Tic. Ltd. Şti.vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davalılar vekilinin istinaf nedenleri; kusurun ve zararın hatalı belirlendiği, ayrıca kabule göre de, davacı aracın kasko sigortası olup olmadığının araştırılmadığı, kendi kasko sigortasından yapılan bir ödeme varsa bunun düşülmesi gerektiğinin gözardı edildiği hususlarına yöneliktir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedeli ile değer kaybı zararı ve araç mahrumiyet zararının giderilmesi isteğine ilişkindir.
İstinaf edenlerin sıfatına ve istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesine dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, konusunda uzman oldukları belirlenen bilirkişilerce düzenlenen 16/02/2017 günlü heyet raporundaki belirlemelerin ve değerlendirmelerin oluşa uygun, denetlenebilir gerekçeler içermesine ve bu belirleme ve değerlendirmelerin ceza yargılaması sırasında tespit edilen değerlendirmelerle de örtüşmesi ve davalı tarafın itirazı üzerine temin edilen bu raporun istinaf yasa yoluna başvuran davalılar vekiline tebliğ edilmesine rağmen rapora karşı süresi içerisinde herhangi bir somut itirazda bulunulmadığının belirlenmiş olması karşısında hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik tespit edilemesine; davalı tarafça yargılama sırasında davacı aracın kasko sigortalı bulunduğu ve kasko sigortacısı tarafından dava konusu kaza ile ilgili olarak sigortalısı olan davacıya ödeme yapıldığı hususunda usulüne uygun şekilde ileri sürülerek kanıtlanmış bir sav bulunmadığına, yargılamada ileri sürülmeyen bir hususun HMK’nın 357.maddesi hükmü uyarınca istinaf aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olmamasına göre, davalılar vekilinin tüm istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik olarak davalılar … Ltd. Şti. Vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılardan alınması gereken 4.780,90-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 1.196,00- TL’nin düşümü ile kalan 2.784,90-TL harcın davalılar … Tic. Ltd Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dosya üzerinden inceleme yapılması nedeniyle, avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılarca istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 7035 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.22/11/2018.