Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1273 E. 2018/1464 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1273
KARAR NO : 2018/1464
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2016
NUMARASI : 2014/1588 E.-2016/933 K.
DAVANIN KONUSU: Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/12/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeni şirkete ait bulunan … plaka sayılı aracın, davalı sigorta şirketi nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, anılan aracın 16/08/2014 tarihinde maruz kaldığı sel nedeniyle hasarlandığını, hasar bedelinin ne olduğunun İstanbul Anadolu 15.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/86 D.İş sayılı dosyasında araç üzerinde yapılan inceleme sonucunda temin edilen 28/09/2014 tarihli bilirkişi raporu ile belirlendiğini, davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla KDV hariç 65.400,00-TL’si hasar bedeli, 1.400,00-TL’si de ikame araç bedeli olmak üzere toplam 66.800,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 26/10/2015 günlü dilekçe ile de hasar bedelinin KDV hariç 65.400,00-TL olduğunun belirlendiğini, KDV tutarının 11.772,00-TL olduğunu, ayrıca 5.000,00-TL de değer kaybı zararlarının oluştuğunu belirterek toplam istek miktarını 83.572,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; davacı şirkete ait aracın vekil edeni sigorta şirketi nezdinde kasko sigortalı bulunduğunu, sigortalı aracın belirtilmeyen bir tarihte su birikintisine girmesi nedeniyle hasarlandığı ileri sürülerek başvuruda bulunulmuş ve hasar dosyası açılmış ise de, yapılan incelemede aracın motorunda oluşan hasarın “hava filtresinden su girmesi” olabileceğinin belirlendiği, bu tür zararın kasko sigortası teminatı içinde değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle, başvurunun reddedildiğini, zira iddia edilen şekilde gerçekleşen su birikintisine girme eylemi nedeniyle sadece motorda değil, elektrik aksamında da arıza meydana gelmesi ve aracın stop etmesi gerektiği, davacı tarafın kendi beyanına göre, aracın su birikintisine girmesinden sonra hareket etmeye devam etmesi ve bir kaç gün sorunsuz olarak kullanılması gözetildiğinde, sel hasarına maruz kaldığı yönünde bir tespitten söz edilemeyeceği, dolayısıyla talebin teminat dışı olduğunun açık bulunduğu, bir an için hasarın su birikintesine girilmesi sonucunda meydana geldiği kabul edilse dahi davacının suya girmeden sonra aracı kullanmaya devam etmesi nedeniyle zararın artmasında müterafik kusurlu olduğunun gözetilmesini istediklerini, talep miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacıya ait kasko sigortalı bulunan aracın seyir halindeyken su birikintesine girmesi sonucunda motorunda arıza meydana geldiği, sigorta ettirenin kasti bir eyleminin varlığının saptanamadığı, rizikonun varlığının ise davacı tarafça kanıtlanmış olduğu, sigortacının oluşan rizikonun poliçe teminatı kapsamı dışında bulunduğunu, somut delillerle ispatlayamadığı, motor hasar tutarının KDV hariç 62.800,00-TL, işçilik bedelinin de 2.600,00-TL olduğunun bilirkişi raporlarıyla belirlendiği, KDV dahil edildiğinde ve ikame araç bedeli olan 1.400,00-TL’lik zarar gözetildiğinde uğranılan toplam zararın 78.572,00-TL olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar 5.000,00-TL’lik değer kaybı zararı da istenilmiş ise de, değer kaybı zararının dolaylı zarar olması nedeniyle teminat dışı bulunduğu görüşünden hareketle, davanın kısmen kabulü ile 78.572,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişen istemin ise reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davacının istinaf nedenleri; değer kaybına ilişkin taleplerinin de kabulü gerekirken, reddine karar verilmesinin doğru olmadığına ilişkindir.
Davalı vekilinin istinaf nedenleri ise; mahkemenin oluşan zararın kasko sigortası teminatı kapsamında olduğuna dair değerlendirmesinin isabetsiz olduğu, bundan ayrı davacı tarafça dosyaya sunulan 25/06/2015 günlü dilekçede sigortalı aracın onarılmadan satıldığı bildirildiğinden davacının sebepsiz yere zenginleşmesinin önüne geçilebilmesi için gerçek zarar miktarının belirlenmesi gerektiği, bu durumda davacının en çok hasarlı haliyle satılan aracın satış bedeli ile aracın hasarsız güncel değeri arasındaki farkın tazminini isteyebileceği halde, mahkemece bu konu üzerinde hiç durulmaksızın yazılı biçim ve gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin de hatalı bulunduğu ve ayrıca yapılmayan bir onarım için KDV tutarına da hükmedilmesinin usulsüz bulunduğu hususlarına yöneliktir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak açılan hasar tazminatının kasko şirketinden tahsili isteğine ilişkindir.
Somut olayda riziko, ileri sürülüş biçimine göre, 16/08/2014 tarihinde meydana gelmiş olup; taraflar arasında düzenlenen kasko poliçesi ise 10/07/2014-10/07/2015 tarihleri arasında meydana gelen rizikoları teminat altına almaktadır. 01/04/2013 tarihinde değişen Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının Tazminatın Hesaplanması ve Ödenmesi başlıklı 3.3.2.2 bendinde “Onarım masraflarının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, aracın hasar anındaki rayiç değeri ödenir. Bu durumda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Aynı şekilde kısmi onarımlarda parçaların sigorta şirketi tarafından tedarik edilmesi halinde hasarlı parçalar talep ettiği takdirde sigortacının malı olur.
Onarım masrafları sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın, ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez.
Hak sahibinin aracın hasarlı haliyle sahibine terk edilmesine onay vermesi halinde aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar sigortalıya tazminat olarak ödenebilir. Bu durumda ilgisine göre yukarıdaki paragraflarda düzenlenen usul çerçevesinde işlem yapılır. Sigortalının onayı ile aracı hasarlı haliyle sigortalıya terk ederek tazminatı ödemek isteyen sigortacı, tespit edip sigortalıya bildirdiği sovtaj bedelini bildirimden itibaren 1 aylık süreyle sınırlı olarak garanti etmiş sayılır.” denilmektedir.
Davacı taraf, dava konusu aracın tamir ettirilmeden 28/10/2014 tarihinde satıldığını bildirdiğine ve 27/09/2016 günlü ek bilirkişi raporunda da belirtildiği şekilde dava konusu aracın … isimli üçüncü kişi adına düzenlenen 070912-070913-070914-070915 ve 070916 nolu faturalara göre 14/11/2014 tarihinde KDV dahil 17.939,11-TL bedelle tamir ettirildiği anlaşıldığına, ne var ki 12/10/2015 günlü ana raporda davacı tarafın aracın satıldığına ilişkin açıklaması esasen görüldüğü halde, bildirilen bu durumun gözardı edilmesi sonucunda araç sanki halen davacı taraf elinde imiş gibi zarar belirlemesi yoluna gidildiği anlaşıldığına, davalı vekilince 12/10/2015 günlü kök rapora itirazda bu hususa değinilerek aracın satış bedeli ile güncel değerinin tespiti gerektiğini ve yapılacak araştırma sonucunda davacının uğradığı gerçek zarar miktarının tekrar değerlendirilmesini istediklerini açıklandığına göre; mahkemece davalının bu istemi üzerinde durulmadan, herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan, taraf delilleri toplanmadan, aracın riziko tarihindeki rayiç değeri esas alınmak suretiyle 01/04/2013 tarihli Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının “3.3.Sigorta Bedeli, Tazminatın Hesabı ve Ödenmesi” başlığı altına düzenlenen 3.3.2.2 bendi hükümleri ile aracın tamir ettirilmeden satılmış olması halinin hak sahibinin aracın hasarlı haliyle sahibine terk edilmesine onay verme halini oluşturup oluşturmayacağı da değerlendirilmeden, bu hususların tartışılmadığı ve değerlendirme dışı tutulduğu, bilirkişi heyet raporuyla bağlı kalınarak yazılı biçim ve gerekçeyle karar verilmiş olması HMK.353/1-a/6 hükmü kapsamında davalı tarafların delillerinin toplanmaması ve değerlendirilmemesi halini oluşturacağından davalı sigorta şirketi vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının kabulü gerektiği, kaldırma-gönderme kararı gerekçesi gözetildiğinde davacının tüm, davalının ise diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelemesine yer olmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, kaldırma gerekçesi değerlendirildiğinde davacının tüm, davalının ise öteki istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde değerlendirme ve işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş tarafından peşin olarak yatırılan 1.342,00-TLnispi istinaf karar ve ilam harcı ile 85,70-TL istinaf başvuru harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacının istinaf itirazları değerlendirilmediğinden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TLmaktu istinaf karar ve ilam harcı ile 85,70-TL başvurma harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihayi kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.06/12/2018.