Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1255 E. 2018/1377 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1255
KARAR NO : 2018/1377
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2017
NUMARASI : 2015/1269 E.-2017/349 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeni şirket nezdinde kasko sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın; davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı olan … plaka sayılı aracın kusuru neticesinde meydana gelen 15/01/2015 günlü trafik kazasında hasarlandığını, 10.838,00-TL olan hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL hasar bedelinin ödeme tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan rücuan tahsiline karar verilmesini istemiş, 27/01/2017 günlü ıslah dilekçesi ile de, istek miktarını 8.128,44-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; vekil edeni şirketin kazaya karıştığı ileri sürülen … plaka sayılı aracın, trafik sigortacısı olduğunu, sorumluluğun poliçe limiti olan 29.000,00-TL ve sigortalı aracın kusuru ile sınırlı bulunduğunu, sigortalı aracın olayda kusursuz olması nedeniyle yapılan başvurunun reddedildiğini, faiz başlangıcının da ödeme tarihi değil temerrüt tarihi olması gerektiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; 15/01/2015 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasının oluşumunda davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün %75 oranında davacı sigorta şirketi nezdinde kasko sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsünün de %25 oranında kusurlu olduğu, kasko sigortalı araçta meydana gelen hasar bedelinin 10.838,00-TL bulunduğu, kusur oranları gözetildiğinde davalı sigorta şirketinin 8.128,44-TL bedelle sorumlu olduğu, faizin de temerrüt tarihinden başlatılması gerektiği görüşünden hareketle; “Davanın kısmen kabulü ile, 8.128,44 TL maddi tazminatın 01/07/2015 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ” karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; keşif yapılmadan, makine mühendisi olmayan kişi tarafından düzenlenen kusur raporuna bağlı kalınarak verilen kararın hatalı olduğuna ve kabule göre de dava kısmen reddedildiğine göre davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının da isabetsiz bulunduğuna ilişkindir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedelinin rücuan tahsili isteğine ilişkindir.
İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle konusunda uzman Makine Mühendisi… ile trafik kazalarını araştırma uzmanı olduğu belirlenen … tarafından düzenlenen oluşa, araç sürücülerin anlatımlarıyla düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına uygun olan ve denetlenebilir gerekçeler içeren bilirkişi kusur raporunun hükme esas alınmasında, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı tarafın yargılama sırasında ve rapora itirazında kusur durumunun yerinde yapılacak keşifle belirlenmesini istedikleri yönünde bir irade açıklamasında bulunmamalarına, HMK.357.madde hükmü uyarınca yargılamada ileri sürülmeyen bir hususun istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceğinin açık olmasına, ıslahla arttırılan talep miktarının tamamına hükmedildiği halde, sadece faiz başlangıcının temerrüt tarihinden başlatılması nedeniyle, davanın kısmen kabulü şeklinde hüküm kurulmuş olması gözetildiğinde, esasen reddedilen bir miktar bulunmadığından, davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasında da bir yanılgı tespit edilememesine göre, davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik olarak davalı …Sigorta A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalıdan alınması gereken 555,25-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 138,82-TL’nin düşümü ile kalan 416,43-TL harcın, davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.22/11/2018.