Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1225 E. 2018/1312 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1225
KARAR NO : 2018/1312
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2017
NUMARASI : 2017/2142 2017/2142
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/11/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın bir diğer araçla çarpışması sonucunda 25/08/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında sigortalı araç içinde yolcu olarak bulunan vekil edeninin ağır biçimde yaralanarak %100 oranında malul kaldığını, bakıma muhtaç hale geldiğini, davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun 22/11/2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen sonuç alınamadığı belirterek (belirsiz alacak) fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla, 40.500,00-TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 16/01/2017 günlü bedel arttırım dilekçesi ile de 268.000,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; 25/08/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasına karışan … plakalı aracın vekil edeni şirket nezdinde, Zorunlu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davacının kaza nedeniyle malul kaldığına dayanarak Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesine açtığı dava sonucunda kendisine poliçe limiti olan 268.000,00-TL’nin beden gücü zararı olarak ödendiğini, bakıcı giderinin tedavi gideri kapsamında olması nedeniyle ve 6111 sayılı yasayla değişik KTK hükümleri uyarınca, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğu, bu itibarla vekil edeni şirketin tedavi giderleri bakımından sorumluluğu olmadığını, olsa bile bu sorumluluğunun öncelikle Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesinden tazmin edilmesini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davalı sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Taşımacılık Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın 25/08/2014 tarihinde karıştığı trafik kazasında davacının yaralanarak %100 oranında beden gücü kaybına uğradığı, davacının sigortalı araç içerisinde yolcu olarak bulunması nedeniyle kusursuz olduğu, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen hesap raporuna göre bakıcı gideri zararının 408.461,00-TL olduğunun belirlendiği, ancak sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti olan 268.000,00-TL ile sınırlı bulunduğu, bakıcı gideri zararı, tedavi gideri zararı kapsamında ise de, 6111 sayılı yasa ile değişik 2918 sayılı yasanın 98.maddesi uyarınca bakıcı gideri zararından SGK’nın sorumlu tutulamayacağı ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartlarına göre, davalı sigorta şirketinin tüm diğer sigorta kollarından önce zararı ödemekle sorumlu olduğu görüşünden hareketle, davanın kabulü ile 268.000,00-TL bakıcı gideri tazminatının 05/12/2016 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, sigorta şirketinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine, itiraz reddedilmiş, itiraz hakem heyeti kararına karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; cevap dilekçesindeki nedenlerle aynı olup, ayrıca yapılan hesaplamanın Yargıtay 4.Hukuk Dairesi içtihadlarından da anlaşılacağı üzere fahiş olduğuna yöneliktir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bakıcı gideri zararının giderilmesi isteğine ilişkindir.
İstinaf edenin sıfatı, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; taraflar arasında görülmekte olan dava bakımından 25/08/2014 tarihinde meydana gelen ve davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasına karışan ve kusurlu olan … plaka sayılı aracın, davalı şirket nezdinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, kaza anında davacının 74 AD 481 plakalı araçta yolcu olarak bulunması nedeniyle kusursuz bulunduğu, davacıda meydana gelen beden gücü kaybı oranının %100 olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, tedavi giderleri kapsamında olan bakıcı gideri zararından SGK’nın sorumlu olup olmadığı, zararın öncelikle hangi sigorta kolundan ödenmesi gerektiği ve eğer davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu sonucuna varılırsa, bakıcı gideri zararının nasıl hesaplanması gerektiği hususlarına ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem kararının gerekçesine dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmamasına, kazaya karışan aracın neden olduğu zararlardan sorumlu olan davalının bedeni zararlardan ve tedavi giderlerinden ayrı ayrı limitlerle sınırlı olmak kaydıyla sorumlu olduğu ve bu iki limitin birbirinden bağımsız bulunduğu, birinin tüketilmesi halinde davalının tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğinden bahsetmenin mümkün olmadığına, 6111 sayılı yasa ile değişik KTK’nın 98.maddesinde yer alan ve SGK’nın sorumluluğunun kapsamını belirleyen düzenlemeye göre, bakıcı gideri zararının SGK’ca karşılanması gereken zarar niteliğinde olmadığı konusunda bir duraksama bulunmadığına, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8 bendi ile 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 18.ve19/son madde hükümleri gözetildiğinde, oluşan zararın öncelikle taşımayı yapan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortasından karşılanması gerektiğinin belirgin olmasına, aktüer bilirkişi Dr….tarafından düzenlendiği anlaşılan 13/01/2017 günlü rapordaki hesaplama yöntemi ve şeklinin Yargıtay özel dairesinin uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi karşısında hükme esas alınmasında da herhangi bir yanılgı tespit edilemediğine, %100 oranında malul kalan bir kişinin bakıcı gideri zararı külfeti aile birliğine veya aile bireylerine yükletilemeyeceğinden belirlenen tazminattan herhangi bir indirim yapılmamasının da doğru bir uygulama olmasına göre, davalı sigorta şirketinin istinaf başvurusunun reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun olan 10/04/2017 gün ve 2017/İ.643-2017/İHK.1191 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davalı…Sigorta A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Peşin olarak davalı tarafından yatırılan 154,30-TL başvurma harcından, alınması gereken 85,70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL ile fazladan alınan 31,40-TL maktu karar ve ilam harcının talebi halinde davalı … Sigorta A.Ş’ye İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 7035 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.15/11/2018.