Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1215 E. 2018/1310 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1215
KARAR NO : 2018/1310
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/04/2017
NUMARASI : 2014/45E,- 2017/448 K.
DAVANIN KONUSU : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/11/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … Sigorta A.Ş.nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı araç ile, davalı… Sigorta A.Ş.nezdinde trafik sigortalı bulunan, davalı …’ın maliki diğer davalı …’in de sürücüsü olduğu .. . plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda 16/06/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç içerisinde yolcu konumunda bulunan ve vekil edeninin eşi olan destek …’in hayatını kaybettiğini belirterek (belirsiz alacak) fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL’si destekten yoksun kalma tazminatı, 50.000,00-TL’si de manevi tazminat olmak üzere toplam 51.000,00-TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, daha sonra verdiği bedel arttırım dilekçesi ile de maddi tazminata ilişkin istek miktarını 149.469,05-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevabında özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, sorumluluklarının poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı bulunduğunu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istediklerini savunmuş, olmadığı takdirde hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini ve faizin de yasal faiz olması gerektiğini açıklamıştır.
Davalılar … ve … vekili cevabında özetle; kazanın … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın tam kusuru sonucunda meydana geldiğini, bu nedenle vekil edenlerinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, ayrıca müteveffanın hatır için taşındığı gözetilerek, belirlenecek tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmasını istediklerini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı …Sigorta A.Ş.nezdinde sigortalı bulunan … plaka sayılı araç ile …Sigorta A.Ş.nezdinde sigortalı bulunan… plakalı aracın çarpışması sonucunda gerçekleşen trafik kazasında … plaka sayılı araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının eşi …’in hayatını kaybettiği, olayın gerçekleşmesinde ceza yargılamasına ilişkin dosya kapsamından alınan ve ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 09/05/2014 günlü raporda; … plaka sayılı araç sürücüsü olan ve dava dışı bulunan …’ın tam kusurlu olduğu, davalı sürücü …’in ise kusurunun bulunmadığı açıklanmış ve görülmekte olan dava sırasında alınan bilirkişi raporunda da…’in kusursuz olduğu belirlenmiş ise de, ATK raporunda …in gece vakti aracını ne şekilde park etmesi ve hangi tedbirleri alması gerektiği konusunda herhangi bir belirleme olmadığı, gene aynı ceza yargılamasında alınan İTÜ’de görevli öğretim üyelerince düzenlenmiş 22/01/2015 günlü heyet raporunda kazanın oluşumunda …’in asli, …’ın ise tali kusurlu olduğunun açıklandığı ve ceza yargılaması sonunda da bu rapora itibar edilerek davalı …’in mahkumiyeti cihetine gidildiği, İTÜ’den alınan raporun olaya oluşa daha uygun gerekçeler içerdiği görüşünden hareketle, kazanın meydana gelmesinde davalı …’in %75 oranında, dava dışı sürücü …’ın da %25 oranında kusurlu olduğu ve hesap bilirkişisi raporuna göre davacının 118.641,50-TL destek zararının oluştuğunun anlaşıldığı, her ne kadar davalılar … ve … hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılmasını talep etmişseler de, hatır taşıması indiriminin hatır taşımasını yapan araç sürücüsü ve işleteninin isteyebileceği, bu nedenle davalıların indirim talep edemeyecekleri görüşünden hareketle benimsenmek suretiyle, hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda; maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 118.641,50 TL’nin davalılar … ve …. yönünden 16/06/2013 olay tarihinden itibaren diğer davalılar …Sigorta A.Ş. Ve … Sigorta A.Ş. Yönünden ise 03/02/2014 dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek avans faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişen isteğin reddine,
Davalı … ve … aleyhine açılan manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 37.500 TL’nin 16/06/2013 olay tarihinden itibaren değişen ve değişecek yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişen isteğin reddine, karar verilmiştir.
Karara karşı davalılardan … ve … vekili ile davalı … Sigorta A.Ş.tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davalı …Sigorta A.Ş.vekilinin istinaf nedenleri; ceza yargılaması sırasında alınan ATK raporunun yeterli olmadığı görüşünden hareketle, İTÜ’den seçilen bilirkişiler tarafından düzenlenen heyet raporu esas alınarak hüküm tesis edilmiş ise de, bu iki raporun görülmekte olan dava sırasında alınan 07/01/2015 günlü kök ve 22/02/2016 günlü ek raporda tartışıldığı ve ATK raporuna neden itibar edilmesi gerektiği tek tek açıklandığı halde, bu husus üzerinde durulmaksızın yazılı biçim ve gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu, kabule göre de hatır taşıma indirimi yapılmamasının usulsüz bulunduğu, faizin yasal faiz olması gerektiği, vekalet ücretine ilişkin hüküm bölümünün anlaşabilir nitelikte olmadığı ve maddi ve manevi tazminata ilişkin vekalet ücretlerinin ayrılmamasının da isabetsiz olduğu hususlarına ilişkindir.
Davalılar … ve … vekilinin istinaf nedenleri ise; …Sigorta A.Ş.’nin istinaf nedenlerine benzer olup, dosyada kusur yönündeki çelişki giderilmeden mahalinde keşif yapılmadan, tanıklar yerinde dinlenmeden verilen kararın hatalı olduğuna yöneliktir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
İstinaf edenlerin sıfatı, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
Olayla ilgili olarak Silivri Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, 2014/84 esas sayılı dosyasındaki yargılama sırasında ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 09/05/2014 günlü raporda kazaya karışan … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü .. . …’in kusursuz olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın ise asli derecede tam kusurlu bulunduğu belirtilmiş, itiraz üzerine İTÜ öğretim görevlileri tarafından düzenlenen 22/01/2015 günlü heyet raporunda ise, … plakalı kamyon sürücüsü ..’in asli kusurlu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın ise tali kusurlu olduğu belirtilmiştir. Görülmekte olan yargılama sırasında, görüşüne başvurulan bilirkişi Yrd.Doç.Dr…. tarafından düzenlenen 07/01/2015 günlü kök ve 22/02/2016 günlü ek raporda davalı …’in kusursuz olduğu sonucuna varılmış, itiraz üzerine Prof.Dr.Makine Yüksek Mühendisi ….’den alınan 31/08/2016 günlü raporda da olayın gerçekleşmesinde …’ın %25, ..’in %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece, ceza yargılaması sırasında İTÜ öğretim üyeleri tarafından düzenlenen rapor ile görülmekte olan yargılamada alınan 31/08/2016 günlü rapordaki değerlendirmelerin esas alınmasıyla davanın kabulü yoluna gidilmiştir.
Müteveffanın araç içerisinde yolcu olarak bulunması nedeniyle, kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, davanın teselsül hükümlerine dayanılarak açıldığı, bu durumda zarar sorumlularının kusur oranlarının ne olduğunun davacı bakımından esasen bir önemi olmadığı belirgin ise de; istinaf yasa yoluna başvuran davalıların zarardan sorumlu tutulabilmeleri için kazanın oluşumunda az veya çok kusurlu olmaları zorunludur. Ancak, kazanın meydana gelmesinde …plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü …’in kusurlu olup olmadığı konusunda birbiri ile ciddi çelişkiler içeren raporlar nedeniyle duraksama meydana gelmektedir. HMK’nın 266.maddesi hükmü uyarınca, mahkeme çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.
Ne var ki Mahkemece, özel ve teknik bilgiyi gerektiren kusur konusunda dosyada mevcut raporlar arasındaki ciddi çelişki bulunduğu halde bu çelişkileri giderecek, duraksamaları ortadan kaldıracak şekilde, doşyada mevcut bilirkişi raporlarını düzenleyen heyet ve kişilerin nitelikleri de gözetilerek; Karayolları Trafik Fen Heyetinden seçilecek uzman bilirkişi heyetinden tarafların iddia ve savunmaları ile dosyada mevcut tüm bilirkişi raporlarını irdeleyen ve denetime imkan sağlayan rapor alınmadan, tarafların olaydaki kusur durumlarının ne olduğu hususu, duraksama oluşmayacak şekilde belirlenmeden bir takım yorum ve değerlendirmelerle yazılı biçimde karar verilmiş olması HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca yerinde görülmediğinden davalılar vekillerinin bu yönü amaçlayan istinaf itirazlarının kabulü ile aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davalılar … ve … vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde değerlendirme ve işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, davalıların öteki istinaf itirazlarının ise; bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harçlarının, talep halinde yatıran davalı tarafa İADESİNE,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihayi kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.15/11/2018.