Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1203 E. 2018/1210 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1203
KARAR NO : 2018/1210
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2017
NUMARASI : 2016/106 E., 2017/317 K.
DAVANIN KONUSU : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/11/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı kamyonet ile vekil edenlerinin oğlu bulunan …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin çarpışması sonucunda 06/10/2010 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında destek …’un hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan araç sürücüsünün asli, desteğin ise tali kusurlu bulunduğunu ileri sürerek HMK.m.107 maddesi uyarınca vekil edenlerinin destek zararları hesaplanarak temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 13/02/2017 günlü dilekçe ile de fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla davacı … için olan istek miktarının 9.528,88 TL, davacı … için olan istek miktarının da 11.656,48-TL olduğunu açıklamıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; yetki itirazında bulunarak dava konusu kaza nedeniyle destek …’un eş ve çocuklarına 14/06/2012 tarihinde 62.109,02-TL ödeme yapıldığını, eş …un bu ödemeyi yetersiz bularak Nizip 3.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan dava açtığını, Nizip Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/277 esas ve 2014/121 karar sayılı ilamı gereğince, eş ve çocuklara 50.963,00-TL daha ödeme yapıldığını, dolayısıyla vekil edeni şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, ayrıca davacıların daha önce herhangi bir başvuruları olmadığı için faiz isteğinde de bulunamayacaklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, Nizip Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/277 esas sayılı dosyası ile tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; davacının oğlu olan …’un ölümüyle sonuçlanan 06/10/2010 günlü trafik kazasına karışan ve davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan, … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %75 oranında, destek …’un da %25 oranında kusurlu olduğu benimsenmek suretiyle hükme esas alınan hesap raporu doğrultusunda davanın kabulüyle, davacı …’un 9.528,88-TL, davacı … için de 11.656,48-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili ile davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davacıların istinaf nedenleri, her bir davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, tek vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğuna yöneliktir.
Davalı vekilinin istinaf nedenleri ise, müteveffa …’un eş ve çocuklara yapılan ödemeler dikkate alındığında, vekil edeni şirketin başkaca bir sorumluluğunun kalmadığı halde, yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, kabule göre de asgari ücret düzeyinde gelir elde eden bir kişinin hem eşini, hem de dört çocuğunu bakmasından sonra anne ve babasına destek olabileceğinin kabulünün hayatın genel akışına aykırı olduğu halde, bu yöndeki itirazlarının dikkate alınmamasının da doğru olmadığı hususlarına yöneliktir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir.
İstinaf edenlerin sıfatı, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle oluşa ve Yargıtay özel dairesinin uygulamalarına uygun, denetlenebilir gerekçeler içeren uzman bilirkişi tarafından düzenlendiği anlaşılan hesap raporunun hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığına, müteveffanın eş ve çocuklarının olmasının anne ve babasına destek olmadığı veya olamayacağı anlamına gelmeyeceği gibi evladın anne ve babasına destek olması halinin hayatın doğal akışının bir gereği bulunmasına, müteveffanın eş ve çocukları için daha önce davalı sigorta tarafından yapılan ödemelerde anne ve babaya pay ayrılmamış olması halinin, görülmekte olan dava bakımından bir önemi olmadığı gibi, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda ölenin desteğinden yoksun kalan tüm kişilerin payları gözetilerek, hesaplama yapıldığının anlaşılmasına, bu hesaplama sonucunda belirlenen toplam zarar miktarının poliçe limitini aşması nedeniyle, garameten paylaşım yapılarak davacıların talep edebilecekleri tazminat miktarları doğru şekilde belirlenmiş bulunduğuna göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin istinaf nedenlerine gelince; görülmekte olan davada davacılar ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulunmaktadırlar. Bu durumda mahkemece yargılama sırasında vekille temsil edildiği anlaşılan ve talepleri kabul edilen her bir davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti tayin edilmesi gerekirken; toplam tazminat miktarı üzerinden tek vekalet ücreti belirlenmiş olması isabetsizdir. Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden vekalet ücretine ilişkin olarak yukarıda açıklanan husus gözetilerek;HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle KABULÜNE; davalı …Sigorta A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise, yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle, HMK.m.353/1-b/1hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalıdan alınması gereken 1.447,17-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 362,00-TL’nin düşümü ile kalan 1.085,17-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan başvurma harcı ile istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacı yana İADESİNE,
4-İstinaf aşamasında istinaf yasa yoluna başvuran taraflarca yapılan giderlerin takdiren yapanlar üzerinde bırakılmasına,
5-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2017 gün ve 2016/106- 2017/317 sayılı kararının KALDIRILMASINA;
6/1- Davacıların davalarının KABÜLÜ ile;
Davacı … için 9.528,88 TL’ destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Davacı … içinse, 11.656,48 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6/2-Alınması gereken 1.447,17.-TL harçtan, peşin alınan ve ıslah harcı toplamı 74,54.-TL harç düşüldükten sonra kalan 1.372,63.-TL Bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6/3-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. ne göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
6/4-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. ne göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
6/5-Davacı tarafça yapılan 962,00-TL’si bilirkişi gideri, 207,25-TL’si tebligat gideri,106,34-TL’si de dava açılırken alınan peşin harç ve ıslah harcı olmak üzere toplam 1.275,59.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6/6- Yatırılan gider avansınından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
HMK.m.353/1-b/2 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.01/11/2018.