Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1202 E. 2018/1406 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1202
KARAR NO : 2018/1406
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2017
NUMARASI : 2015/928 E., 2017/43 K.
DAVANIN KONUSU : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/11/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 13/12/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu …plâka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, kazadan sonra davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ödeme yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL bakıcı tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile; kaza sonrasında davacının başvurusu üzerine 16/12/2013 tarihinde davacıya tam ve eksiksiz ödeme yapıldığını, tarafların sulh olduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, bakıma ilişkin tazminat taleplerinin bakımın sürekli olması halinde malûliyet tazminatından karşılanacağını, davacının eski haline dönmesi için yapılacak tedavi sırasındaki bakıcı giderlerinin ise tedavi giderinden karşılanacağını, davacının tedavisinin tamamlanmış olması nedeniyle istediği bakıcı giderinin malûliyet tazminatı içinde olup bu ödemenin de davacıya yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece 2918 sayılı KTK’nın 111/2.maddesi gereğince davacı ile davalı arasında sulh-ibra protokolünün düzenlendiği, 12/12/2011 tarihinden itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan davacı tarafça açılan davanın hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri; davalı tarafından daha önce yapılan ödemelerin malûliyet tazminatına ilişkin olduğu, eldeki dava ile bakıcı gideri tazminatı talep edildiği, bakıcı gideri tazminatının poliçenin tedavi gideri kapsamında kaldığı, bakıcı gideri tazminatının ibranamelere konu edilmediği, malûliyet tazminatı ödenmesine ilişkin ibranamenin 17/12/2013 tarihinde düzenlendiği, bu ibraname üzerinden 2 yıl dolmadan 28/09/2015 tarihinde dava açılmış olması nedeniyle hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, kaza tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin dolmadığı hususlarına ilişkindir.
Dava, trafik kazası nedeniyle bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.
Dosyada mevcut davacı vekili ile davalı sigorta şirketi vekili arasında düzenlenen 16/12/2013 tarihli sulh protokolüne göre tarafların İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/651 Esas sayılı dosyası kapsamında söz konusu protokolü düzenledikleri, protokol ve ibranamenin maddi tazminata (malûliyet tazminatına) ilişkin olduğunun kararlaştırıldığı, ibraname gereğince davacı tarafın davalı sigorta hakkındaki davadan feragat edeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece taraflar arasında düzenlenen 12/12/2011 tarihli sulh ibra protokolü üzerinden 2 yıldan fazla bir süre geçmesi nedeniyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmişse de dosyada belirtilen tarihe ait bir sulh ibra protokolü bulunmamaktadır. Dosya kapsamında bulunan 16/12/2013 tarihli protokol ise İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/651 Esas sayılı dosyası kapsamında düzenlenen ve sadece malûliyet tazminatına ilişkin bir protokoldür. Buna göre mahkemece hükme esas alındığı belirtilen 12/12/2011 tarihli sulh ibra protokolü var ise taraflardan bu protokolün temin edilerek incelenerek sonucuna göre karar verilmesi, böyle bir protokol yok ise dosya kapsamında bulunan 16/12/2013 tarihli protokolün malûliyet tazminatına ilişkin olması, eldeki davada davacının talebinin bakıcı gideri tazminatı talebine yönelik olması, kaza tarihi olan 13/12/2010 tarihinde yürürlükte bulunan ZMMS Genel Şartları ve trafik poliçesine göre bakıcı gideri tazminatının tedavi gideri teminatı kapsamında bulunması hususları gözönünde bulundurularak davada hak düşürücü sürenin dolmamış olması nedeniyle davanın esasına girilerek taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı olduğu gerekçe ile davanın usûlden reddine karar verilmesi yerinde olmayıp davacı vekilinin istinaf talebinin kabûlüne, mahkemece verilen kararın HMK.m.353/1-a/6 gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, istinaf talebine konu İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/01/2017 tarih ve 2015/928 E., 2017/43 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine İADESİNE,
4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/6 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.29/11/2018