Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1161
KARAR NO : 2018/1172
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2017
NUMARASI : 2017/2259 D.İş- 2017/2259 K.
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/10/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın, sürücüsünün kusuru neticesinde 14/05/2014 tarihinde vekil edeninin motosikleti ile ışıklı kavşakta beklemekte olduğu sırada çarpması sonucunda gerçekleşen trafik kazasında yaralanarak, %56 oranında beden gücü kaybına uğradığını, davalı … şirketine yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 13/06/2016 tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte, davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 26/08/2016 günlü ıslah dilekçesi ile de istek miktarını, 91.304,78-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı … şirketi cevabında özetle; olayla ilgili olarak vekil edeni şirkete yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını, ancak eksik belge nedeniyle isteğin karşılanamadığını, başvuru şartları tam olarak yerine getirmeden görülmekte olan davanın açılmasının usulsüz olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini; ayrıca maluliyet oranının Özürlülük Ölçütü ve Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, tazminat hesaplamasının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarına göre tespit edilmesine ve ayrıca davacının müterafik kusur durumunun gözetilmesini istediklerini ileri sürerek davaya karşı koymuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan…plaka sayılı araçla, davacının sevk ve idaresindeki motosikletin 14/05/2014 tarihinde çarpışması sonucunda meydana gelen kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kazada yaralanan davacının beden gücü kaybı oranının %56 bulunduğu, PMF.1931 Yaşam Tablosu ile 1176,46-TL olduğu belirlenen gelir durumu gözetilerek yapılan hesaplamaya göre, davacının kalıcı beden gücü zararının 91.404,78-TL bulunduğu, ancak olay sırasında kask takmayan davacının %30 oranında müterafik kusurlu olduğu görüşünden hareketle, davanın kısmen kabulü ile 63.983,35-TL maluliyet zararının 27/05/2016 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; sigorta şirketinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine itiraz hakem heyetince itiraz reddedilmiş, itiraz hakem heyeti kararına karşı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; vekil edeni şirketçe görüşüne başvurulan tıbbi uzman raporuna göre, kaza ile maluliyet arasında illiyet bağı olmadığı ve hükme esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesinde düzenlenen raporun yönetmelikte belirtilen prensiplere uygun bulunmadığı, dolayısıyla gerçek zararın belirlenebilmesi için ATK 3.İhtisas Dairesinden maluliyet raporu alınmadan verilen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna ilişkindir.
Dava, trafik kazası sonucunda oluşan kalıcı beden gücü zararının giderilmesi isteğine ilişkindir.
İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere,hakem kararının gerekçesine dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle yargılamanın tahkim yargılaması olduğu da gözetildiğinde, kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasal düzenlemeler ile yargıtayın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında, davacının kazadan hemen sonra görmüş olduğu tüm tedavi evraklarının değerlendirilmesi sonucunda, 03/08/2013 tarihli 28727 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve 11/10/2008 tarihli 27021 sayılı resmi gazetede yayınlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ekindeki Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranları Tespit Cetveli dikkate alınarak, Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesince düzenlenen ve 14/05/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı yaralanma sonucunda oluştuğu belirgin olan maluliyete ilişkin raporun hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı … şirketinin itirazlarının dayanağını oluşturan adli tıp uzmanı … tarafından düzenlenen 13/05/2016 günlü görüş incelendiğinde, yapılan belirleme ve değerlendirmelerin Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesince ” Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri esas alınarak düzenlenen 05/04/2016 günlü Engelli Sağlık Kurulu Raporuna dayandırıldığı anlaşılmaktadır. Oysa, özürlülük oranı ile işgücü kaybı oranı birbirinden farklı kavramlardır. Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik gereğince sadece kişinin özür oranı belirlenebilecektir. İşgücü kaybı oranı ise bu yönetmeliğe göre belirlenemeyecektir. Yargıtay da yerleşik uygulaması ile işgücü kaybı oranının özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre belirlenemeyeceğini kabul edilmektedir. Bu durumda, hükme esas alınan rapor ile davalı tarafın dayanağını oluşturan rapor arasında çelişki olduğundan söz edilemeyeceğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmakla ,aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 15/01/2017 gün ve 2016/İ.3565-2017/İHK-160 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu karar ve ilam harcının talep halinde davalıya İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 7035 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.25/10/2018.