Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1074 E. 2018/1107 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1074
KARAR NO : 2018/1107
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/03/2017
NUMARASI : 2017/1383 2017/916
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/10/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sigorta tahkim komisyonuna sunduğu dava dilekçesi ile; 19/12/2014 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda zorunlu trafik sigortası bulunmayan … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, kaza sonrasında davalı kurum tarafından % 13 özür oranı üzerinden 04/01/2016 tarihinde davacıya 37.272,00-TL ödeme yapıldığını, ancak Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 14/04/2016 tarihli rapor ile davacının meslekte kazanma gücü kaybının % 29 olarak belirlendiğini, bu oran üzerinden ödeme yapılması yönünde yapılan başvurunun davalı tarafça reddedildiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bilirkişi raporu ile belirlenecek maluliyet tazminatının davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 23/01/2017 tarihli, hakem heyeti kararına itiraz dilekçesi ile talebini 66.587,97-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili cevap dilekçesi ile; davacıya yapılan ödeme ile sorumluluklarının sona erdiğini, Denizli Devlet Hastanesi’nin 10/11/2015 tarihli raporu ile davacının maluliyetinin % 13 olarak belirlendiğini, bu oran üzerinden ödeme yapıldığını belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, Denizli Devlet Hastanesi’nin 10/11/2015 tarihli raporu ile davacının maluliyetinin % 13 olarak belirlendiği gözönünde bulundurularak davacının talebinin kısmen kabulüne, 7.511,23-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince; Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 14/04/2016 tarihli rapor ile davacının meslekte kazanma gücü kaybının % 29 olarak belirlendiği hususu dikkate alınarak Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasına, davacının talebinin kabulü ile 66.587,97-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı Güvence Hesabı vekili tarafından süresi içinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf sebepleri; maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiği, yargılamada esas alınan hesaplama yönteminin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maluliyet tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.
1)Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 14/04/2016 tarihli rapor dikkate alınarak hüküm kurulmuştur. Söz konusu rapor 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve ekindeki Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranları Tespit Cetveline göre, olayın oluşuna, uygulanan tüm tedaviler dikkate alınmak suretiyle denetime elverişli bir şekilde düzenlenmiş olup bu rapor esas alınarak hüküm kurulmasında usûl ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Denizli Devlet Hastanesi’nin 10/11/2015 tarihli raporu incelendiğinde; bu raporun hangi mevzuata göre düzenlendiği, uygulanan hangi tedaviler dikkate alınarak raporun düzenlendiği hususu anlaşılamamaktadır. Rapor denetime elverişli bir rapor niteliğinde değildir. Bu anlamda geçerli bir rapor niteliğinde olmadığı gibi, bu niteliği itibariyle Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 14/04/2016 tarihli rapor ile aralarında bir çelişki bulunduğundan da söz edilemeyecek olup, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi haksız bulunmaktadır.
2) 19/12/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda meydana gelen bedengücü kaybı zararı hesaplamasında izlenecek yöntem bakımından, kazadan çok sonra 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlardaki değişikliklerin uygulanabilir olmadığının açık olmasına, bu durumda kaza tarihi itibariyle Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen PMF 1931 Yaşam Tablosu doğrultusunda sıfır teknik faiz uygulanmak suretiyle tazminat belirlemesi yapılmasında da herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle davalı vekilinin tüm istinaf taleplerinin HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 09/03/2017 tarih ve 2017/İ.317-2017/İHK-799 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davalı Güvence Hesabı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile davalı tarafça yatırılan 154,30-TL istinaf yoluna başvurma harcından alınması gerekli 85,70-TL istinaf yoluna başvurma harcının mahsubu ile bakiye 68,60-TL harcın talebi halinde davalıya İADESİNE,
3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4- Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 7035 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.18/10/2018