Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1073
KARAR NO : 2018/997
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/05/2017
NUMARASI : 2017/2293 E.- 2017/1832 K.
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/10/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı … şirketi nezdinde ZMM Sigorta poliçesiyle sigortalı bulunan … plâka sayılı aracın, sürücüsü olan destek …’ın kendi kusuru neticesinde 30/06/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiği, sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığı belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 40.001,00-TL destek tazminatının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile de istek miktarını 84.902,74-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı … şirketi vekili cevabında özetle; davacının desteği olan sürücünün tam kusuru neticesinde 30/06/2016 tarihinde meydana gelen kazada hayatını kaybettiğini, bu durumda 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları ve 24/06/2016 tarihinde yürürlüğü giren KTK’nın 92.madde hükümleri uyarınca davacının taleplerinin teminat dışı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacı taleplerinin davalı tarafın savunmasında belirttiği nedenlerle teminat dışı olduğu görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine, itiraz hakem heyetince davacının üçüncü kişi komunda olduğu, desteğin kusurunun kendisine yansıtılamayacağı, bu nedenle destek tazminatı talep hakkını olduğu görüşünden hareketle uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılmasına ve hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile 84.902,74-TL destek tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; itiraz hakem heyeti kararına karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
HMUK’nun geçici üçüncü maddesinde ” Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur ” hükmü yer almakta olup, bu madde uyarınca Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar temyiz süresi 15 gün iken Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden itibaren HMK’nun 345. Madde hükümleri uygulanması gerekmektedir.
Görülmekte olan tahkim dosyasında; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı tarihten sonra 06/04/2017 tarihinde verilen İtiraz Hakem Heyeti Kararına karşı yasa yoluna başvuran vekili 18/05/2017 günlü dilekçeyi Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere İstanbul Anadolu 2. Ticaret Mahkemesi Başkanlığına vermiş ise de; mahkemesince istek istinaf başvurusu olarak değerlendirilerek istinaf incelemesi yapılabilmesi için dosya dairemize gönderilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 27/02/2017 gün 2016/20474-2017/2031 ve keza aynı dairenin 27/03/2017 gün 2017/316-2017/3284 sayılı emsal kararlarından ve bu konuda ki pek çok içtihadından da anlaşılacağı üzere; kanun yolu incelemesi isteğine konu itiraz hakem heyeti kararı istinaf kanun yoluna tabi bulunmaktadır.
İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. (HMK. m. 345). Diğer yandan, süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. (HMK. m. 92/2). Resmi tatil günleri süreye dahildir. Sürenin son gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter.( HMK.m.93)
İtiraz hakem heyeti kararı davalı … şirketine 17/04/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı … şirketi vekili tarafından 18/05/2017 tarihinde yasa yoluna başvurulmuştur.
Yukarıda açıklanan ilkeler ve saptanan olgular doğrultusunda, bu durumda davacı bakımından süre 02/05/2017 tarihinde dolmuş bulunduğundan 18/05/2017 tarihinde yapılan başvurunun, sürenin dolmasından sonra olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı … şirketi vekilinin yasa yoluna gidilecek mercide yapmış olduğu hatanın süreler üzerinde bir etkisi mevcut değildir.
HMK. m. 346/1 hükmü uyarınca, süreden ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de; temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, istinaf başvurusunun ve dilekçesinin HMK.345, 346/1 ve 352 maddesi hükümleri uyarınca süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-1-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 06/04/2017 gün ve 2017/İ.727-2017/İHK.1119 sayılı kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ve dilekçesinin talebin süresinde yapılmaması nedeniyle HMK. 345,346/1 ve 352 madde hükümleri uyarınca REDDİNE,
2-Peşin olarak yatırılan 31,40-TL istinaf karar ve ilam harcı ile 154,30-TL başvurma harcının istek halinde davalı … İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-Davalı … şirketi tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK. m.352 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 361 gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.04/10/2018.