Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1064 E. 2018/1104 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1064
KARAR NO : 2018/1104
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: … 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2017
NUMARASI : 2014/51 E., 2017/88 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/10/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin ZMMS ile sigortalı müşterisi ihbar olunan …’ın 17/11/2012 tarihinde tek taraflı kaza yaptığını, kazada 2 kişinin öldüğünü ve bir kaç kişinin yaralandığını, ölen ve yaralanan kişilerin zararlarının ZMMS poliçesi kapsamında müvekkili şirket tarafından karşılandığını, kazaya karışan … plakalı aracın minübüs olduğunu, minübüsün 3 ayrı sigorta ile sigortalanması gerektiğini, ZMMS dışında Karayolları Yolcu Taşımacığılı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ve Zorunlu Karayolları Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile de sigortalanması gerektiğini, ancak zorunlu olan bu sigortaların bulunmaması nedeniyle tüm zararın müvekkili şirket tarafından karşılandığını, zorunlu olan sigortaların bulunmaması halinde …nın sorumluluğuna gidileceğini, yapılan ödeme sonrasında … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafça haksız olarak itirazda bulunulduğunu belirterek; davalı tarafından takibe karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; kazaya karışan aracın ticari bir faaliyetinin bulunmadığını, kazalının akrabalarını taşıdığını, bu durumda rücu talebi yöneltilmesinin husumet yokluğu nedeni ile yerinde olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekilinin istinaf sebepleri; taşımanın taşımacılık sigortası kapsamında bir taşıma olmadığı, …nın sorumluluğunun bulunmadığı, Mahkemece verilen kararın hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.
Dosya kapsamına göre davacı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın yolcu taşırken yaptığı sırada kazanın meydana geldiği sabittir. Davacı kazada zarar görenlerin zararlarından öncelikle Karayolları Yolcu Taşımacığılı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortacısının ve Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortacısının sorumlu olduğunu iddia etmiştir.
Dosya kapsamında bulunan kazaya karışan araç sürücüsü …’ın beyanlarından ve tanık beyanlarından, olay tarihinde … ve ailesi ile akrabalarının Antalya ili, Aksu ilçesi, Boztepe mevkisinde nar topladıkları, 15:30 sıralarında burdan ayrılarak araç ile Serik istikametine göre yola çıktıklarıYukarı Kocayatak Beldesi’nde kaza yaptıkları, kazada vefat eden …’ın, …’ın kızı, …’ın …’ın kardeşinin gelini, yaralanan …’ün …’ın amcasının oğlunun gelini olduğu, yine araçta bulunan diğer şahıslarında …’ın yakınları olduğu anlaşılmaktadır. Kazaya karışan araç Ford Transit Marka 15 koltuklu minibüs olup, kullanım amacı hususi olduğu gibi yolcu taşıma yetki belgesi de bulunmamaktadır.
Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, yolculuğun başlangıcından bitişine kadar, otobüsün içinde veya dışında, otobüs hareket halindeyken veya değilken, yolculuk sırasında veya bekleme, duraklama ve mola yerlerinde karşılaşılabilecek her türlü kazalara karşı, sigortalılar(yolcular, sürücüler ve yardımcılar) yararına taşımacı tarafından yaptırılması zorunlu bir kaza(can) sigortasıdır. Bu sigorta türündün yolcu veya yolcu konumunda olanlar yararlanabilirler. Ayrıca Hazine Müsteşarlığı’nın 28/06/2010 tarih ve 2010/8 sayılı genelgesinin 6. Paragrafı gereğince il sınırları içindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımalar 01/07/2010 tarihinden geçerli olmak üzere Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamı dışında bırakılmıştır. Kaza tarihi olan 17/11/2012 tarihi itibariyle il sınırları içinda taşıma yapan kazaya karışan aracın Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırması zorunlu bulunmamaktadır. Ayrıca kazada vefat eden ve yaralanan kişilerin biletli yolcu veya yolcu sayılan kişiler konumunda olmadığı, yaılan taşımanın ticari anlamda bir yolcu taşımacılığı niteliğinde bulunmadığı da sabittir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılığı Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere,kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yasasından doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. 4925 sayılı Yasanın 18 nci maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17 nci maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Bahsi geçen Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8 nci maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Yukarıda belirtildiği üzere, kazaya karışan araç sürücüsü ile araçta bulunan ve kaza sonucu vefat eden ve yaralanan kişiler arasında akrabalık bağı bulunmakta olup araçta bulunanlar ticari bir faaliyet kapsamında bilet veya ücret karşılığı taşınan kişiler değillerdir. Kaza anında bir yolcu taşımacılığı söz konusu değildir. Bu nedenle Zorunlu Karayolu Taşımacılığı Mali Sorumluluk Sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmayan ve yolcu taşımacığılının söz konusu olmadığı olayda bu sigortanın yaptırılmadığı iddiasıyla …nın sorumlu tutulması söz konusu olamayacaktır.
Bu nedenlerle Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı bulunmaktadır. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, davanın reddine yönelik yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir(HMK 353/1-b/2).
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1- İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2017 tarih ve 2014/51 E., 2017/88 K. sayılı kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE,
1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 2.751,49-TL nispi istinaf karar ve ilam harcı ile 85,70-TL istinaf yoluna başvurma harcının talep halinde davalıya İADESİNE,
1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
1/3- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
2- İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2017 tarih ve 2014/51 E., 2017/88 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2/1- Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2/2- Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.159,55-TL karar ve ilam harcından alınması gerekli 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 2.123,65-TL harcın talep halinde davacı tarafa İADEİSNE,
2/3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
2/4- Davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 16.677,87-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Hesabına verilmesine,
2/5- HMK 333. md. uyarınca davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.18/10/2018