Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1050 E. 2018/993 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1050
KARAR NO : 2018/993
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2016
NUMARASI : 2014/349 E.- 2016/722 K.
DAVANIN KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/10/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı banka vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeni banka ile davalılardan ….ve Tic. A.Ş. arasında düzenlenen 28/06/2007 günlü kredi sözleşmesi uyarınca alacaklı olduğunu, kredi borcunun süresinde ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek Eyüp … Noterliğince 28/09/2007 günlü ihtarnamenin düzenlendiğini ve İstanbul ..İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 488.064,00-TL üzerinden borçlu aleyhine icra takibine geçildiğini, bu takip sırasında borçlunun borcu ödemeye yeterli mal varlığının olmadığının belirlendiğini, borçlu şirketin alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla ve mal kaçırmak gayesiyle Eyüp … Noterliğince düzenlenen ihtarnamenin keşide tarihinden bir hafta önce 21/09/2007 tarihinde kendisine ait markaları davalılardan … Holding A.Ş’ye devrettiğini, onun da aynı markaları 31/07/2008 tarihinde davalılardan …Ltd.Şti’ye, … Gıda’nın da aynı markaları 03/11/2008 tarihinde bir diğer davalı …Gıda Makina İthalat İhracat şirketine devrettiğinin tespit edildiğini, söz konusu bu devirlerin gerçek değerlerinden düşük bedelle yapıldığını, devre konu markaların davalı-borçlunun mal varlığının önemli bir kısmını oluşturması nedeniyle, İİK.280.madde hükmü uyarınca devir alan davalıların, davalı-borçlunun alacaklıyı zarara uğratma kastının ve mali durumunu bilecek durumda olduklarının kabulü gerektiği ve ayrıca borçlu şirketin etkin ortağı olan ….’ın ilk devrin yapıldığı.. . Holding’in ortaklarından …ile hemşehri olduğunu, diğer davalılarla da organik bağ içinde bulunduklarını ileri sürerek, İİK.277 ve devamı maddeleri uyarınca davalılar arasında marka değerlerinin devrine ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılar vekilleri vasıtasıyla ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde özetle; devirlerin gerçek devirler olduğunu, mal kaçırmak amacıyla yapılmadığını, ivazlar arasında da fahiş fark bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; davalılar arasında yapılan ve muvazaalı olduğu ileri sürülen devirlerin, özellikle de ilk devrin 100.000,00-TL bedelle yapılması ve bu devrin yaklaşık olarak gerçek değere isabet ettiği, dolayısıyla ivazlar arasında fahiş fark bulunmadığı, diğer devirlerin de rayiç değerlerine yakın bedellerle yapıldığı, borçlu …Arıcılık ile ilk devrin yapıldığı …Holding arasında marka devri öncesinde ve sonrasında herhangi bir ticari ilişki olmadığı gibi şirket yöneticileri arasında da İİK.278.maddesi kapsamında bir akrabalık durumunun varlığının belirlenemediği, davaya konu markaların borçlu şirketin mevcudunun tamamını oluşturmadığı, … Holding’in çalışma alanı gözetildiğinde, söz konusu markaları kar elde etmek amacıyla aldığı kanaatine ulaşıldığı, davalılardan … Gıda ile… Gıda ortakları arasında akrabalık ilişkisi bulunmasının bu kişilerin dördüncü ve beşinci kişiler olması nedeniyle işlemleri muvazaalı olarak yaptıklarına delil teşkil edecek nitelikte olmadığı; İİK.277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali şartlarının somut olayda gerçekleşmediği görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; davalılar arasındaki yakın ilişkinin varlığı, bir borçlu şirketin borca batık olduğunun belirgin olması nedeniyle, İİK.280/1 ve 2.maddeleri gereğince; marka devirlerine ilişkin tasarrufun söz konusu olması nedeniyle de, İİK.280/4 madde hükmü gereğince davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı biçim ve gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.
İstinaf edenin sıfatı, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan, inceleme ve değerlendirme sonucunda;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesine dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, konusunda uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor ve ek raporlardaki belirlemeler, dosyaya oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi karşısında hükme esas alınmalarında bir isabetsizlik olmadığına, davalı-borçlu …Arıcılık’ın ortaklarından … ile ilk devrin yapıldığı, .. Yatırım Holding A.Ş.’nin ortaklarından …’ın aynı il nüfusuna kayıtlı olmalarının, (Ordu İli) alıcının borçlu şirketin mali durumunu bildiği ya da bilmesi gerektiği ve ortak hareket ettiklerini gösterme bakımından tek başına yeterli bulunmamasına, marka değerlerini devralan ve bir yatırım şirketi olduğu belirlenen … Holding’in de yaklaşık bir yıl sonra bu değerleri kazanç elde ederek devretmiş olduğu da gözetildiğinde, ikinci ve üçüncü alıcılar olan davalı şirketlerin yöneticileri arasında akrabalık ilişkilerinin varlığının iptal için yeterli bulunmamasına, devre konu marka değerlerinin borçlu … Arıcılık’ın işletmesinin tamamı olmadığı gibi önemli bir kısmını da kapsamadığı uzman bilirkişi raporlarıyla belirlenmiş olmasına ve borçlu …Arıcılık’ın borca batık olduğu konusunda basına yansıyan haberlerin ilk devir tarihinden sonra gerçekleşmiş bulunmasına göre; davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK.353/1-b/1 hükmü uyarınca esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik olarak davacı banka vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Peşin olarak davacı tarafından yatırılan 154,30-TL başvurma harcından,alınması gereken 85,70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL’nin talep halinde davacı bankaya İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 7035 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.04/10/2018.