Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1021 E. 2018/899 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1021
KARAR NO : 2018/899
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2017
NUMARASI : 2015/540 E.- 2017/233 K.
DAVANIN KONUSU :Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/09/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesiyle sigortalı bulunan … plaka sayılı otobüsün sürücüsü olan, vekil edenlerinin eşi ve babası bulunan destek .. .’in 05/02/2015 tarihinde yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucunda, hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) her bir davacı için ayrı ayrı 100,00-TL olmak üzere toplam 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının, dava tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 26/10/2016 havale günlü dilekçe ile de, davacı eş…için olan istek miktarını 157.483,06-TL’ye, davacı … için olan istek miktarını 1.173,18-TL’ye, davacı… için olan istek miktarını 4.503,06-TL’ye,… için olan istek miktarını 10.515,34-TL’ye, . .. için olan istek miktarını 18.443,63-TL’ye, … için olan istek miktarını 12.893,83-TL’ye, .. için olan istek miktarını da 6.352,99-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; vekil edeni şirketin kaza yaptığı belirtilen …plaka sayılı aracın ZMM sigortacısı olduğunu, sorumluluklarının sigortalının kusuru ve 290.000,00-TL olan teminat limitleri ile sınırlı bulunduğunu, ancak tramer kayıtlarından da anlaşılacağı üzere dava konusu aracın, 07/02/2014-07/02/2015 tarihleri arasında dava dışı . ..Sigorta A.Ş.nezdinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, bu durumda sorumluluklarının ancak taşımacılık sigorta poliçesi limitlerinin aşılması halinde başlayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş, 24/07/2015 günlü dilekçede ve hesap bilirkişisi raporuna itirazında da, destek sürücünün ölüm nedeninin trafik kazası olup olmadığı konusunda ciddi şüpheler bulunduğunu, bu nedenle kaza ile ölüm arasındaki illiyetin tespiti bakımından Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini ileri sürmüştür.
Mahkemece, iddia savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı gözetilerek, 05/02/2015 tarihinde sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki, … plaka sayılı … Seyahat Firmasına ait yolcu otobüsü ile tam kusuru neticesinde yaptığı tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybettiği, davacıların müteveffanın eş ve çocukları olduğu, üçüncü kişi konumunda bulundukları, bu nedenle desteğin kusurunun kendilerine yansıtılamayacağı, destek tazminatı talep haklarının olduğu görüşünden hareketle, benimsenen hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile,
“1-Davacı …için 157.483,06 TL, 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davacı . . 18.443,63 TL, 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı … için 12.893,83 TL, 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı … için 10.515,34 TL, 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı … için 6.352,99 TL, 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı …için 4.503,06 TL, 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı … için 1.173,18 TL, 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davacı … için 100,00 TL maddi tazminat talebinin reddine,” karar verilmiştir.
Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; kazaya karışan … plaka sayılı aracın, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi bulunduğundan, sorumlulukları yoluna gidilemeyeceği ve kabule göre de müteveffanın trafik kazası nedeniyle mi yoksa kalp krizi geçirmesi nedeniyle mi vefat ettiğinin belirlenmesi gerektiği halde bu konular üzerinde durulmaksızın yazılı biçim ve gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına yöneliktir.
Dava, trafik kazası sonucunda meydana geldiği ileri sürülen ölüm olayına bağlı olarak açılmış destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir.
1-6100 Sayılı HMK.’nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. İstinaf kesinlik sınırı 01/01/2017 tarihinden itibaren 3.110,00-TL’ye çıkarılmıştır.
Mahkemece davacı …için 1.173,18-TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir. Bu durumda, davacı …yönünden verilen karar davalı yönünden kesindir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca İstinaf Mahkemesi’nce de istinaf isteğinin miktar nedeniyle reddine karar verilebilir. Görülmekte olan davada, davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda bulunduğundan, kesinlik sınırı her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir. Bu nedenle; davacı … yönünden verilen karar kesin olup yasa yolu kapalı bulunduğundan, bu davacıya yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Diğer davacılar bakımından verilen kabule ilişkin kararlara yönelik istinaf isteğine gelince;
Davalı sigorta şirketi vekili yargılama sırasında davacıların desteği olan sürücünün ölüm nedeninin trafik kazası olup olmadığının, diğer bir ifadeyle kaza ile ölüm arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının ATK raporuyla belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Dosya arasında bulunan ve UYAP sisteminden mahkemesine gönderildiği belirlenen, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığına ait “Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına”ilişkin 14/09/2015 gün 2015/1151-2015/4002 sayılı karar ve bu karar ekindeki Ankara Adli Tıp Kurumuna ait 30/06/2015 tarihli raporda 05/02/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden destek sürücü …in ölüm nedeninin “hipertrofik ve atherosklerotik kalp damar hastalığı” sonucunda meydana gelmiş olduğu açıklanmıştır. Bu durumda mahkemece davanın konusunu oluşturan ölüm olayının sebebi üzerinde durularak, ölümün trafik kazası sonucunda mı yoksa kalp damar hastalığı sonucunda mı gerçekleştiğinin araştırılıp değerlendirilmesi ve eğer ölüm olayının müteveffada var olan kalp damar hastalığı sonucunda gerçekleştiği kabul edilecek olursa, oluşan bu durumun Karayolları Trafik Kanununun 86.maddesinde sayılan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu sona erdiren mücbir sebep olarak kabul edilip edilmeyeceğinin değerlendirilmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken davalı yanın bu yöne ilişen savunmalarının gözetilmemesi ve değerlendirilmemesi isabetsizdir. (Emsal: Yargıtay 17.HD.’nin 2014/19088-2016/3058 Karar İlamı)
Bundan ayrı davacılardan … 01/04/1999, davacılardan … de 30/04/2000 doğumlu olup, yargılama sırasında reşit olduklarından dava ehliyeti kazanmışlardır. Bu durumda adı geçen davacıların kendisi ya da vekili aracılığıyla yargılamaları sürdürmeleri gerekir. Adı geçen bu davacıların vekil tayin ettiklerine ilişkin, vekaletnameler dosya içerisinde bulunmamaktadır. Mahkemece, dava şartına ilişkin bu eksiklik yerine getirildikten sonra yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda 2 nolu bendin alt bentlerinde açıklandığı şekilde, işlem yapılması gerekirken yapılmamış olması, HMK.m.353/1-a/6 ve 353/1-a/4 hükmü kapsamında değerlendirilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması, dosyanın açıklanan şekilde işlem ve yargılama yapılmak; kesin olan ve istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşen hususlar da gözetilerek yeniden esas hakkında bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, kaldırma ve gönderme karar gerekçesi gözetildiğinde de davalının sair istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davalı vekili tarafından, davacılardan … hakkında verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle HMK’nun 341/2,346/1 ve 352.madde hükümleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Davalı vekili tarafından diğer davacılar hakkında verilen kabul kararlarına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun ise; yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 ve 353/1-a/4 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kaldırma gerekçeleri değerlendirildiğinde, davalının öteki istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 3.594,21-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK’nun 353/1-a/6 , 353/1-a/4 , 341/2,346/1ve 352.madde hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.20/09/2018.