Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/3036 E. 2023/2219 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/3036
KARAR NO: 2023/2219
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 05/04/2023
NUMARASI: 2023/65 Esas, Derdest
DAVANIN KONUSU: İş Yeri Satış Sözleşmesinden (yüklenicinin Temlikinden) Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil
KARAR TARİHİ: 05/10/2023
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … ile davalı … AŞ arasında İstanbul … Noterliğinde 25/04/2002 tarih ve … yevmiye nolu “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Sözleşmesi” akdedildiğini, müvekkili ile davalı … AŞ arasında ise 21/02/2006 tarihinde akdedilen “İkitelli Ticaret Merkezi İşyeri Satış Sözleşmesi” uyarınca vaziyet planında işyeri olarak gösterilen .. Blok Zemin … katta bulunan 850 m2, … nolu bağımsız bölümün davalı … İnşaat tarafından müvekkiline satıldığını, müvekkili tarafından … sözleşmeye istinaden 410.000 Euro bedelin Eylül/2006 itibariyle ödendiğini, davalı … İnşaat’ın gayrimenkulü 30/04/2006 tarihi itibariyle müvekkiline teslim ettiğini, o tarihten bu yana müvekkili tarafından kullanıldığını, 21/02/2006 tarihinde davalı .., davalı … İnşaat ve müvekkili arasında imzalanan protokolün 4.maddesi ile davalı …’un, … müvekkili arasında akdedilen satış vaadi sözleşmesini tanıdığını, müvekkili ile akdedilen sözleşme üzerinden 17 yıl geçmiş olmasına rağmen davalıların hiç bir şekilde anlaşamadıklarını ve bu nedenle müvekkili adına tapu devrinin gerçekleşmediğini açıklanan nedenlerle İstanbul ili, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, .. parselde, … Blok Zemin 2 nci katta bulunan 850 m2, .. nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline, davalıların hisselerinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için tedbir ve davalıdır şerhi konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … vekili cevap dilekçelerinde özetle; haksız ve hukuka aykırı ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve tedbir talebinin reddine, eksik harcın tamamlattırılmasına, taraf ve aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın usul yönünden reddine, haksız ve hukuka aykırı davanın esas yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçelerinde özetle; Bakırköy Asliye 6. Ticaret Mahkemesinin 2022/20 E. Sayılı dosyası ve bu dosyada birleşen davaların bekletici mesele sayılmasına; davacının tedbir talebi konusunu mahkemenin takdirine bıraktığını, davacının dava açmakta haklı olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Yerel mahkemece 24/01/2023 tarihli tensip tutanağının 12 nolu ara kararı ile dava konusu … İlçesi, … Mahallesi, … ada, .. parselde, … Blok Zemin 2 nci katta bulunan 850 m2, … nolu bağımsız bölüm davalılara ait ise Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin % 15 teminat mukabilinde kabulüne karar verilmiştir. Davalı … İşyeri Yapı Kooperatif vekili 09/02/2023 tarihli cevap dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararına itirazla ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece duruşmalı yapılan inceleme sonucunda 05/04/2023 tarihli celse ara kararı ile davalı vekilinin tedbirin kaldırılması yönündeki talebinin reddine karar verilmiş ve gerekçeli ara kararı yazılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının taraf ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili kooperatif ile davacının doğrudan veya dolaylı hiçbir bağı veya ilişkisi bulunmadığını, Kooperatifin üyesi olmayan ve kooperatifler hiçbir sözleşmesi bulunmayan davacının, müvekkili kooperatif aleyhinde dava ikame etmesi ve özellikle ve üstelik tedbir talepli olarak “tapu iptali ve tescili” gibi bir davanın ikame edilmiş olması dikkate alındığında hukuken ağır sonuçları bulunması nedeniyle müvekkili kooperatife husumet yönetilmesinde davacının kötü niyetli olduğunu, dolayısıyla müvekkil kooperatifin üyesi olmayan ve kooperatifle aralarında herhangi bir sözleşme bulunmayan davacının müvekkili kooperatif aleyhinde dava açma hakkı ve dava ehliyeti bulunmadığını, inşaatların imar mevzuatına ve sözleşmeye uygun tamamlanmadığını, diğer davalı şirketin sözleşmenin ifasında kasıt ve ağır kusuru bulunduğunu, diğer davalı şirket özen borcuna aykırı imalat yaptığını, diğer davalı şirketin sözleşme gereği tam mülkiyet hakkına sahip olmadığı gibi davacının iptalini talep ettiği parselde iddianın aksine bağımsız bölüm bulunmadığından davanın yok hükmünde olduğunu, diğer davalı tarafından yapılan müvekkili kooperatife ait, … ada .., .., … nolu parsellerdeki yapılaşmanın tamamen imar dışı, kaçak, tecavüzlü ve fazla inşaatlar yapıldığından bu güne kadar ruhsatları alınmadığı gibi mer’i imar planı ve imar notlarına aykırılıkların giderilmediği sürece ruhsat alınmasının da mümkün olmadığını, sözleşme gereği edimini yerine getirmeyen davacı aleyhine müvekkili kooperatif tarafından dava açıldığını, bu davanın halen derdest olduğunu, davacının sözleşmeye göre edimini eksiksiz yerine getirmediği sürece tam mülkiyet hakkına sahip olamayacağından davacıların talepleri haksız ve hukuka aykırı olduğunu, koşulları bulunmayan, talebe aykırı, ihtiyati tebdir kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış davada; haksız ve hukuka aykırı olarak, Müvekkili Kooperatife ait .. Ada, .. Parselin 6.214,27-m2’nin tamamına ihtiyati Tedbir koyması haksız ve hukuka aykırı olduğu gibi taleple de bir ilgisi bulunmadığını, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak verilen, İhtiyati Tedbir Ara Kararının sunmuş olduğu emsal İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1274E., 2023/1036K. Sayılı kararı da dikkate alınarak, müvekkili Kooperatife ait … Ada, .. Parselin 6.214,27-m2’nin tamamına, Bakırköy 3. AsliyeTicaret Mahkemesinin 2023/65 Esas sayılı doyasından konulan; 05.04.2023 tarihli İhtiyati Tedbir Ara Kararının KALDIRILMASINA karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Tapu kaydı, davalılar arasında akdedilen düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi, protokol, iş yeri satış sözleşmesi, Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mah. 2011/560 esas, 2021/455 karar sayılı kararı, delil listeleri sunulan ve toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, iş yeri satış sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı … vekili İDM’nin 05/04/2023 tarihli davalı vekilinin tedbirin kaldırılması yönündeki talebinin reddine ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ”kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır” şeklinde tarif edilmiştir. Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu mal ve hak üzerinde yeni bir takım uyuşmazlıkların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır. 6100 sayılı HMK’nun 389.maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1.fıkrasında ”mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanmaması… gibi sair hususlarda tereddüte yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir. İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm taraf delilleri toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacaktır. Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan iş yeri satış sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemli iş bu davada uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkin olup taşınmazın davalı … adına tapuda kayıtlı bulunduğu sabittir. Davalı arsa maliki kooperatif ile diğer davalı yüklenici satıcı … AŞ.arasında düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesi akdedildiği, davacı alıcı şirket ile davalı yüklenici satıcı ….AŞ. arasında da işyeri satış sözleşmesi imzalandığı sunulan belge ve kayıtlardan anlaşılmaktadır. Davalı yüklenici şirket ….AŞ.diğer davalı kooperatif ile imzaladığı inşaat sözleşmesi gereğince kendisine (müteahhide) ait olacağı kararlaştırılan iş yerlerinden olan dava konusu taşınmazı 21/02/2006 tarihli iş yeri satış sözleşmesi ile davacıya satmıştır. Davacı satış bedelini ödediğini, edimlerini yerine getirdiğini ve taşınmazı teslim aldığını iddia etmiştir. Davalılar arasında Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/560 esas sayılı dosyası ile karşılıklı davacı-davalı oldukları, asıl ve birleşen tazminat, tapu iptal ve tescil davaları açılmış olup 2021/455 karar sayılı karar ile tazminat ve tapu iptal ve tescil istemleri hakkında karar verilmiş, taşınmazda davalı kooperatif adına olan hissesinin tapusunun iptali ile davacı … …AŞ.adına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda uyuşmazlığın 30/09/1988 tarihli ve 2/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararının kapsamında kalıp kalmadığı, uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilip tartışılması gerekecektir. Sözleşmeye ve davaya konu taşınmazın davalılar tarafından satılması, devri ve temliki halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşabileceği ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zararda doğabileceği davacının hak kaybına uğrayabileceği gözetilerek tarafların hak ve yarar dengesi ve ihtiyati tedbirin amacı birlikte düşünüldüğünde ihtiyati tedbirin şartları ve yaklaşık ispat gerçekleştiğinden davacının ihtiyati tedbir talebinin % 15 teminat karşılığında kabulüne ve davalı kooperatifin ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalı kooperatif vekilinin ileri sürdüğü istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri uyuşmazlığın esasına ilişkin olup nihai kararda değerlendirilip tartışılacak ve karara bağlanacak hususlara ilişkindir. Davalı kooperatif vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle davalı kooperatif vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2023 tarih ve 2023/65 esas sayılı ara kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken istinaf maktu ret karar ve ilam harcı davalı … peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/10/2023