Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/2384 E. 2023/1922 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2384
KARAR NO: 2023/1922
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 05/04/2023
NUMARASI: 2020/344 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 18/07/2023
KARAR
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı… A.Ş. ile müvekkili arasında İstanbul ili, Kartal İlçesi, … Mevkii … ada … parsel .. Blok … nolu bağımsız bölümün devrine ilişkin 16/06/2016 tarihli Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi sözleşmesi imzalandığını, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereği taraflarca bağımsız bölümün satış bedeli olarak 1.200.000,00-TL(KDV dahil) olarak belirlendiğini, ödemenin 1 Barter çeki ve 12 çek verilmek suretiyle taşınmazın bedelinin tamamının davalı tarafa eksiksiz olarak yapıldığını, müvekkilinin üzerine düşen bütün yükümlülüklerini yerine getirilmiş olmasına rağmen davalı şirketin bağımsız bölümün müvekkili şirket adına tescilinden kaçındığını belirtilerek taşınmazın tapu kaydına davanın kesinleşmesine kadar 3.şahıslara devrinin önlenmesi ve davalının üçüncü kişilerle aynı türden sözleşmeler yaparak ayni hak tesisinin engellenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına, dava konusu … Blok … nolu bağımsız bölümün hali hazır durumunun tespiti ile müvekkili adına kayıt ve tesciline, tescilin mümkün olmaması halinde müvekkili tarafından ödenen satış bedelinin şimdilik 100.000 TL’sinin tarafımıza ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İDM’ce 22/12/2022 tarihli 1 nolu ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kısmen kabulü ile davalı adına kayıtlı olması halinde dava konusu … parselde kain … Blok, … Nolu bağımsız bölüm yönünden geçerli olmak üzere taşınmazın 3. kişilere devrinin önlenmesi amacıyla tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği, davalı … Anonim Şirketi vekilince tedbir kararına itiraz edildiği, itiraz 05/04/2023 tarihli duruşmada değerlendirilerek davalı vekilinin tedbire itirazın reddine karar verildiği, reddin gerekçesine yönelik aynı tarihli ara kararın yazıldığı, davalı vekilince ara karara karşı istinafa gelindiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 05/04/2023 TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ : İDM’ce “…Taraf vekillerinin söz konusu beyanları da alındıktan sonra tüm dosya kapsamına göre yeniden yapılan irdeleme sonunda itiraza konu tedbire ilişkin ara kararın gerekçesinde de belirtilen şekilde taraflar arasındaki ihtilafsız sözleşme, sözleşme bedeli, emsal olduğu ileri sürülen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/203 Esas sayılı dosyasının gerekli ve yeterli görülen UYAP içeriği, davanın kısmi dava olarak görülmesi ve buna göre harcın ikmal edilmiş olması, dava konusu bağımsız bölümün tapuda davalı adına kayıtlı olması, ödeme yönünden dosya kapsamına yansıyan ihtilafsız beyanlar ve barter çeki ile yapılan ödemeler yönünden çekişmenin mahiyeti, ihtiyati tedbire ilişkin yasal düzenlemeler, taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesi, yaklaşık ispat koşulu, tedbir kararından sonra dosyanın farklı bir değerlendirmeyi gerektirir içerik kazanmamış olması, itiraz sebeplerinin yargılamayı gerektiren ve yakın ispat koşuluna bağlı olarak etkili olabilecek mahiyeti ile iddia-savunmaların etkileşimi yönünden yakın ispat koşullarının mevcut kapsam ve aşamaya bağlı olarak davacı tarafın tedbir talebinden beklenen hukuki yararının önceliğinin gözetilmesini gerektirmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği, yakın ispat koşullarının tedbir kararı verilebilmesi yönünden daha öncelikli gerçekleştiği ve bu noktada itiraza öncelik verilmesini gerektirir yakın ispat koşullarının yeterli olmadığı; itirazların yerinde olmadığı; davanın niteliği, sebebi ve dosya kapsamına nazaran takdiren teminatsız olarak tedbir kararı verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı ve ileri sürülen itirazların yerinde olmadığı sonucuna varıldığından itirazların reddine…” gerekçesiyle karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı… Anonim Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararının açıkça hukuka aykırı oluduğunu, tarafları dinlemeksizin dosya üzerinden ihtiyati tedbir kararı verildiğini, somut olayda davacı ile müvekkili şirketin resmi biçimde noter onaylı Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi imzaladığını, davacının ödeme yükümlülüğünün bir kısmını kıymetli evrak ile bir kısmını ise kıymetli evrak niteliğini haiz olmayan barter çeki ile ifa etmeyi taahhüt ettiğini ancak davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, çünkü davacının üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, bu sebeple müvekkili Şirketin ödemezlik def”ini ileri sürerek dava konusu taşınmazı davacı tarafın lehine tescil etmediğini, tüm haklı sebeplere rağmen Yerel Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı özellikle de teminatsız şekilde verilen ihtiyati tedbir kararının müvekkili Şirketin hak kaybına uğramasına sebebiyet verdiğini, yerel mahkemece gerekçeli karar adı altında tebliğ ettiği ara kararında elle tutulur herhangi bir gerekçe göstermeksizin genel bir ifade ile ihtiyati tedbirin devamına karar verildiğni, verilen ihtiyati tedbir kararı kesinlikle hukuka aykırı olduğunu, davacıdan yargılama neticesinde haksız çıkma ihtimaline ve müvekkili şirketin hak kaybına uğrama ihtimalinden kaynaklı olarak teminat alınması gerektiğini, dava konusu taşınmazı 3. kişilere devretmesi tehlikesinin bulunmadığını, müvekkili şirketin taşınmazı davacı adına tescil etmemesinin yegâne sebebinin davacının edimlerini henüz yerine getirmemesi olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması teslim süresinin daha da gecikmesine sebebiyet vereceğini, zira şu aşamada tedbirin varlığı projenin tamamlanmasına yönelik idari işlemlerin yapılmasına engel olduğunu, bu engel nedeniyle söz konusu projeden taşınmaz satın alan kişilerin tamamı tapularını doğru bir şekilde teslim alamayacağını ve projede iskan alınmadan ciddi bir kaosun yaşanmasına sebebiyet verileceğini, kabul manasına gelmemekle birlikte davacının ikincil talebinin kabulü ile olası hak kaybının engellenebileceğini belirtilerek İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/344 E. Sayılı dosyasında 05/04/2023 tarihinde verilen ihtiyati tedbire itirazının reddi kararının kaldırılmasına, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davada ihtiyati tedbir kararın kaldırılmasına, işbu taleplerinin kabul görmemesi halinde müvekkil şirket’in doğmuş ve doğması muhtemel zararlarının tazmini için davacı’ya dava değerinin en az %15’i oranında teminat yatırmasına karar verilmesinni talep etmiştir.
DELİLLER: Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, terditli olarak bedel iadesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ”kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır” şeklinde tarif edilmiştir. Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu mal ve hak üzerinde yeni bir takım uyuşmazlıkların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır. 6100 sayılı HMK’nun 389.maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1.fıkrasında ”mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanmaması… gibi sair hususlarda tereddüte yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir. Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK’nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hüküm gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda “…hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez… bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması…” hükme bağlanmıştır. İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Davanın niteliği, sunulan belge ve deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanmış, davacının öncelikli talebinin tapu iptal ve tescili yönelik olduğu görülmüş, mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davacının terditli açılan davada ilk talebi talebi taşınmazın aynına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İsteğin dava konusu taşınmazın tapu kaydına 3.kişilere devir ve temlikin önlenmesi amacıyla geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir konulmasından ibaret olduğu açıktır. Doğaldır ki davacının iddiasında, davalıların ise savunmasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm taraf delilleri toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacaktır. Ancak terditli davada ilk talep tapu iptali ve tescil istemli taşınmazın aynına ilişkin olup dava konusu taşınmazın devredilmesi ve elden çıkarılması durumunda ileride telafisi güç ya da imkansız durum ve zararlar ortaya çıkabileceği, verilebilecek hükmün infaz kabiliyetinin de ortadan kalkabileceği ve davacının hak kaybına uğrayabileceği ihtimal dahilindedir. Dava konusu taşınmazda kat irtifakının kurulmuş olduğu … Blok … nolu bağımsız bölümün ofis niteliği ile davalı adına kayıtlı olduğu, yaklaşık ispatın sağlanmış olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle somut olayda HMK’nun 389.maddesi gereğince ihtiyati tedbirin şartları oluştuğundan ve yaklaşık ispat gerçekleştiğinden, durum ve koşullar da dikkate alınarak davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve davalıların ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Yerel mahkemenin 22/12/2023 tarihli ihtiyati tedbire ilişkin ara kararı ve gerekçesi yerindedir. Davalı vekili teminata yönelik istinaf talebinde bulunmuş ise de davacının adi yazılı “Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesi”‘ne, ödeme belgelerine dayandığı, bu haliyle teminatsız olarak verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik İDM takdirinde herhangi bir yanılgı görülmediğinden davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı … Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1-İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2023 tarih ve 2020/344 Esas sayılı ara kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı… Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Tarifesi gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,80 TL istinaf maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,90 TL harcın davalı… Anonim Şirketinden alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı… Anonim Şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davalı… Anonim Şirketi yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/07/2023