Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/2027 E. 2023/1661 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2027
KARAR NO: 2023/1661
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 20/02/2023
NUMARASI: 2023/134 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: İş Yeri Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
Tarafıma tevdi edilen dava dosyasının 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi uyarınca yapılan incelemesi sonunda;
İDDİA: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı … Anonim Şirket ile akdettiği 21.07.2003 tarihli İkitelli Ticaret Merkezi İşyeri Satış Sözleşmesi uyarınca taşınmazları satın aldığını, davalı … İnşaat, gayrimenkulü Şubat/2004 tarihi itibariyle müvekkiline teslim ettiğini, müvekkilinin satış bedelini ödediğini,ancak tapu devrinin gerçekleştirilmediğini, Organize Sanayi bölgesinde yüksek bedellerle satın alınan taşınmazların devrinin gerçekleşmemesi üzerine davalı … ile davalı … İnşaat ve müvekkili arasında protokol imzalandığını, davalı … bu protokolle … İnşaatla müvekkili arasında akdedilen satış vaadini sözleşmesini tanıdığını, davalı tarafların aralarında İstanbul … Noterliğinde 25 Nisan 2002 tarih ve … yevmiye nolu “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Sözleşmesini” akdettiklerini, müvekkilinin tarafı olduğu sözleşmede anılan satış vaadi sözleşmesi dayanak gösterildiğini,açıklanan nedenlerle; İstanbul ili, Başakşehir İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde, … Blok Zemin … ve … nci katta bulunan 2562 m2 bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline, taşınmazdaki davalıların hisselerinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA: Davalı … İç ve Dış Tic.A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy Asliye 6. Ticaret Mahkemesinin 2022/20 E. Sayılı dosyası ve bu dosyada birleşen davaların bekletici mesele sayılmasına; davacının dava açmakta haklı olduğuna, masraf ve ücreti vekaletin buna göre değerlendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Yapı Kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve hukuka aykırı tedbir talebinin reddine, delillerinin toplanmasına, eksik harcın tamamlattırılmasına, taraf ve aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın usul yönünden reddine, haksız ve hukuka aykırı davanın esas yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Yerel mahkemece 20/02/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlık haricen satın alınan gayrimenkulün tapusunun iptali ve tesciline ilişkin olduğunu, müvekkilinin dava konusu gayrimenkulde bulunan hukuki hakkını açıkça sözleşmeler ile ortaya koyduğunu, sözleşmeler sürecini de belgelendirildiğini, dava konusu gayrimenkulün davalılar arasında akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi bakımından davalılar arasında da uyuşmazlık konusu olduğu sarih olduğunu, hal böyleyken müvekkili bedelini ödeyerek, fasılasız ve çekişmesiz şekilde sözleşmeleri uyarınca fiilen kullandığı gayrimenkul hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde davalı …’un veya Davalı … İnşaatın tapu devri yapabileceği, müvekkilinin haklarının üçüncü kişilere karşı korunamayacağını, ilk derece mahkemesi gayrimenkul tapusuna “Davalıdır” şerhi konulması için ara karar kurmadığı gibi, ihtiyati tedbir konulması taleplerini reddettiğini, müvekkilinin an itibariyle muhtel olan haklarını ispatladığı ve muhtemel hak ihlallerine karşı savunmasız bırakıldığını, yaklaşık haklılığının ortaya çıkması için tüm deliller dosyaya sunulduğunu, fiilen kullanılan, sözleşme gereği tamamlanarak teslim edilmiş gayrimenkuller hakkında yapılan adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin geçerli olduğu Yargıtay’ın geniş kabulünde olduğunu, açıklanan nedenlerle Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.02.2023 tarihli ve 2023/134 Esas sayılı ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararının kaldırılmasına; İstanbul ili, Başakşehir İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel üzerine davalıların hisselerinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için tedbir kararı verilmesine, dava taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Tapu kaydı, davalılar arasında akdedilen düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi, protokol, iş yeri satış sözleşmesi, delil listeleri sunulan ve toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, iş yeri satış sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili İDM’nin 20/02/2023 tarihli davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ”kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır” şeklinde tarif edilmiştir. Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu mal ve hak üzerinde yeni bir takım uyuşmazlıkların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır. 6100 sayılı HMK’nun 389.maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1.fıkrasında ”mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanmaması… gibi sair hususlarda tereddüte yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir. İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm taraf delilleri toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacak ve davacının talebi hakkında karar verilecektir. Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan iş yeri satış sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemli iş bu davada uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkin olup taşınmazın davalı ….Yapı Kooperatifi adına tapuda kayıtlı bulunduğu sabittir. Davalı arsa maliki kooperatif ile diğer davalı yüklenici satıcı … İnşaat…AŞ.arasında düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesi akdedildiği, davacı alıcı şirket ile davalı yüklenici satıcı ……AŞ. arasında da işyeri satış sözleşmesi imzalandığı sunulan belge ve kayıtlardan anlaşılmaktadır. Davalı yüklenici şirket ……AŞ.diğer davalı kooperatif ile imzaladığı inşaat sözleşmesi gereğince kendisine (müteahhide) ait olacağı kararlaştırılan iş yerlerinden olan dava konusu taşınmazı 21/07/2003 tarihli iş yeri satış sözleşmesi ile davacıya satmıştır. Davacı satış bedelini ödediğini, edimlerini yerine getirdiğini ve taşınmazı teslim aldığını iddia etmiştir. Somut olayda uyuşmazlığın 30/09/1988 tarihli ve 2/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararının kapsamında kalıp kalmadığı, uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilip tartışılması gerekecektir. Sözleşmeye ve davaya konu taşınmazın davalılar tarafından satılması, devri ve temliki halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşabileceği ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zararda doğabileceği davacının hak kaybına uğrayabileceği gözetilerek tarafların hak ve yarar dengesi ve ihtiyati tedbirin amacı birlikte düşünüldüğünde ihtiyati tedbirin şartları ve yaklaşık ispat gerçekleştiğinden davacının ihtiyati tedbir talebinin HMK’nun 389. ve devamı maddeleri dikkate alınarak kabulüne ve dava konusu taşınmazın davalılar adına kayıtlı olmak kaydıyla tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve gerekçe ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmekle kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İDM’nin 20/02/2023 tarih ve 2023/134 esas sayılı davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davalılar adına tapuda kayıtlı olmak kaydıyla davaya konu taşınmazın tapu kaydına dava sonuçlanınca kadar ….kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına, davanın niteliği, sözleşme, durum ve koşullar dikkate alınarak taktiren teminat alınmasına yer olmadığına, tedbire ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesince yapılması gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2023 tarih ve 2023/134 Esas sayılı tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının KALDIRILMASINA, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince gerekçe ve hüküm düzeltilmek suretiyle; 3-Davacının ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile İstanbul ili, Başakşehir İlçesi, … Mahallesi, Organize Mevkii … ada, … parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına davalılar adına tapuda kayıtlı olmak kaydıyla dava sonuçlanınca kadar 3.kişilere satış, devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, taktiren teminat alınmasına yer olmadığına, 4-İhtiyati tedbire ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 5-Davacı tarafından yatırılan istinaf maktu karar harcının istem halinde iadesine, 6-Davacı tarafından yapılan istinaf masraflarının ilk derece mahkemesi tarafından verilecek kararda değerlendirilmesine ve hükme bağlanmasına,7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/06/2023