Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1642 E. 2023/1366 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1642
KARAR NO: 2023/1366
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/03/2023
NUMARASI: 2022/1126 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 31/05/2023
K A R A R
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı … İnşaat arasında 01/01/2021 tarihinde Hafriyat İşleri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre pafta no:…, parsel no:… ada no: … … Mah., … Cad., Bağcılar İstanbul adresinde bulunan taşınmazın hafriyat, kazı ve yükleme işlerinin müvekkili şirket tarafından yapılacağını, karşılığında sözleşmenin 10.maddesi gereği barter olarak … pafta, … parsel, … ada, … Mah., … Cad., Bağcılar İstanbul adresinde bulunan taşınmazın 9.kattaki 2+1 Kuzey cepheye bakan ve 720.000,00-TL değer biçilen dairesi müvekkili adına tescil edildiğini, aynı sözleşmenin 11.maddesinde de söz konusu dairenin müvekkil şirkete anahtar teslim bir biçimde en geç 30/07/2022 tarihinde teslim edileceği konusunda tarafların anlaştığını, sözleşmenin ve işin tüm gerekliliklerini müvekkili şirketin yerine getirdiğini, davalı şirketin sözleşmede kendi yükümlülüklerine aykırı olarak söz konusu daireyi müvekkili şirkete anahtar teslim bir biçimde 30/07/2022 tarihinde teslim etmediğini, müvekkili şirketin sözleşmede öngörülen tarihte tapu devrinin yapılmamasından ötürü davalıya Bakırköy …Noterliğinin 29/07/2022 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamenin çekildiğini, çekilen ihtarnameye Beyoğlu …Noterliğinin 17/08/2022 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile olumsuz cevap verildiğini ve sözleşmeyi feshettiklerini bildirdiklerini, taraflar arasında imzalanan 01/01/2021 tarihli Hafriyat İşleri Sözleşmesi gereğince müvekkili şirket tarafından yapılan iş karşılığında barter olarak … pafta, … parsel, … ada, … Mah., … Cad., Bağcılar İstanbul adresinde bulunan 9.kat 2+1 kuzey cephesine bakan dairenin sözleşme hükümleri gereğince verilmemesi nedeniyle söz konusu dairenin davalılar adına olan tapusunun iptali ile müvekkili şirket adına tesciline, bu talep kabul görmez ise barter olarak verilmesi gereken dairenin piyasa rayiç değeri olan şimdilik 100.000,00-TL nin davalılardan 30/07/2022 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkili şirkete verilmesine ve ilgili taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz konulmasına, bu mümkün değil ise tapu kaydına davalıdır şerhi işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … İnşaat vekili cevap dilekçesinde özetle; işin tam ve eksiksiz yapıldığı konusunda taraflar arsında bir mutabakat olmadığını, davacının davalı yükleniciye uygun fatura düzenleyerek teslim etmiş olmadığını, Hafriyat İşleri Sözleşmesinde, … adına sözleşmede yer alan imza ile … İnşaat’a gönderilen ihtarnamede yer alan şirket yetkilisi imzasının farklı olduğunu, imza incelemesi yapılması gerektiğini, davaya konu hafriyat sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığını, davacının … İnşaat’tan daire talep etme hakkının yasal olarak mümkün olmadığını, … inşaat’ın17.08.2022 Tarihinde gönderdiği ihtarnameyle, sözleşmenin 15. Maddesine dayanarak … İnşaat sözleşmesini tek taraflı olarak fesih ettiğini, taraflar arasında geçerli olmayan bir sözleşmeye dayanılarak, taşınmazın devrinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının sözleşmeye uygun süresi içinde yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davaya konu taşınmazın halen toprak sahiplerinin adına olup, … Kuy.SanTic. Ltd.Şti’nin uhdesine geçmediğini, kat irtifakı kurulmadığı için ihtiyaten tedbir konulamayacağını, dava konusu taşınmaz üzerinde halen kat irtifakı tesis edilmediğini, bu nedenle verilen ihtiyati tedbir kararının infazının fiilen mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Bir kısım davalılar …, …, …, …, … vekili cevap dilekçesinde özetle; arsa sahibi olan davalılar ile davalı yüklenici arasında tanzim olunan sözleşmeye göre yükleniciye kademeli olarak bağımsız bölüm devri yapılacağını, davalı yüklenicinin kat karşılığı sözleşmeye göre kat karşılığı sözleşmenin tanzim edildiği 2018 yılı Ocak ayından sonra inşaatın yapılacağı arsaya tahakkuk eden emlak vergilerini ödemesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz için 2018 yılı Ocak ayından sonra tahakkuk eden Emlak vergi borçları halen ödenmediğini, davalı yüklenicinin edimini yerine getirdikten sonra tapuda kat karşılığı sözleşmede belirtildiği şekilde kat irtifakını kurması gerektiğini, halen kat irtifakı kurulmadığı için davalı yüklenicinin davalı arsa sahiplerinden bağımsız bölüm talep etme hakkı olmadığını, davalı yüklenicinin kötü niyetli olduğunu, davalı yüklenicinin kat karşılığı sözleşmeye göre 2018 yılı Ocak ayından sonra tahakkuk eden emlak vergilerini ödemesi gerekirken bu güne kadar ödemediğini, davanın niteliği gereği tanık dinlenemeyeceğini, kat irtifakı kurulmadığı için ihtiyaten tedbir konulamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/08/2022 tarihli tensip tutanağının 23 nolu ara kararı ile -Dava konusu İstanbul ili, Bağcılar ilçesi, … mahallesi, … caddesi, … ada, … parsel, … pafta nolu 9. Kat 2+1 kuzey cephesine bakan taşınmazın davalılar adına kayıtlı hisse olması halinde 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ileride harca esas değer belirlendiğinde arttırılmak üzere şimdilik takdiren 20.000,00-TL TEMİNAT yatırılması veya kesin ve süresiz teminat mektubu sunulması halinde, İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, karar verilmiştir. Davalılar vekillerince ihtiyati tedbir kararına itirazla ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, itirazların 31/03/2023 tarihli ara kararda değerlendirilerek ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Bir kısım davalılar …, …, …, …, … vekili istinaf dilekçesi ile; dava konusu taşınmaz üzerinde halen kat irtifakı kurulmadığı için bu aşamada İhtiyati tedbir kararının konulmasının açıkça yasaya aykırı olduğunu, bu tedbir nedeniyle kat irtifakının kurulmasının engellendiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde 40 adet daire ile 8 adet iş yeri bulunduğunu, davacı şirketin ise bir adet daireyle ilgili dava açtığını, davacının bir daire için açtığı davada taşınmazın tamamı üzerine tedbir konulmasının da açıkça yasaya, usule ve hukuka aykırı olduğunu, bu tedbir nedeniyle taşınmazın tamamının bloke altına alındığını, Yerel Mahkemenin bu durumdan bile haberi bulunmadığını, davacının, davalı yükleniciden aldığı bir adet daire için yüklenici ile diğer davalı arsa sahipleri adına olan tüm bağımsız bölümlere ait tapunun tamamı üzerine ipotek koydurduğunu, davacının 20.000,00 TL teminat ile yaklaşık olarak 500.000.000,00 TL değerinde olan taşınmazın tamamı üzerine ihtiyati tedbir koydurduğunu belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ”kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır” şeklinde tarif edilmiştir. Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu mal ve hak üzerinde yeni bir takım uyuşmazlıkların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır.6100 sayılı HMK’nun 389. maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1.fıkrasında ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması… gibi sair hususlarda tereddüte yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir. Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK’nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda “…hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez… bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması…” hükme bağlanmıştır. İhtiyati tedbirin uygulanması sonucu, karşı tarafın zarar görme tehlikesi bulunduğundan HMK’nın 392. maddesinde tedbire karar verilirken talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. İhtiyati tedbir kararı verilirken tedbir isteyen haksız çıktığı takdirde, ihtiyati tedbirden dolayı karşı tarafın uğrayacağı zarar için bir teminat alınmasına da karar verilir. (HMK m.391/2-ç, 392) Talep, resmi bir belgeye, başkaca bir kesin delile dayanıyor ya da durum ve koşullar gerektiriyorsa mahkeme gerekçesini açıkça belirterek teminat alınmamasına da karar verebilir. Somut olayda; dava konusu ve üzerine tedbir uygulanmasına karar verilen taşınmazın tapuda davalılar …, …, …, … ile … adına paylı olarak arsa niteliğine kayıtlı olduğu, sözleşmeye konu bağımsız bölümün ihtas edilmediği, bu haliyle dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı ayrı bir bağımsız bölüm olarak mevcut olmadığı ve tedbirin uygulanma imkanı bulunmadığı değerlendirilerek kat mülkiyetine geçildiğine ilişkin yaklaşık ispat olmadığından tedbir isteminin kabulü dosya kapsamına uygun bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin tedbire itirazlarının reddine dair 31/03/2023 tarihli ara kararın kaldırılması ile itirazın kabulüne ve mahkemece konulan 25/08/2022 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/03/2023 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-Davalının ihtiyati tedbire itirazının KABULÜNE ve mahkemece konulan 25/08/2022 tarihli ihtiyati tedbirin KALDIRILMASINA, 4-Tedbirin kaldırılmasına ilişkin işlemlerin ilk derece Mahkemesi tarafından yapılmasına, 5-Davalılar tarafından yatırılan istinaf harçlarının talep halinde davalılara iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına ve hükme bağlanmasına,Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/05/2023