Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1418 E. 2023/1270 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1418
KARAR NO: 2023/1270
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 30/12/2022
NUMARASI: 2022/926 Esas – 2022/986 Karar
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkil ile davalı arasında İstanbul …Noterliği’nin 27.12.2017 tarih ve … yevmiye numaralı “Kuzu toplu Konut İnşaat Aş Ön Ödemeli Satış Vaadi Sözleşmesi” imzalandığını, söz konusu satış vaadi sözleşmesi ile İstanbul İli Bakırköy İlçesi … Mah … ad davacı, davalı şirketten, aynı projeden 2 ayrı konut satın almış olup, satın alınan konut sayısı, davacının, … Mal Sorgulama sütununda, İstanbul’da, Fatih, Bağcılar, Zeytinburnu, Küçükçekmece, Esenyurt ve Şişli semtlerinde mevcut konut, mesken, daire, rezidans, dükkan ve büro olmak üzere sahip olduğu taşınmaz sayısı ve niteliği, ekonomik ve sosyal durumu ile aile nüfus kayıt tablosu, mesleğini İstanbul dışında icra ediyor olması, sözleşmeye konu bağımsız bölüm 28/03/2016 tarihinde teslim edilmiş olmasına rağmen, dava tarihi itibariyle, tapu kaydında kendi adına kayıtlı Küçükçekmece İlçesinde bulunan başka bir dairede ikamet ediyor olması dikkate alındığında, ortalama bir tüketicinin, salt kişisel kullanım amacını aşar nitelikteki daire sayısı ve niteliği itibariyle, davacının dava tarihi ve sözleşme tarihi itibariyle dava konusu taşınmazı satın almaktaki nihai amacının yatırım veya taşınmazdan gelir elde etmek olduğunun kabulü gerektiği, bu nedenle davacının 6502 sayılı yasada belirtilen tüketici tanımına uymadığıa … pafta … parselde yer alan … nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın toplam 843.732,45-USD(KDV dahil) bedel karşılığında müvekkile devri vaad edildiği, iş bu sözleşme gereğince davalı şirketin dava konusu taşınmazı müvekkile devretmesi gerektiğini, fakat davalı şirketin taşınmazı 3. kişilere devretme ihtimali mevcut olduğunu, bu nedenle müvekkilin davalıdan olan alacağının tahsil kabiliyetini kaybetmemesi ve taşınmazın 3. Kişilere devir, temlik ve tescilini engellemek amacıyla ; karşı yan ile müvekkil arasındaki sözleşme konusu istanbul ili bakırköy ilçesi … mah … ada … pafta … parselde yer alan … nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmaz üzerine 3.kişilere devir ve tesliminin önlenmesi amacıyla ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ederiz. Talebimizin kabulünün mümkün olmaması halinde dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını ya da taşınmazın kaydı üzerine ” Davalıdır” şerhi düşülmesini talep ederiz.1-İstanbul İli Bakırköy İlçesi … Mah … ada … pafta … parselde yer alan … nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın devir, temlik ve tescilini engellemek amacıyla dava sonuçlanıncaya kadar tapu kaydı üzerine teminatsız olarak tedbir konulmasına, talebin reddi halinde taşınmazın kaydı üzerine ” Davalıdır” şerhi düşülmesine, dava konusu taşınmazın müvekkili adına tescil ve teslimine, talebin reddi halinde kalan bedelin müvekkilince ödenmesine bağlı olarak müvekkil adına tescil ve teslimine, talebin reddi halinde taşınmazın taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca müvekkilce ödenen sözleşme bedelinin ve yapılan masrafın uzman bilirkişiler tarafından hesaplandığında fazla çıkması halinde mahkemece tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000-USD ( 26.12.2022 tarihinde 1USD=18,66 olmak üzere 18.660,00-TL)nin ödeme günlerinden itibaren işleyecek en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline,Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece 30/12/2022 tarihli karar ile ” 1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114. ve 115/2. maddelerine göre davanın usulden REDDİNE, 2-Davaya bakmaya görevli mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna, 3-6100 sayılı HMK nın 20. maddesi uyarınca, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacılar tarafından yapılacak müracat halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 4- İhtiyati tedbir taleplerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, davadaki iddia ve talepler tapu tescil talebinden ibaret olmadığını, bu nedenle ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerektiğini, davacının İlk Derece Mahkemesi nezdindeki davasının neticei talebi terditli bir talepli olduğunu, dava dilekçesi içeriği ve neticei talebi içeriğinde açıkça,tapu iptal ve tescil ile talep kabul edilmediği takdirde ödenen paranın iadesi yönlerinden iddia,istemleri yazılı olduğunu ilk derece mahkemesince dava sadece tapu iptal tescil talebinden ibaretmiş gibi değerlendirilmiş ve bu nedenle görevsizlik kararı verildiğini, ancak huzurdaki dava gerek dava dilekçesi içeriğinden gerekse neticei talebinden görüleceği üzere terditli bir dava olduğunu ve davacının tapu tescil istemi esasen ilk talep gibi gözükse de davacıya düşen ödeme külfeti yerine getirilmemiş ve sözleşmesi haklı nedenle fesih edilmiş olduğu için tamamen dayanaksız bir talep olduğunu, asıl ihtilaf sözleşmenin feshi üzerinde toplandığını, kldı ki bedel iadesi istemi de davacının iddiaları arasında olduğunu, taraflar tacir olduğunu, ayrıca ticari iş karinesi gereği de Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğunu, açıklanan nedenlerle davaya karşı cevap ve delil bildirme hakkımızın mahfuz tutulması sureti ile öncelikle: istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi olan Sayın İstanbul 3 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/926 E. , 2022/986 K. Sayılı 30.12.2022 tarihli kararı ile verilen “görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddi” kararının kaldırılmasına, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Tüm dosya kapsamı .
DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’nda ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler. Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır. Mahkemelerin görevleri kanunla düzenlenir ve kamu düzenine ilişkindir. Görev bir dava şartı olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasında Ön Ödemeli Satış Vaadi Sözleşmesi bulunduğu, tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde alacak talebi ile terditli dava açıldığı, tarafların tacir olduğu, ticari iş karinesi gereği mutlak ticari dava niteliğinde olduğundan Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, istinaf başvuru sebep ve gerekçesinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/3. maddesi gereğince kabulüne, kararın kaldırılmasına, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/3. maddesi gereğince KABULÜNE,2- İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2022 tarihli 2022/926 Esas – 2022/986 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde işlem yapılmak ve yeniden karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istem halinde istinaf talebinde bulunan davacıya iadesine, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf masraflarının ilk derece mahkemesi tarafından verilecek kararda değerlendirilmesine ve hükme bağlanmasına,6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendilerini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/05/2023