Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1359 E. 2023/1043 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1359
KARAR NO: 2023/1043
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2023
NUMARASI: 2023/40 Esas, 2023/71 Karar
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı …’ın, Toskana Vadisi 3.faz Projesi kapsamındaki, İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, … Köyü, … mevkii, … ada, .. parselde kayıtlı, … villa tipindeki … numaralı bağımsız bölümü 15.01.2019 tarihinde 2.000.000,00 TL bedel ile davalı … güvencesindeki villayı, davalı …’nun temlikiyle ve davalı …’ın da temlike muvafakat vermesiyle satın aldığını, sözleşmenin akdi ile villanın müvekkiline teslim edildiğini ve müvekkilinin villada oturmak için villada tadilata başladığını, müvekkilinin temlik bedelinin tamamını ödediğini, böylelikle temlik sözleşmesiyle müvekkilinin davalı …’nun hakkını iktisap ettiğini, dava konusu projedeki villaların, davalı … tarafından villa çatı ve pergolelerinin davalı … tarafından yapıp bitirilmiş olduğunu ve müvekkilinin dava konusu villada oturmaya başladığını, ancak tüm bu gelişmelere rağmen davaya konu villanın tapusunun müvekkili adına tapuda tescil edilmemiş olduğunu beyan ederek, davaya konu taşınmazın müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline, bunun mümkün olmaması durumunda, müvekkili tarafından ödenen satış bedelinin. ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Yapı Sanayi vekili cevap dilekçesinde özetle: Arsa sahibi ile yüklenici arasındaki sözleşmenin gelir paylaşımlı inşaat sözleşmesi olduğunu, sözleşmede yeralan meblağın bunun göstergesi olduğunu, uyuşmazlık konusu olayda, satıcının yüklenici değil, arsa sahibi olduğunu, adi ortaklık sözleşmesine ilişkin hükümlerin gelir paylaşımlı sözleşmelere de kıyasen uygulanmakta olduğunu, davacının dava konusu taleplerine ilişkin sorumluluğun diğer davalı … şirketinde olup, davaya konu taşınmazın tapusunun davacıya devrinin, diğer davalı şirket … tarafından yapılması gerektiğini, müvekkilinin huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet vermediğini beyan ederek, davanın müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının taleplerinin açıkça hukuki dayanaktan yoksun ve kabul edilemez olduğunu, davacının kesin hükümsüz bir sözleşmeden dolayı aslında doğmamış olan ticari bir alacağı devralmış olduğundan ve müvekkili ile davacı arasında tüketici hukukuna dayalı hiçbir hukuki ilişki bulunmadığından açılan davanın haksız olduğunu, davacının diğer davalılar ile arasında yapılan satış vaadi sözleşmelerinin tarafı olmayan müvekkili şirkete dava açmasının mümkün olamayacağını, müvekkili şirket ile davalı … Yapı arasında hiç bir şekilde bir adi ortaklık ilişkisinin söz konusu olmadığını, bunun Yargıtay kararları ile de sabit olduğunu, ortada davalı …’ın yapacağı satışlara bağlı bir kar-zarar paylaşımının bulunmamakta olduğunu, davacının diğer davalılar arasında yapılan sözleşmeleri haksız bir şekilde müvekkili şirketin üzerine yıkmaya çalıştığını beyan ederek, maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Davalı … İnşaat vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı …’ın, davaya konu villanın içinde bulunduğu sitenin çatı ve pergole işlerini 01.01.2018 tarihli sözleşmeye istinaden müvekkili şirkete vermiş olduğunu, yapılacak işlere karşılık olarak, dava konusu 287 nolu villanın da aralarında bulunduğu 4 villanın mülkiyetinin müvekkiline verilmesinin kararlaştırıldığını, şirketlerince işin bitirilip teslim edilmiş ve konu olan villalarda oturumun başlamış olduğunu, işin bitimi ertesinde davaya konu villanın 22/05/2018 tarihinde müvekkili şirkete fiili olarak teslim edilerek tapusunun yakın zamanda verileceğinin davalılarca bildirildiğini, müvekkili şirketin davaya konu villayı davalı …’ın da muvafakati ile davacıya 15/01/2019 tarihinde 2.000.000,00 TL bedelle temlik yolu ile satmış olduğunu, ancak tüm vaadlere rağmen davaya konu olan taşınmazın tapusunun devredilmemiş olduğunu, tapunun verilmemesinin bir izahının bulunmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İDM’ce “…Somut olayda Tüketici Mahkemesi görevsizlik gerekçesinde; somut olayda, dava konusu 287 bağımsız bölüm nolu villa niteliğindeki taşınmazın davalı … A.Ş. Adına kayıtlı olduğu, davanın dayanağı konut satış sözleşmesini, davacı ile … İnşaatın düzenlediği, satıcının … İnşaat olduğu, davalı işveren …’ın temlike muvafakat veren sıfatı ile sözleşmede yer aldığı anlaşılmıştır. Davalı … İnşaat yüklenici değil, barter ile yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan kişiden temlike dayandığı anlaşılmakla, tüketici olduğu söylenemez…” gerekçesiyle görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemeleri olduğundan bahisle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Anonim Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın Bakırköy 3. Tüketici Mahkemesinde açıldığı, mahkemece 18.02.2022 tarihli ve 2020/217 E. 2022/53 K. sayılı karar ile görevsizlik kararı verildiğini, davaya Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/694 E. sayılı dosyası ile görülmeye başlandığını, daha sonra, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13.10.2022 tarih, 2022/694 E., 2022/996 K. Sayılı kararıyla Tüketici Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararının … İnşaat’a tebliğ edilmeden kesinleştirilmesi işleminin usulsüz olması sebebiyle mahkeme esasının kapatılıp dosyanın Bakırköy 3. Tüketici Mahkemesi’ne geri gönderilmesine karar verildiğini, Bakırköy 3. Tüketici Mahkemesi tarafından dosyanın kesinleştirilmesi işlemi yapıldıktan sonra huzurdaki davaya Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/40 E. sayılı dosyası ile görülmeye başlandığını, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi de 19.01.2023 tarihli ve 2023/40 E., 2023/71 K. Sayılı kararı ile “Tüketici Mahkemesi”nin görevli olduğuna karar verildiğini, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.01.2023 tarihli ve 2023/40 E., 2023/71 K. Sayılı kararı ile verilmiş olan görevsizlik kararı hukuka aykırı olduğunu, davacının kendisi lehine kişisel talep hakkı doğurabilecek nitelikteki hukukî ilişkisinin … İnşaat’tan temlik almış olduğu müvekkili dışındaki diğer davalılar … İnşaat ile … A.Ş. arasında akdedildiği iddia edilen barter sözleşmesi niteliğindeki 01.01.2018 tarihli adi yazılı şekilde yapılan ve bu nedenle geçersiz sözleşme olduğunu, müvekkilinin …’ın temerrüdü sebebiyle sözleşmeyi feshettiğini, bunun sonucu olarak … taşınmazların hiçbir zaman maliki olamadığını, adi yazılı şekilde sözleşmenin bir an için geçerli olarak kabul edilmesi ihtimalinde dahi huzurdaki davanın Tüketici Mahkemelerinde görülmesine imkan bulunmadığını, … ve … İnşaat arasında yapılmış olan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tüzel kişi tacirler tarafından yapılmış olması sebebiyle her iki tarafı da tacir olan ticari iş olup davacı tarafça temlik alınan alacak da ticari bir alacak olduğunu, davacının ise ticari bir alacağı temlik alması sebebiyle tüketici olamayacağını belirterek İDM’nin 19/01/2023 tarihli görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Dava konusu somut olayda; tüm dosya kapsamından dava konusu … villa tipi … bağımsız bölüm nolu villa niteliğindeki taşınmazın davalı … Geliştirme A. Ş. adına kayıtlı olduğu, davalılardan … ile … Şirketi arasında 19/06/2014 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin bulunduğu, inşaatı üstlenen … Şirketi ile davalı … İnşaat arasında 01/01/2018 tarihli taşaronluk sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşme kapsamında … Şirketinin üstlendiği işlere karşılık dava konusu … nolu villanında arasında bulunduğu 4 villanın davalı … Şirketine barter usulü ile verilmesinin kararlaştırıldığını, … Şirketinin dava konusu … nolu villayı 15/01/2019 tarihli … Şirketi tarafından imzalanan muvafakatnameyle konut devir sözleşmesi ile davacıya devir ve temlikinin düzenlendiği anlaşılmıştır.Davalı … İnşaat yüklenici değil barter ile yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan kişidir ve yükleniciye karşı olan bu temlik hakkını davacıya devretmiştir. Tüm dosya kapsamından davacının yükleniciden değil yükleniciden vaat alan kişiden temlike dayandığı anlaşılmakla tüketici olduğu söylenemez. Yüklenicinin temlik aldığı şirket ile temlik eden şirket arasındaki iş ise ticari bir iştir ve barter hakkına dayanmaktadır. Bu nedenle halefiyet ilkesi gereği davanın Ticaret mahkemesinde görülmesi gerekirken İDM’ce davaya bakmakta görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle vermiş olduğu karşı görevsizlik kararı usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. İDM’nin gerekçesinde belirtmiş olduğu Dairemize ait 2022/2512 Esas sayılı kararında davacının ticari şirket olup bağımsız bölümü satın alma amacı lojman kullanımına yönelik olup tüketici konumunda olduğu, oysaki incelemeye konu dosyada davacının temlik aldığı … Şirketinin taşınmazı davalı … Şirketinden satın alma amacının kullanım ihtiyacı için olmayıp barter usulü iş karşılığı olması nedeniyle incelemeye konu davaya emsal teşkil etmemektedir. Açıklanan nedenlerle davalı … Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İDM kararının kaldırılmasına, dairemiz kararı doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere:1-Davalı …Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/3. maddesi gereğince KABULÜNE, 2-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesİ’nin 19/01/2023 tarihli 2023/40 Esas, 2023/71 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde işlem yapılmak ve yeniden karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı … Anonim Şirketi tarafından yatırılan istinaf maktu harcın istem halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf masraflarının ilk derece mahkemesi tarafından verilecek kararda değerlendirilmesine ve hükme bağlanmasına, 6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendilerini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/04/2023