Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1096 E. 2023/1061 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1096
KARAR NO: 2023/1061
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/02/2023
NUMARASI: 2022/724 Esas, 2023/103 Karar
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil, Olmadığı Taktirde Ödenen Bedelin Tahsili
KARAR TARİHİ: 28/04/2023
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Büyükçekmece ilçesi … mahallesi … ada … parsel … nolu bağımsız bölümün davalılar … YAPI AŞ ile … İNŞAAT LTD arasında düzenlenen taşeron sözleşmesi kapsamında müvekkiline satıldığını, müvekkili tarafından taşınmazın bedelinin tamamının ödendiğini, taşınmazın fiilen müvekkiline teslim edildiğini, taşınmazın halen müvekkili tarafından tasarruf edildiğini, ancak tapu maliki olan arsa sahibi … AŞ ile yüklenici … AŞ arasında mevcut ihtilaf nedeniyle tapunun müvekkiline devredilmediğini, bu nedenlerle davalı … adına olan tapu kaydının iptaliyle müvekkili adına tesciline, iş bu talep kabul edilmez ise ödenen 2.000.000,00 TL satış bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalının cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Mahkemece”….Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı … AŞ ile diğer davalı … YAPI AŞ arasında düzenlenen Kadıköy … Noterliğinin 19/06/2014 tarih … yevmiye numaralı gayrimenkul satış vadi sözleşmesinin adi ortaklık sözleşmesi olduğu, iş bu hususun Yargıtay 6.HD 2021/970-764 EK sayılı ilamıyla teyit edildiği, dava konusu taşınmazın 15/01/2019 tarihli konut satış devir sözleşmesi ile davalı … İNŞAAT LTD ŞTİ tarafından davacıya alacağın temliki hükümleri kapsamında devredildiği, iş bu devire diğer davalı … YAPI AŞ’nin muvafakat ettiği, taşınmaz bedelinin davacı tarafından sözleşme kapsamında ödendiği ve taşınmazın da fiilen davacıya teslim edildiği, her ne kadar taşınmazın satışı resmi şekilde yapılmamış ise de; taşınmazın fiilen davacıya teslim edilmesi ve bedelinin ödenmiş olması nedeniyle satış sözleşmesinin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği, aksi durumun TMK 2.Maddesine aykırılık teşkil edeceği, davalı … ile … arasındaki sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olarak kabul edildiği dikkate alındığında tapu maliki olan … 3.kişi konumunda bulunan davacıya karşı … AŞ ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının kabulü ile davalı … adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar vermek gerektiği”gerekçesiyle; 1-Sabit görülen davacının davasının KABULÜNE, dava konusu İstanbul ili Büyükçekmece ilçesi … mahallesinde kain … ada .. nolu parsel üzerinde bulunan … nolu bağımsız bölümün davalı … ANONİM ŞİRKETİ adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı … TC nolu … adına tapu siciline tesciline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında hiçbir tüketici işlemi ve ilişkisinin mevcut olmadığını, davacı ile … A.Ş. Arasındaki sözleşme ilişkisinde müvekkilinin tamamen ilişkinin dışında bulunan ve arsa maliki sıfatına haiz olması nedeniyle davacının müvekkili bakımından tüketici olarak kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin davacının dayandığı sözleşmenin tarafı olmadığından müvekkiline karşı hüküm ifade etmeyeceğini, müvekkili ile … arasında akdedilen sözleşmede …’ın edimlerini yerine getirmemesi hali için müvekkili lehine cezai şart ve fesih hakkı tanındığını, müvekkili ile diğer davalı … arasındaki sözleşmenin adi ortaklık olarak nitelendirilemeyeceğini, müvekkilinin …’ın hiçbir müşterisine taşınmaz devretmediğini, müvekkili ile … şirketi arasındaki İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/515 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek müvekkili hakkında açılan davanın tefriki ile dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, görev itirazının kabul görmemesi halinde, İlk Derece Mahkemesinin tüketici davalarının harçtan muaf olmasına rağmen harca hükmetmiş olması sebebiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, haksız ve mesnetsiz davanın müvekkili … yönünden reddine, bu talebin de kabul edilmemesi halinde ise İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/515 Esas sayılı dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılmak suretiyle kaldırılmasına talep etmiştir.
DELİLLER: Tapu kaydı, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, taşeron sözleşmesi, konut satışı devir sözleşmesi, ihtarname, delil listeleri sunulan ve toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Kamu düzenine aykırılık yönünden re’sen yapılan inceleme sonunda; Terditli davada davacının ilk istemi tapu iptali ve tescil olup uyuşmazlığın taşınmazın aynına yönelik olduğu kuşkusuzdur. Tapu iptali ve tescil istemli taşınmazın aynına ilişkin davalarda dava değeri dava konusu taşınmazın dava değerindeki gerçek değeridir. Bilindiği üzere; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesinde “Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahalenin men’i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır. Gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harç, gayrimenkulün değeri ile talep olunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır. Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tespit ettirilir. Tespitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz. Noksan tespit edilen değerler hakkında 30 uncu madde hükmü uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunun 32.maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı vurgulanmıştır. Aynı Yasanın 30. maddesinde ise; “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde dava 2.000.000,00 TL harca esas değer gösterilmek suretiyle açılmış, ne var ki, yargılama sırasında dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle harca esas değeri keşfen saptanmadığı gibi harç da ikmal edilmeden sonuca gidilmiş ve 2.000.000,00 TL üzerinden harç kaybına sebebiyet verilebilecek şekilde nispi karar ve ilam harcı hesaplanarak tahsiline karar verilmesi açıkça kamu düzenine, usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Zira tapu iptali ve tescil istemine konu taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen belirlenecek değeri kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gereken harç yönünden önem arz ettiği gibi kanun yollarına (istinaf, temyiz) başvuruda da karar tarihi itibariyle esas alınan parasal sınırın belirlenmesi açısından da zorunlu ve gereklidir. Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazın başında keşif yapılarak Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle harca esas dava değerinin uzman bilirkişi aracılığıyla belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup doğru değildir. Kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil eden ve resen dikkate alınması gereken bu husus dikkate alınarak kamu düzenine aykırılık yönünden kararın kaldırılması gerekir. Açıklanan nedenlerle, dairemiz kararının niteliği gereği şimdilik davalı … AŞ. vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri incelemeksizin kamu düzenine aykırılık nedeniyle resen gözetilen sebeplerle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a-4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dosyanın mahkemesine iadesine kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı … AŞ.vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri incelenmeksizin kamu düzenine aykırılık yönünden davalı … AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/4. maddesi gereğince KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/02/2023 tarih, 2022/724 esas 2023/103 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde işlem yapılmak ve yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-Davalı … AŞ tarafından yatırılan istinaf karar harcının istem halinde iadesine, 5-Davalı … AŞ tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek kararda değerlendirilmesine ve hükme bağlanmasına, 6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davalı … AŞ. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/04/2023