Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/377 E. 2022/336 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/377
KARAR NO: 2022/336
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 20/01/2021
NUMARASI: 2019/692 Esas
DAVANIN KONUSU: Dükkan Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali İle Tüm Takyidatlardan Ari Tescil, İpoteklerden Dolayı Borçlu Olmadığının Tespiti, İpoteklerin Ve Diğer Hacizlerin Terkini, Olmadığı Taktirde Ödenen Bedelin Denkleştirici Adalet İlkesi Gereğince Güncellenmiş Değerinin Tahsili
KARAR TARİHİ: 10/02/2022
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İ D D İ A: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; dava dışı … ile davalılardan … AŞ arasında akdedilen 02.08.2013 tarihli … Dükkân Satım Sözleşmesi ile İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … köyü, … Ada … Parselde yer alan … Blok, … Kat, … nolu, 173,75 m2lik bağımsız bölümün 1.224.000,00-TL + KDV bedel ile satımı hususunda anlaşma sağlanıldığını, satış bedelinin ödendiğini, müvekkilinin edimlerini süresinde ve eksiksiz yerine getirdiğini, borcu bulunmadığını, sözleşmeye konu dükkanın 23/07/2015 tarihinde fiilen teslim alındığını, dava konusu gayrimenkulün sahibi … iken devir sonrası mülkiyetin müvekkili şirkete geçtiğini, taşınmaz üzerine müvekkilinin bilgisi ve iradesi dışında davalı …’nın proje kredisi ve borçlarına karşılık diğer davalılar lehine ipotek konulduğunu öğrendiğini, ipoteklerin kaldırılacağı beyan edilmiş ise de fek edilmediğini, tapu devrinin de yapılmadığını, davalı …’nın sözleşme ve hukuka aykırı davrandığını, sözleşme kapsamındaki edimlerini ifa etmediğini, taşınmazın teminat olarak gösterilmesinin hukuka aykırı kötüniyetli bir davranış olduğunu, davalı banka ve finans kurumunun bağımsız bölümün satıldığını bildiklerini, kapsamlı araştırma ve inceleme yapma yükümlülüklerini yerine getirmediklerini açıklanan nedenlerle dava konusu gayrimenkulün 3. Kişilere satış ve devrinin engellenmesi açısından HMK 389. Maddesi ve devamı maddeleri uyarınca tapu kaydına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlarının önlenmesi açısından davalılar … T.A.Ş ve … A.Ş tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, haklı hukuki nedenlere dayanan davanın kabulü ile İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, … mah. … ada, … parselde kayıtlı, asma katlı dükkan niteliğinde, … arsa paylı, … Blok, … Kat, … numaralı bağımsız bölüm (sözleşmeye göre ise İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … köyü, … Ada … Parselde yer alan … Blok, … Kat, … nolu, 173,75 m2lik bağımsız bölüm) numaralı taşınmazın davalılardan … Sanayi ve Ticaret A.Ş.adına olan tapu kaydının iptali ile tapuda … Bağımsız Bölüm numaralı taşınmazın müvekkil adına tüm takyidatlardan ari olarak tapuda kayıt ve tesciline, tapu senedinin müvekkiline teslimine, diğer davalılar … A. Ş ve … A.Ş tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile taşınmaz üzerinde yer alan diğer davalılar … A.Ş ve … A.Ş tarafından konulan tüm ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkinine, tapu iptali ve tescilin mümkün olmaması durumunda dava konusu taşınmaz için müvekkili tarafından ödenen bedellerin çeşitli ekonomik etkenlerin ÜFE-TÜFE artış oranları, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş veşçi ücretlerindeki artışlar veekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle paranın ulaşacağı alım gücünün denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncellenmiş değerinin tespiti yönünden uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenecek olan tazminatın (rayiç değerden az olmamak kaydı ile), dava tarihinden başlamak üzere en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, her halükarda yine her iki talep yönünden yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirketler tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … Kiralama cevap dilekçesinde özetle; haksız ve hukuki mesnedi bulunmayan davanın ipotek hakkına yönelik aleyhe talepler yönünden reddine, davacının dava dilekçesi ve eklerine karşı savunma hakkı saklı kalmak kaydıyla davacının ihtiyati tedbir taleplerinin de reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş cevap dilekçesinde özetle; müvekkili yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Cevap dilekçesinde özetle; ilk itirazları ve usule ilişkin karşı beyanları yönünde karar verilmesini ve ayrıca huzurdaki davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARININ ÖZETİ: Yerel mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/11/2020 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin tedbir talebinin HMK 389/1 maddesi gereğince dava değeri üzerinden %10 teminat karşılığında KABULÜ ile İstanbul ili Esenyurt ilçesi … Mahallesinde kain … ada … nolu parsel üzerinde bulunan … Blok Kat: … … nolu bağımsız bölümle ilgili Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında mahkememizce karar verilinceye kadar takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilmiştir. Davalı … T.AŞ. Vekili 03/12/2020 tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbir kararına itirazla ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece itirazın duruşmalı yapılan incelemesi sonucunda 20/01/2021 tarihli celse ara kararı ile davalı vekilinin tedbire yönelik itirazının KISMEN KABULÜ ile, davacı vekilinin tedbir talebinin HMK 389/1 maddesi gereğince dava değeri üzerinden %10 teminat karşılığında KABULÜ ile İstanbul ili Esenyurt ilçesi … Mahallesinde kain … ada … nolu parsel üzerinde bulunan … Blok Kat: … … nolu bağımsız bölümle ilgili Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında mahkememizce karar verilinceye kadar yalnızca SATIŞ İŞLEMLERİNİN TEDBİREN DURDURULMASINA karar verilmiş ve aynı tarihli gerekçeli ara karar yazılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin 8 yıldır tapusunu alamadığı bir gayrimenkul için çok ciddi bir teminat bulmaya mecbur bırakılmış olup, son derece güç durumda olduğunu, mahkemenin tedbir talebini kabulü yerinde ve haklı ise de, davalı …’ın kötü niyetli tutumu belgeler ile sabit olduğundan, müvekkilinin mağduriyetinin bir nebze azaltılabilmesi amacı ile dosya kapsamına uygun olarak, mahkemenin teminat mukabilinde tedbir verilmesi kararının ortadan kaldırılarak teminatsız tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı … T.A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen yargılama neticesinde huzurdaki istinafa konu tedbir kararının tesis edildiğini, ancak davacı vekilinin talebi ve yerel mahkemenin kararının taraflar arasındaki davanın konusu ve tarafları aşar nitelikte, dava dışı alacaklıların hak kaybına ve ileride telafisi imkansız zararların ortaya çıkmasına sebep olacak nitelikte bulunduğunu, davacının, davalı … ile akdetmiş olduğu satış sözleşmesine konu taşınmazların 3.kişilere devir ve temlikini önleyici nitelikte tedbir konulmasını akabinde ise tapu kaydında bulunan tüm ipoteklerin fekkini talep ettiğini, mahkemece taşınmazlar hakkında 3.kişilere satış ve devrinin cebri icrayı da engelleyecek şekilde teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini, ara karara yönelik itirazın reddedildiğini, davacının, davalı ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında davaya konu bağımsız bölümün davacıya satış işleminin gerçekleştiğini, taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu ancak taşınmaz üzerinde birçok takyidatın bulunduğu, davacının bu takyidatlardan sorumlu olmadığı yönünde menfi tespit talebinde bulunarak taşınmaz üzerindeki ipoteklerin fekkini talep ettiğini, taşınmazın 3. kişilere satış ve devrinin cebri icrayı da engelleyecek şekilde tedbir konulması talebinin, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği gibi bir durumun söz konusu olmadığından kaldı ki davacı tarafından dava konusu taşınmazın cebri icra yoluyla satışının gündeme geldiği güncel bir takibin varlığı konusunda iddia ve ispatı da bulunmadığını, açıklanan nedenlerle Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/692 E. sayılı dosyasının 30.11.2020 tarihli ara kararı ile tesis edilen 20.01.2021 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Tapu kaydı, Dükkan satım sözleşmesi ve ekleri, Protokol ve ekleri, Büyükçekmece … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasının sureti, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, dükkan satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ile tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve diğer hacizlerin terkini, olmadığı taktirde ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncellenmiş değerinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili ile davalı … T.AŞ.vekili İDM’nin 20/01/2021 tarihli davalı vekilinin tedbire yönelik itirazının kısmen kabulü ile, davacı vekilinin tedbir talebinin HMK 389/1 maddesi gereğince dava değeri üzerinden %10 teminat karşılığında KABULÜ ile İstanbul ili Esenyurt ilçesi … Mahallesinde kain … ada … nolu parsel üzerinde bulunan … Blok Kat: … … nolu bağımsız bölümle ilgili Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında mahkememizce karar verilinceye kadar yalnızca satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ”kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır” şeklinde tarif edilmiştir. Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu mal ve hak üzerinde yeni bir takım uyuşmazlıkların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır. 6100 sayılı HMK’nun 389.maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1.fıkrasında ”mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanmaması… gibi sair hususlarda tereddüte yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir. Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK’nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda “…hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez… bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması…” hükme bağlanmıştır. HMK 392. madde uyarınca ihtiyati tedbir isteyen haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin uğrayacakları olası zararları karşılayacak bir teminat göstermek zorundadır. Ancak talebin resmi belgeye veya başkaca bir kesin delile dayanması veya durum ve koşulların gerektirdiği hallerde hakim teminat alınmamasına da karar verebilir. Bu düzenleme ile hakime verilen takdir yetkisinin somut olayda tedbirin teminatsız olarak verilmesi biçiminde kullanıldığı, dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacının ilgili taşınmazın mülkiyetini nakline ilişkin 1988/2 karar sayılı İBBK kararına uygun sözleşmeye dayandığı, durum ve koşullar gereği teminat alınmasına ilişkin takdirde bir yanılgı görülmediği kanısına varılmıştır. Davacı vekilinin teminatsız tedbir kararı verilmesi gerektiği yönündeki istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir. İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda davacı ile davalı … AŞ. arasında dava konusu asma katlı dükkan niteliğindeki taşınmaza ilişkin dükkan satım sözleşmesi ve protokol akdedildiği, taşınmazın asma katlı dükkan niteliği ile davalı … AŞ.adına tapu kayıtlı bulunduğu, taşınmazın tapu kaydında davalı … T.AŞ’nin alacaklı, davalı …AŞ’nin borçlu olduğu ipotek şerhi ile çok sayıda haciz şerhinin bulunduğu, ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı oldukları, davacının işbu terditli davadaki birincil talebi taşınmazın aynına yönelik tapu iptali ile tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve diğer hacizlerin terkini istemine ilişkin olduğu, davalı … T.AŞ.tarafından davalı …AŞ ve diğerleri aleyhine Büyükçekmece …İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, dava konusu taşınmazın da takip konusu olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece dava konusu taşınmazla ilgili Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında yalnızca satış işlemlerinin tedbiren durdurulması mahiyetinde olduğu, dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı … T.AŞ.aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Dava konusu taşınmazın Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibinde cebri icra yoluyla satışının durdurulmaması ve taşınmazın cebri icra yoluyla satışı durumunda bu davanın konusuz kalacağı, ileride giderilmesi imkansız ve güç zararlara sebebiyet verilebileceği, yeni uyuşmazlıklara neden olabileceği davacının hak kaybına uğrayabileceği ihtimal dahilindedir. İhtiyati tedbirin şartları ve yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiğinden yerel mahkemece satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına ilişkin ara kararı ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin 20/01/2021 tarihli ara kararı ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup yerindedir. Davalı … T.AŞ. vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinden görülmediğinden reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle; davacı vekili ile davalı … T.AŞ.vekilinin 20/01/2021 tarihli ara kararına yönelik istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/01/2021 tarih ve 2019/692 Esas sayılı ara kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekili ile davalı … T.AŞ.vekilinin istinaf başvurularının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70’er TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30’ar TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40′ ar TL harcın davacı ile davalı … T.A.Ş.’den tahsiline, 4-İstinaf talebinde bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/02/2022