Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3500
KARAR NO: 2022/2625
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/04/2022
NUMARASI: 2022/718 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/11/2022
KARAR
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin İstanbul İli Tuzla İlçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı arsada inşaa edilen “İstim-İstanbul Sanayi Ve Ticaret Merkezi” proje kapsamında kat irtifakına göre “…” ve “…” nolu bağımsız bölümleri (eski … ve …) yüklenici davalı adi ortaklıktan Kartal … Noterliğinin 03/01/2019 tarih … nolu düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, tüm satış bedellerinin davalılardan … Bankası A.Ş. hesabına ödendiğini, … nolu bağımsız bölümün tapusunun verildiğini, her iki bağımsız bölüm için fatura düzenlenmiş olmasına rağmen … nolu bağımsız bölümün tapu devrinin yapılmadığını, davalı arsa sahibi … Şirketine gönderilen ihtarnameye cevap verilmediğini, arsa sahibi ile yüklenici adi ortaklık arasında “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve/Hasılat Paylaşım Esaslı İnşaat Sözleşmesi/Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” düzenlendiğini, arsa sahibi davalı şirket ile ipotek sahibi davalı bankalar arasında “Hasılat Payı Alacağının Temlik Sözleşmesi” düzenlendiğini belirterek B 404 nolu bağımsız bölümün üçüncü kişilere her türlü devir temlik ve satışı ile tasarrufu ve borçlandırıcı işlemlerin tedbiren durdurulmasına, … nolu bağımsız bölümün tapu sicilindeki ipotek kayıtlarının ve davalı bankaların ipotekleri ile bunlara dair sözleşmenin yargılama sonuna kadar tedbiren aynen muhafazısına (değiştirilmemesine), davacı şirket ile yüklenici adi ortalık arasındaki sözleşmenin geçici olarak tapu kütüğüne tescili ile dava konusu taşınmazın davacı adına tesciline ve üzerindeki tüm kayıt ve şerhlerin iptaline terditli olarak dava konusu taşınmazın hüküm tarihine yakın bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsillen tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Adi Ortaklığı, …Taah. San. Ve Tic. A.Ş. Ve … İnş. San. Tic. A.ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı Şirketin davasının tümden haklı olduğunu, ihtiyati tedbir dahil tüm taleplerin kabulünün gerektiğini ancak müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek davacı şirketin dava ve haklı taleplerinin kabulü ile tüm yargılama giderlerinin kusursuz müvekkillerinin hâriç tutularak sorumlu diğer davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Bankası A.Ş Vekili cevap dilekçesinden özetle; davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğunu, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddi gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerine satış vaadi sözleşmesinden önce ipotek şerhi tesis edilmiş olduğunu, ipotek tesisinden sonraki bir tarihte yüklenici-alıcı arasındaki hukuki iftilaf nedeniyle banka aleyhine dava açılmasının mümkün olmadığını, pasif husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Bankası vekili cevap dilekçesinden özetle; davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğunu, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davada müvekkili bankanın davalı gösterilmesinin nedeninin taraflar arasında imzalanan temlik sözleşmesi olduğunu, müvekkili bankanın uyuşmazlık konusunda bir sorumluluğu ve rolü bulunmadığını,davacının dava konusu yaptığı taleplerin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı yanın haksız , kötü niyetli ve hukuka aykırı olarak açtığı mesnetsiz davasının reddinin gerektiğini talep etmiştir. Davalı … Bankası vekili cevap dilekçesinden özetle; davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğunu, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddi gerektiğini, dava şartı olan arabuluculuk sürecine başvurulmaksızın dava açıldığını, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil banka lehine tesis edilen ipoteğin kapsamında bulunan borç ve risklerin halen mer’i olduğunu, müvekkili bankaya olan bu borç ve risklerin ödenmeden ipoteğin fekkinin talep edilebilmesinin mümkün olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Bankası vekili cevap dilekçesinden özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, dava şartı olan arabuluculuk işleminin yapılmadığını, dava konusu taşınmazın üzerine arsa sahibi ile olan kredi ilişkisi kapsamında satış vaadi sözleşmesinden önce ipotek tesis edildiğini, davacının terdiden taşınmazın bedelinin tahsili talebinin muhatabının müvekkil banka olmadığını, diğer davalılar ve arsa sahibi yükleniciler olduğunu, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, haksız ve kanuni dayanaktan yoksun davanın müvekkil banka yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Tic. A.ş vekili cevap dilekçesinden özetle; davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olmasının usul ve yasaya aykırı olup görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, tapu devir şartlarının oluşmaması sebebiyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın satışının bir vekaletnameye dayanmadığını, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, muvazaa nedeni ile hak iddia edilemeyeceğini ve karşı dava açma hakları saklı kalmak kaydı ile davanın reddine, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İDM’ce 01/03/2022 tarihli ara karar ile 100.000,00 TL teminat karşılığı (…) no’lu bağımsız bölümün üçüncü kişilere her türlü devir, temlik ve satışı ile konu taşınmazla ilgili her türlü tasarrufi ve borçlandırıcı işlemlerin tedbiren durdurulmasına, taşınmazın tapu sicilindeki ipotek kayıtlarının ve davalı bankaların ipotekleri ile bunlara dair sözleşmelerinin yargılama sonucunda kurulacak hükme kadar tedbiren aynen muhafazasına (değiştirilmemesine), davacı şirketle davalı yüklenici Adi Ortaklık arasında Kartal … Noterliğinde 03/01/2019 tarihinde … yevmiye sayı ile akdedilmiş olan düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tedbiren tapu kütüğüne (geçici) tescil ve şerhinin işlenmesine karar verildiği, verilen tedbir kararına davalılar … Bankası A.Ş, T.C … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş, … Tic. A.Ş vekilince itiraz edildiği, mahkemece itirazların 28/04/2022 tarihli celsede değerlendirilerek reddine karar verildiği, aynı tarihte red gerekçesine yönelik gerekçeli ara karar yazıldığı, bu ara karar … Bankası A.Ş, T.C … Bankası A.Ş, … Tic. A.Ş tarafından istinaf edildiği görülmüştür.
İSTANBUL ANADOLU 21. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 28/04/2022 ARA KARARININ ÖZETİ : İDM’ce “…Davanın niteliği ile dosya kapsamı gözetildiğinde, tarafların iddia ve savunmalarının yargılamayı gerektirdiği, sözleşmelerin incelenmesi ve uyarlanması için bilirkişi incelemesi yapılmasının zorunluğu olduğu, dava konusu taşınmazda davacının maddi hukuk kapsamında ayni bir hakkı olabileceği, davaya konu taşınmazın uyuşmazlık konusu olduğu, yargılama sırasında davalı kayıt malikince tapuda bu hisselerin 3.kişiye devri halinde hakkın elde edilmesinin davacı açısından önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği anlaşılmakla konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine…” gerekçesiyle karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Tic. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; esasa bakmaya görevli olmayan (görevsiz) mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilemeceğinden görevsizlik kararı ile beraber taleplerin tümden reddi gerektiğini, ihtiyati tedbire konu bağımsız bölümün tek maliki olan müvekkili ile davacı arasında imzalanmış hiçbir sözleşme bulunmadığından müvekkilinin taraf olmadığı satış vaadi sözleşmesine dayanılarak müvekkiline ait taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, müvekkili ile yükleniciler arasında akdedilen hasılat paylaşımlı inşaat sözleşmesi niteliği gereği yükleniciye tapu talep hakkı vermediğini belirterek İDM kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararının ihtiyati tedbir şerhinin geçici tescil şerhinin satış vaadi sözleşmesinin şerhinin tümden terkinine, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ihtiyati tedbir kararının infazına ilişkin teminatın en az taşınmaz değeri %30’u olarak hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Bankası A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece görevsizlik itirazları dikkate alınmayarak ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davaya bakmakta görevli olmayan mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının iddialarını yaklaşık olarak dahi ispatlayamadığını, müvekkili bankanın hukuken tesis edilmiş olan haklarının tedbir kararı ile engellenmesinin kabul edilemeyeceğini, müvekkili bankanın tapu siciline güvenerek tapuda davacıların iddiasını ortaya koyabileceği bir şerh bulunmaksızın iyiniyetli olarak tesis ettiği ipoteklerin fekki talebinin hakkaniyet gereği reddedilmesi gerektiğini belirterek 28/04/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Bankası A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; esasa bakmaya görevli olmayan görevsiz mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden görevsizlik kararı ile beraber taleplerin tümden reddinin gerektiğini ihtiyati tedbir kararının HMK’ya aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından oluşturulan ara kararda yalnızca taşınmazların 3. kişilere devir ve temlik işlemlerinin tedbiren durdurulmasına yönelik itirazların reddine ilişkin karar yazıldığını ancak bankalarınca itiraz edilen husus olan ipoteklerin muhafazasına yönelik tedbir kararına değinilmediğini belirterek İDM’ce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir talepli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili, olmadığı taktirde ödenen bedellerin güncellenerek tahsili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ”kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır” şeklinde tarif edilmiştir. Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu mal ve hak üzerinde yeni bir takım uyuşmazlıkların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır. 6100 sayılı HMK’nun 389.maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1.fıkrasında ”mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanmaması… gibi sair hususlarda tereddüte yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir. Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK’nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda “…hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez… bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması…” hükme bağlanmıştır. HMK 392. madde uyarınca ihtiyati tedbir isteyen haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin uğrayacakları olası zararları karşılayacak bir teminat göstermek zorundadır. Ancak talebin resmi belgeye veya başkaca bir kesin delile dayanması veya durum ve koşulların gerektirdiği hallerde hakim teminat alınmamasına da karar verebilir. Bu düzenleme ile hakime verilen takdir yetkisinin somut olayda tedbirin teminatsız olarak verilmesi biçiminde kullanıldığı, dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacının ilgili taşınmazın mülkiyetini nakline ilişkin 1988/2 karar sayılı İBBK kararına uygun sözleşmeye dayandığı, durum ve koşullar gereği teminat alınmamasına ilişkin takdirde bir yanılgı görülmediği kanısına varılmıştır. İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Ara kararı istinaf eden davalılar vekilleri görevsiz mahkemece tedbir kararı verildiğini belirterek tedbirin kaldırılmasına karar verilmesine talep etmiş iseler de ihtiyati tedbir ile ilgili olarak HMK 390/1-2. cümle uyarınca ihtiyati tedbir hususunda asıl davaya bakan mahkemenin tedbir kararı verebileceği düzenlenmiş olup tedbir kararının verildiği tarih itibariyle davaya bakan görevli mahkeme sıfatıyla karar verildiğinden davalılar vekillerinin göreve yönelik istinaf başvuruları yerinde görülmemiştir. Somut olayda davalı arsa maliki … Mamüleri Ticaret AŞ. ile müteahhit … Yapı-… -… İnşaat Adi Ortaklığı arasında düzenleme taşınmaz satış vaadi ve hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiği, davacı ile davalı… -… Adi Ortaklığı arasında dava konusu bağımsız bölüme ilişkin düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığı sabittir. Davanın niteliği, sunulan belge ve deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacaktır. Ancak dava ihtiyati tedbir talepli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili, olmadığı taktirde ödenen bedellerin güncellenerek tahsili istemine ilişkin terditli dava olup davacının ilk talebi uyuşmazlığın aynına ilişkindir. Tapu iptali ve tescil istemine konu taşınmazın devredilmesi ve elden çıkarılması durumunda ileride telafisi güç ya da imkansız durum ve zararlar ortaya çıkabileceği, verilebilecek hükmün infaz kabiliyetinin de ortadan kalkabileceği ve davacının hak kaybına uğrayabileceği ihtimal dahilindedir. Tüm bu nedenlerle somut olayda HMK’nun 389.maddesi gereğince ihtiyati tedbirin şartları oluştuğundan ve sunulan delillerle yaklaşık ispat sağlandığından davacının dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere her türlü devir, temlik ve satışı ile ilgili ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve davalı …..AŞ.’nin ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup yerindedir. Davalının istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri uyuşmazlığın esasına ilişkin olup yargılama sonucunda değerlendirilip karara bağlanacak konulara ilişkindir. Ayrıca yerel mahkemece ihtiyati tedbir kararı teminat karşılığı verilmiş olup teminat miktarının belirlenmesine ilişkin İDM’nin değerlendirmesi ve taktirinde de usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Ancak ihtiyati tedbir kararı verilirken taraflar arasındaki hak ve yarar dengesi dikkat etmek gerekir. İDM’ce verilen ” …konu taşınmazla ilgili her türlü tasarrufi ve borçlandırıcı işlemlerin tedbiren durdurulmasına, taşınmazın tapu sicilindeki ipotek kayıtlarının ve davalı bankaların ipotekleri ile bunlara dair sözleşmelerinin yargılama sonucunda kurulacak hükme kadar tedbiren aynen muhafazasına (değiştirilmemesine)” dair verilen karar taraflar arasındaki hak ve yarar dengesinin bozulup davalıların mülkiyet hakkını kullanamaz hale getirir nitelikte olduğundan davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurularının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Aynı şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tedbiren tapu kütüğüne (geçici) tescil ve şerhinin işlenmesine tedbiren karar verilmiş ise de söz konusu talebin yargılama sonucunda deliller değerlendirildikten sonra karar verilmesi gereken dava konusu talebe ilişkin olduğu, ihtiyati tedbir kararı ile davanın esasını çözecek mahiyette karar verilmesinin mümkün olmadığı halde ilk derece mahkemesinin bu yöndeki ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi de hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle davalılar … Mam. Tic. A.Ş., … Bankası A.Ş , T.C … Bankası A.Ş. vekillerinin 01/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik ara kararına karşı istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile 01/03/2022 tarihli tedbir talebinin kabulüne dair ara kararın “dava konusu … nolu bağımsız bölümün üçüncü kişilere her türlü devir, temlik ve satışının” önlenmesine ilişkin kısmı kalmak üzere davaya “…konu taşınmazla ilgili her türlü tasarrufi ve borçlandırıcı işlemlerin tedbiren durdurulmasına, taşınmazın tapu sicilindeki ipotek kayıtlarının ve davalı bankaların ipotekleri ile bunlara dair sözleşmelerinin yargılama sonucunda kurulacak hükme kadar tedbiren aynen muhafazasına (değiştirilmemesine), müvekkili şirketle davalı yüklenici Adi Ortaklık arasında Kartal … Noterliğinde 03/01/2019 tarihinde … yevmiye sayı ile akdedilmiş olan düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tedbiren tapu kütüğüne (geçici) tescil ve şerhinin işlenmesine ” dair verilen tedbir kararının ve ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin 28/04/2022 tarihli ara kararlarının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere:1-Davalılar … Tic. A.Ş., … Bankası A.Ş , T.C … Bankası A.Ş. vekillerinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/718 Esas (İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28/04/2022 tarih 2022/116 Esas) sayılı ara kararı ile 01/03/2022 tarihli dava konusu İstanbul İli Tuzla İlçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı … nolu bağımsız bölümün ”üçüncü kişilere her türlü devir, temlik ve satışının önlenmesine” ilişkin kısmı baki kalmak üzere davaya ” konu taşınmazla ilgili her türlü tasarrufi ve borçlandırıcı işlemlerin tedbiren durdurulmasına, taşınmazın tapu sicilindeki ipotek kayıtlarının ve davalı bankaların ipotekleri ile bunlara dair sözleşmelerinin yargılama sonucunda kurulacak hükme kadar tedbiren aynen muhafazasına (değiştirilmemesine), müvekkili şirketle davalı yüklenici Adi Ortaklık arasında Kartal … Noterliğinde 03/01/2019 tarihinde … yevmiye sayı ile akdedilmiş olan düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tedbiren tapu kütüğüne (geçici) tescil ve şerhinin işlenmesine” ilişkin ara kararların KALDIRILMASINA, İhtiyati tedbirin kısmen kaldırılmasına ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesince yapılmasına,3-Davalılar … Mam. Tic. A.Ş., … Bankası A.Ş , T.C … Bankası A.Ş. tarafından ayrı ayrı yatırılan istinaf maktu karar harcının talep halinde adı geçen davalılara iadesine,4-Davalılılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine ve hükme bağlanmasına,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren ad geçen davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/11/2022