Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/3462 E. 2022/2717 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3462
KARAR NO: 2022/2717
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2022
NUMARASI: 2021/105 Esas – 2022/651 Karar
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
K A R A R
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … Tic. A.Ş arasında akdedilen 10/03/2014 tarihli ”10/01/2014 tarihli Alt Yüklenici Sözleşmesi” gereği dava konusu İstanbul ili Esenyurt ilçesi … Mah. … ada … parsel … Blok …Kat … bağımsız bölüm numaralı bölümde yer alan taşınmazı satın aldığını, sözleşme konusu bağımsız bölümün tapu kaydı üzerinde davalı şirketin borcu nedeniyle diğer davalı … Anonim Şirketi lehine ipoteklerin bulunduğunu, sözleşmeye konu bağımsız bölümün davalı … A.Ş adına kayıtlı olan tapu kaydının iptalini ve diğer davalılar lehine tesis edilen ipoteklerden ari bir şeklide müvekkili adına tapuda tesciline karar verilmesini, kabul görülmemesi halinde ise dava tarihindeki rayiç değerinin tespit edilerek bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … A.Ş.’nden alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Tasfiye Halinde … Ticaret Anonim Şirketi adına iflas masası vekili cevap dilekçesinde özetle: müflis şirket hakkında verilen iflas kararının henüz kesinleşmediğini, bu nedenle davanın ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına bırakılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı Tasfiye … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili banka hakkında açılan bu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını gerektiren maddi ve hukuki bir gerekçe bulunmadığını, müvekkili banka ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki veya işlem bulunmadığından davaya bakmakta Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkili yönünden pasif husumet yokluğu bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece “…Somut olayda, incelenen davaya konu taşınmazın tapu kaydında, taşınmazın konut olduğunun belirtildiği, 23/06/2022 tarihli celsede davacının davaya konu taşınmazın “konut” olduğu beyan etmiştir. Her ne kadar davanın tarafları ticaret şirket ise de bir işin ticari iş olmasını bu konudaki uyuşmazlığın da ticaret mahkemesinde görülmesine yeterli olmadığı, mahkememizce, davacının taşınmazı satın alma amacı araştırılmış olup, gayrimenkul satış vaadi sözleşme öncesi bilgilendirme formu ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde konut olarak belirtildiği, davacının dava konusu taşınmazı yatırım yada tedavül amacıyla almadığını ileri sürdüğü ve 23/06/2022 tarihli celsede taşınmazın konut olarak kullanıldığını beyan ettiği anlaşılmakla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2020/1853 esas 2020/1862 Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı şirketin tüzel kişiliğe sahip olduğu ve dava konusu ticari taşınmazı tüketici vasfıyla alamayacağının açık olup bu hususta söz konusu taşınmazın ticari niteliğe sahip olduğu izahtan vareste olduğunu, bu sebeple davanın tüketici işlemi olarak kabul edilmesinin mümkün olmayıp davanın asliye ticaret mahkemelerinin görev alınına girdiğini, müvekkili banka ile davacı arasında herhangi bir tüketici ilişkisi veya tüketici işlemi ise bulunmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, davacının konumu gereği taşınmazın ticari amaç için kullanıldığı açık olup, bu durumda mahkemece de taşınmazın ticari amaçla satın alındığı sabit iken haksız ve hukuka aykırı surette görevsizlik kararı verilmesinin hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olup, ilk derece mahkemesinin de gerekçeli kararında belirtmiş olduğu gerekçelerle örtüşmediğini, işbu sebeple ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın bozma sebebi olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kararının kaldırılmasını, itirazları doğrultusunda davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki ayıp niteliğindeki ipoteğin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Davalı taraf istinaf itirazında mahkemenin görevine itiraz etmiş olmakla birlikte dava açan tüketicinin davalı yükleniciden konut satımına ilişkin tüketici işlemine dayanarak fekki istenen ipoteğin sözleşme konusu taşınmaz üstündeki ayıp olarak ileri sürüldüğü bu nedenle TKHK 8. Ve 11. Maddeler kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği, tüketici mahkemesinde davanın görülmesinde bir yanılgı bulunmadığı değerlendirilmiştir. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Her ne kadar davanın her iki tarafı ticaret şirketi ise de bir işin ticari iş olmasının bu konudaki uyuşmazlığın da ticaret mahkemesinde görülmesine yeterli olmadığı, davacının taşınmazı satın alma amacının dosya kapsamında belirli bulunmadığı, bu nedenle mahkemece öncelikle davacının taşınmazı satın alma amacının araştırılması gerektiği değerlendirilmiştir.. Zira tüketici gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir.Ama tüzel kişi taşınmazı yatırım amaçlı almış ise tüketici sayılamaz. Konut alım-satımına dair uyuşmazlıkların 6502 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilebilmesi için tüketicinin malı satın alma amacı çok büyük önem taşımaktadır. Yasa, nihai tüketici tarafından kullanım amacı ile alınan konut ve tatil amaçlı taşınmazlar yönünden geçerlidir. Bir mal veya hizmetin, kişisel ihtiyaçları dışında, belirli bir meslek icrası, belirli bir üretimde kullanma, yatırım amaçlı alım, yeniden satış, kiraya verme, ticari olarak kullanma vs. gibi mesleki veya ticari amaçlarla satın alanların tüketici kabul edilmeyecekleri kuşkusuzdur. Dosya kapsamından davacı şirketin konut niteliğindeki bu taşınmazı hangi amaçla aldığı belirli bulunmamaktadır. Bu nedenle bu aşamada uyuşmazlığını tüketici mahkemesinde çözümleneceğini söyleyebilmek mümkün görülmemiştir. Mahkemece öncelikle dava konusu taşınmazın sözleşme anındaki alım amacı araştırılıp tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle davalı … AŞ istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, dairemiz kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin HMK 353/1-a-3 madde uyarınca kesin olarak karar vermesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/3. maddesi gereğince KABULÜNE, 2-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2022 tarihli: 2021/105 Esas – 2022/651 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde işlem yapılmak ve yeniden karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-Davalı … AŞ tarafından yatırılan istinaf karar harcının istem halinde istinaf talebinde bulunan davalı … AŞ’ye iadesine, 5-Davalı … AŞ tarafından yapılan istinaf masraflarının ilk derece mahkemesi tarafından verilecek kararda değerlendirilmesine ve hükme bağlanmasına,6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendilerini vekille temsil ettiren davalı … AŞ yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2022