Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2773 E. 2022/2123 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2773
KARAR NO: 2022/2123
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
NUMARASI: 2020/823 Esas- 2022/650 Karar
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … Tic. A.Ş arasında akdedilen sözleşme gereğince dava konusu İstanbul ili Esenyurt ilçesi … Mah. … ada … parselde kayıtlı … projesinde yer alan … Blok, … no’lu ve İstanbul İli, Esenyurt İlçesi … Mahallesi, … Ada, … Parselde kayıtlı … Projesinde yer alan … Blok, … bağımsız bölümlerini satın aldığını, sözleşme konusu bağımsız bölümün tapu kaydı üzerinde davalı şirketin borcu nedeniyle diğer davalılar … Anonim Şirketi ve … Anonim Şirketi lehine ipoteklerin bulunduğunu, sözleşmeye konu bağımsız bölümün davalı …. A.Ş adına kayıtlı olan tapu kaydının iptalini ve diğer davalılar lehine tesis edilen ipoteklerden ari bir şeklide müvekkili adına tapuda tesciline karar verilmesini, kabul görülmemesi halinde ise dava tarihindeki rayiç değerinin tespit edilerek bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …. A.Ş.’nden alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Tasfiye Halinde …-… İnşaat Sanayi Ve Ticaret Aş adına iflas masası vekili cevap dilekçesinde özetle: müflis şirket hakkında verilen iflas kararının henüz kesinleşmediğini, bu nedenle davanın ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına bırakılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı Tasfiye … Bank Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili banka hakkında açılan bu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını gerektiren maddi ve hukuki bir gerekçe bulunmadığını, müvekkili banka ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki veya işlem bulunmadığından davaya bakmakta Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkili yönünden pasif husumet yokluğu bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 23/06/2022 tarihli karar ile”…. mahkememizce, davacının taşınmazı satın alma amacı araştırılmış olup, gayrimenkul satış vaadi sözleşme öncesi bilgilendirme formu ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde konut olarak belirtildiği, davacının dava konusu taşınmazı yatırım yada tedavül amacıyla almadığını ileri sürdüğü ve 23/06/2022 tarihli celsede taşınmazı konut amacıyla teslim aldığını beyan ettiği anlaşılmakla.. Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle iki hafta içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne tevdiine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … T.A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyasında görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/1. maddesi uyarınca bir ticaret şirketinin tüm işlemleri ticari sayılacak ve bu şirket tüketici korumasından yararlandırılmayacağını, müvekkili banka ile diğer davalı firma arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesi gereğince ilk derece mahkemesi kararına konu uyuşmazlığın istanbul atm görülmesi gerektiğini, müvekkili banka ile diğer davalı firma arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesi gereğince İDM kararına konu uyuşmazlığın istanbul ATM görülmesi gerektiğini, dava dosyasına konu uyuşmalığın 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun’ un 3. maddesi gereğince tüketici işlemi olarak kabulü mümkün olmadığını, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı türk ticaret kanunu’nun 4. maddesinin f bendi gereğince görevli mahkeme ATM olduğunu, müvekkili banka – … arasında ticari kredi ilişkisi bulunmadığını, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkil bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğü doğmadığını, davacı ile müvekkil banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmamaktadırilk koşul açısından müvekkilim banka tarafından davacıya huzurdaki davaya konu taşınmazı davalı …’dan satın alabilmesi amacıyla verilmiş bir kredi bulunmadığını, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi geçersiz olduğunu, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı …ya karşı ileri sürebileceğini, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkili tarafından bilinmediğini, davaya konu taşınmazın davacı adına tescili ile ödenen bedelin iadesi hukuken mümkün olmadığını, davacı kötüniyetli olduğunu, … A.Ş. lehine tesis edilen ipotek hakkı müvekkili bankaya devir ve temlik olduğunu, açıklanan nedenlerle istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme’nin yetkisiz ve görevsiz bakırköy nöbetçi tüketici mahkemesine gönderilmesi kısmı ile ilgili usul ve yasaya aykırı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, yeniden hüküm tesis edilerek dava dosyasının yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tüm dosya kapsamı,
DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME Dava, davacı adına satış vaadi sözleşmesi kapsamında satın alınan taşınmazların tapu kadının iptali, davacı adına tescili ve teslimi, davalılar tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık görevli mahkemenin belirlenmesi hususundadır. Mutlak ticarî davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticarî işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticarî sayılan davalardır. Mutlak ticarî davalar, TTK’nın 4/1 nci maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunlar yanında Kooperatifler Kanunu (m. 99), İcra ve İflas Kanunu (m. 154), Finansal Kiralama Kanunu (m. 31), Ticarî İşletme Rehni Kanunu (m. 22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticarî davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticarî dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticarî işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1 nci bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticarî dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticarî dava sayılan davalardır. Nispi ticarî davalar, her iki tarafın ticarî işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticarî nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1 nci maddesine göre, her iki tarafın ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafın da tacir olduğu hukuk davaları ticarî dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticarî dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticarî işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticarî iş niteliğinde olması veya ticarî iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticarî iş sayılması davanın ticarî dava olması için yeterli değildir. Ticarî iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2 nci maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan bir işin diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hâle getirmez. TTK, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiştir. Üçüncü grup ticarî davalar, yalnızca bir tarafın ticarî işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticarî dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticarî davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticarî işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticarî nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticarî işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, satıcı, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. Somut olayda, davacı vekilinin 23/06/2022 tarihli duruşmadaki ” taşınmazlar konut olarak kullanılmaktadır” şeklindeki beyan ve ikrarı ile İDM’ce taşınmazların konut amaçlı kullanıldığı, işlemin ticari niteliği bulunmadığı, tüketici işlemi niteliğinde olduğu kabul edlilmiş olup, Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava konusu İstanbul ili Esenyurt ilçesi … Mah. … ada … parselde kayıtlı … projesinde yer alan … Blok, … no’lu ve İstanbul İli, Esenyurt İlçesi … Mahallesi, … Ada, … Parselde kayıtlı … Projesinde yer alan … Blok, … bağımsız bölüm olan taşınmazların tapuda KONUT niteliği ile davalı …A.Ş. Adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu bağımsız bölümlerin konut olarak kullanma amacıyla satın alındığı beyan edilmiş ise de; davacı şirket tarafından satın alınan 2 adet bağımsız bölümün kimler tarafından ve hangi amaçla kullanıldığı dosya kapsamın ve mevcut delil durumunda açıklığa kavuşturulmamıştır. Davacı vekilinin konut olarak kullanıldığı yönündeki beyanı ile yetinilerek bu hususta gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve aykırı görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ve kamu düzeninden yapılan değerlendirmede HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince İDM kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı … AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/3. maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, 2- Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin : 23/06/2022 tarih ve 2020/823 Esas- 2022/650 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde işlem yapılmak ve yeniden karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı … AŞ. yatırılan istinaf karar harçlarının istem halinde iadesine, 5-Davalı … AŞ. tarafından yapılan istinaf masraflarının ilk derece mahkemesi tarafından verilecek kararda değerlendirilmesine ve hükme bağlanmasına, 6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davalı … AŞ. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/09/2022