Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/831 E. 2021/1001 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/831
KARAR NO: 2021/1001
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2019
NUMARASI: 2017/54 Esas – 2019/599 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15.04.2021
K A R A R
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı … şirketinin işleteni olduğu … Mah. … cad.No:… … AVM … blok No:… ŞİŞLİ/İstanbul adresinde yer alan mağazada yapılan tadilat esnasında su borularına zarar verilmesi nedeniyle Müvekkili Şirkete ait ayakkabı mağazasına 17.06.2016 tarihinde ve 20.06.2016 tarihlerinde olmak üzere iki kez mağaza vitrinine ve mağaza içine su gelmesi nedeniyle hasar oluştuğu,su sızması nedeni ile ilk seferde 106 çift ikinci seferde ise 43 çift ürün ıslanmak sureti ile hasar gördüğü, ayrıca mağaza tavanında bulunan elektrik tesisatı ve mobilyalar da ıslanmak suretiyle hasar gördüğü, olayla ilgili olarak gerekli tutanaklar tutulduğunu, oluşan hasar nedeni ile … sigorta tarafından … nolu poliçe ile sigortalı olan mağazadaki hasarlarından dolayı 23.183.13 TL’sı zararın sigortaca karşılanmış ancak kalan kısmın ise karşılanmadığını,Hasar tutarlarının ; 1.su basması sonucu hasarlanan 106 çift ayakkabı, 2.su basması sonucu hasarlanan 43 çift ayakkabı, 1.su basmasında teknik ekip ilk müdahale bedeli, 2.su basması nedeni ile ilk müdahale bedeli, hasar gören tavan, vitrin dekorasyonu, boya ve diğer tesisatın onarımı için Mimarlık firmasından talep edilen onarım bedeli, onarım ekibine refakat edecek iki personelin mesai ve yol -yemek masrafları olmak üzere toplam 38.195.15 TL’lik hasar oluştuğunu, oluşan hasar uyarınca … sigorta ekspertiz raporlarında sigortanın karşılamadığı hasarlar düşülerek toplamda 16.458,00 TL ve 2.724,00 TL olmak üzere 19.182,00 TL hasar rapor edildiği ve toplamda 19.182,00 TL lık ödeme yapıldığını, 38.195,15 TL’lik hasar karşılığı 19.182,00 TL sigortadan hasar bedeli alınmış olup, kalan 19.013,15 TL hasar bedelinden 4.000,00 TL sovtaj bedeli de tenzil edildiğinde kalan 15.013,15 TL nin davalıdan talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; … Şirketinin yemek sektöründe faaliyetlerini gerçekleştiren; bu kapsamda, kendisine duyulan güvenin ve saygınlığın sürekliliğini sağlamayı temel ilke edinmiş, çalışanlarıyla bütünleşmiş, kurumsal kimliğiyle öne çıkan örnek bir kuruluş olduğu, …, tanınmış bir “…” ayakkabı mağazası olup; … AVM’de …’nin alt kat komşusu konumunda bulunduğu, dava dışı …, tanınmış bir restoran zinciri olup; … Avm’de, …’nin yan komşusu konumunda olduğu, … mağazasında oluşan, aslen dava dışı …’nin sorumlu olduğu hasarlardan, “sözde” …’nin sorumlu olduğu iddiasıyla, sigorta şirketinin karşılamadığı 15.013,15 TL’lik hasar bedelinin faiziyle birlikte ödenmesini haksız olarak talep edilmiş bulunduğu, …’ın, …’ye yönelttiği haksız ve mesnetsiz iddialarının kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı, …, … AVM’de yer alan mecurunda, alması gereken tüm tedbirleri aldığı, özen ve dikkat yükümlülüğünü de yerine getirdiğini, … İş yerinin … restoranı ile bitişik duvarı bulunması nedeniyle, …’den kaynaklanan tesisat problemlerinden dolayı defalarca mağdur olduğu, sızıntı ve kötü kokulara maruz kaldığını, 20.06.2016 günü, …’den kaynaklanan şiddetli su sızıntısı nedeniyle, başta … olmak üzere, AVM’deki birçok mağazanın zarar gördüğünü, …, söz konusu tesisat problemine kalıcı bir çözüm bulamamış, aynı sıkıntılar kendisinin kusur ve ihmaliyle, tekrarlanmaya ve …’yi mağdur etmeye devam ettiğini, …’nin bu durumu defalarca AVM Yönetimi’ne ve teknik ekibine bildirdiğini, şikayetlerini dile getirerek, sorunların giderilmesini talep ettiğini, tesisat problemine bağlı su sızıntısının, …’nin mucurundan kaynaklandığını AVM Yönetiminin de açıkça ikrar ettiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece “Dava dosyası içinde örneği bulunan ekspertiz raporlarına göre davacı dava dışı sigortacısı … Sigorta Şirketi’nden yukarıda belirtilen hasar tutarını eksik sigorta gereğince tahsil edilemediği, eksik sigortaya TTK nun 1462. Maddesinde yer verildiği, davacının sigorta bedelini sigortalanan malın değerinden az gösterildiğini hesaplayarak göstermiş olup buna göre de davacının sigorta şirketinden bu nedenle tahsil edemediği zararını zarara neden olan davalıdan talep etmesinin mümkün olabileceğinin tespit edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne,” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Anonim Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; … sektöründe Türkiyenin lider firmaları arasında olduğunu, …, … AVM’de yer alan mecurunda, alması gereken tüm tedbirlerin alındığını, özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirerek faaliyet gösterdiğini, konuya ilişkin olarak …, … AVM’de …’nin alt kat komşusu konumunda olduğunu, dava dışı … ise …’nin yan komşusu olacak şekilde konumlandığını, …, … restoranı ile bitişik duvarı bulunması nedeniyle, …’den kaynaklanan tesisat problemlerinden dolayı defalarca mağdur olduğunu, sızıntı ve kötü kokulara maruz kalındığını, AVM yönetimi bahse konu hakkında yıllarca, …’den kaynaklanan tesisat problemleri nedeniyle, gerek …’yi, gerek AVM Yönetimini, gerekse AVM teknik ekibini defalarca bilgilendirdiğini, söz konusu problemlerin giderilmesini talep ettiklerini, kendi mecurunda oluşan arızaları üçüncü kişilere zarar vermesini önlemek amacıyla ivedilikle giderdiğini, ancak … tarafından bir önlem alınmadığını, … tarafından verilen hasarın boyutu da beraberinde büyümüş ve … tarafından öne sürülen su akıntısı kaynaklı zarar konusunda, mesnetsiz şekilde asıl husumet yöneltilmesi gereken kişi … iken … olduğunu, … AVM tarafından düzenlenen teknik raporlarla bağlı kalınmaksızın, dava konusu su sızıntılarının …’den kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde irdelenmesi gerektiğini, mümkünse, yerinde inceleme yapılmasını, İstinaf taleplerinin kabulünü, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Tapu kaydı, bilirkişi raporuve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; aynı binada bulunan bağımsız bölümlerden birinin diğerine verdiği zararın tazminine ilişkindir. Uyap sisteminde ana taşınmaza ait tapu kayıtları incelendiğinde; dava konusu taşınmazda kat mülkiyetine geçildiği anlaşılmaktadır.Ancak bağımsız bölümlere ilişkin kapı numaralarının bildirildiği ve tapudaki numaraların bulunmadığı görülmüş sistemde görüntüleme yapılamamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4/ç maddesi “Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür.” şeklindedir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19/son maddesi gereğince; her kat maliki ana taşınmaza ve diğer bağımsız bölümlere kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur. Aynı Kanun’un Ek 1. maddesi gereğince de bu Kanun’un uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir. Somut olayda, dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden bildirilen taşınmazların sistemde görülen kat mülkiyeti kurulu binada yer alması durumunda çekişmenin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanmasından kaynaklandığının kabulü gerekir.. Bu durumda 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kuşkusuzdur. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Sonuç olarak mahkemece, uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun ek 1. maddesi kapsamında kalıp kalmadığı yönünde araştırma yapılarak tapu kayıtlarının incelenmesi ve KM’ne geçilmiş ise Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu benimsenerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esası bakımından hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davalının sair istinaf itirazları incelenmeksizin kamu düzeni yönünden HMK 353/1-a-3 madde uyarınca kabulüne, yapılan inceleme ile kararın kaldırılmasına ve görev hususunun değerlendirilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince KABULÜNE, 2-İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/06/2019 tarih, 2017/54 Esas – 2019/599 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde işlem yapılmak ve yeniden karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istem halinde davalıya iadesine, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf masraflarının ilk derece mahkemesi tarafından verilecek kararda değerlendirilmesine ve hükme bağlanmasına, 6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/04/2021