Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/450 E. 2021/455 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/450
KARAR NO : 2021/455
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/11/2020
NUMARASI: 2020/840 Esas – 2020/697 Karar
DAVANIN KONUSU: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli … İlçesi … Mahallesi … ada … parselde bulunan konut nitelikli taşınmaz zemin kat 41 nolu bağımsız bölümünün satışı konusunda müvekkili ile davalı … şirketinin anlaştığını, 20/03/2013 tarihli sözleşmeye göre müvekkilinin satış bedelini ödemesinden sonra taşınmazı tapuda devraldığını, zilyetliğinde devredildiğini, müvekkilinin tapusunu ve zilyetliği devraldığı taşınmaz üzerinde davalılar lehine ipotek tesis edildiğini öğrendiğini belirterek dava konusu taşınmaz üzerinde taşınmazın müvekkiline satışından sonra davalının borçları sebebi ile konulan ipoteğin fekkine, geç teslimden dolayı uğradığı zararların giderilmesine, gecikme tazminatına hükmedilmesine, ipoteğin fekkine karar verilmemesi durumunda taraflara arasındaki sözleşmeye aykırı davranış sebebi ile sözleşmenin feshine müvekkilinin ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkillerine iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ….A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle davanın görev ve yetki itirazları kapsamında İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, müvekkili yönünden husumet nedeniyle reddine, taşınmaz üzerindeki diğer takyidat lehdarlarına husumetin yaygınlaştırılmasına, esasa ilişkin diğer itirazları kapsamında haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece “…Özetle bu dava tüketicinin yaptığı sözleşme ile aldığı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkin olup, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uygulanacaktır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir. Açıklanan nedenlerle davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilerek, yargılama yapma yetki ve görevinin Türketici Mahkemesi olması sebebiyle dosyanın Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … T.A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile diğer davalı firma arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesi gereğince ilk derece mahkemesi kararına konu uyuşmazlığın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerince görülmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz dükkan niteliğinde olup Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğunu, husumet yaygınlaştırılmadan taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğunu, müvekkili banka ile … arasında ticari kredi ilişkisi bulunduğunu, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkil bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, yerel mahkemenin yetkisiz Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi kısmı ile ilgili usul ve yasaya aykırı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis edilerek dava dosyasının yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesine yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, dükkan satım sözleşmesine (yüklenicinin temlikine) dayalı davacılar adına tapuda tescili yapılan taşınmazdaki ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir.Sözleşme içeriğinden bağımsız bölümün iş yeri vasfında bulunduğu tespit edilmiştir. 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 3. Maddesinin (k) bendinde tüketicinin ” Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan ve yararlanan gerçek ve tüzel kişiyi”, (ı) bendinde tüketici işlemini “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve ya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşına, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve vb. sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi”, (i) bendinde satıcının “Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan yada mal sunanın adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişilerin”, (h) bendinde ise” Mal alışverişine konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları” ifade edileceği düzenlenmiştir. 73/1 maddesinde de ” Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. Bu kanun hükümlerinin uygulanması ile her türlü ihtilafa tüketici mahkemesi tarafından bakılacağı düzenlenmiştir. Bu kanunun uygulanabilmesi için konut ve tatil amaçlı taşınmazların satıcının ticari veya mesleki faaliyeti kapsamında bu malı sunuyor olması ve alıcının da bunları konut amacıyla satın alması gerek ve yeterlidir. Alıcı, bir mal veya hizmeti kişisel ihtiyaçları dışında belirli bir meslek icrası, belirli bir üretimde kullanma, yeniden satış, ticari olarak kullanma vs gibi mesleki ve ticari amaçlarla satın alanların tüketici olarak kabul edilmeyecekleri kuşkusuzdur. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm mercii tüketici mahkemesi olmayacaktır. Somut olayda; dava konusu bağımsız bölüm tapuda “asma katlı dükkan” niteliğindedir. Taraflar arasındaki sözleşme ise ”Dükkan Satım Sözleşmesi”dir. Davacılar adına tescilli bağımsız bölümün niteliği 6502 Sayılı kanunun 3/h maddesinde belirtilen mallar arasında sayılmamaktadır. Dava konusu taşınmaz dükkân niteliğinde olduğundan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda tanımları yapılan satıcı ve tüketici arasındaki mal ve hizmet satışına ilişkin düzenlemeye uymadığı anlaşılmaktadır. Davacılar adına tescilli bağımsız bölümün niteliği dükkan olup 6502 Sayılı kanunun 73.maddesi uyarınca uyuşmazlık tüketici mahkemesinin görev alanına girmediğinden tüketici mahkemesince çözülemez. Başka bir anlatımla çekişmenin Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi kanundan kaynaklanan bir zorunluluktur. Bu nedenle görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.Davalı … vekilinin istinaf itirazlarının görev ile birlikte yetki hususunun da değerlendirilmesi ve yetkisizlik kararı verilmesine ilişkin bulunduğu anlaşılmıştır.6100 sayılı HMK’nın “Dava şartları” başlıklı 114/1. maddesi, “Dava şartları şunlardır: a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b) Yargı yolunun caiz olması. c) Mahkemenin görevli olması. ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e) Dava takip yetkisine sahip olunması. f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması. ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” şeklindedir.Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan hâllere dava şartları denir.Dava şartlarının amacı, bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek, böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır (Kuru B.: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, İstanbul 2016, s 190). Dava şartlarının neler olduğu 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesinde belirtilmiş olup, anılan düzenlemenin 1. bendinin (c) alt bendinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, bir dava ancak görevli mahkemece incelenebilir. Mahkeme her şeyden önce görevli olmalıdır. Madde dava şartlarını sıra ile vermiş olmakla Görevsiz mahkemece bu husus atlanarak kendisinden sonra gelen diğer dava şartlarının incelenmesi yasaya aykırı olacaktır. Bu durumda kesin yetkiye ilişkin dava şartı varsa bunu inceleme ve değerlendirme yetkisi görevli mahkemeye ait olacağından İDM tarafından görevsizlik kararı verilirken aynı anda yetkisizlik kararı verilmesi hususundaki itirazı yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle sözleşme konusu bağımsız bölümün mesken niteliğinde olmadığı, işyeri vasfında bulunduğu, yukarıda açıklanan yasal düzenleme kapsamında davaya bakmakta görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla kamu düzenine aykırılık yönünden re’sen gözetilen sebeplerle davalı ….A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/3. maddesi gereğince kabulüne, kamu düzeninden olan görev kurallarına aykırılık yönünden resen İDM kararının kaldırılmasına, dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine ilişkin kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı ….A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni yönünden yapılan inceleme ile görev yönünden istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/3. maddesi gereğince KABULÜNE,2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/11/2020 tarih, 2020/840 Esas – 2020/697 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde işlem yapılmak ve yeniden karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-Davalı ….A.Ş. tarafından yatırılan istinaf karar harcının istem halinde iadesine, 5-Davalı ….A.Ş. tarafından yapılan istinaf masraflarının ilk derece mahkemesi tarafından verilecek kararda değerlendirilmesine ve hükme bağlanmasına,6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davalı …A.Ş. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/02/2021