Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/3972 E. 2021/3219 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3972
KARAR NO: 2021/3219
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2021
NUMARASI: 2021/450 Esas – 2021/767 Karar
DAVANIN KONUSU: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)
KARAR TARİHİ: 29/12/2021
K A R A R
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı … AŞ’den iki adet konut niteliğinde bağımsız bölüm satın aldığını, taşınmazların tapuda müvekkili adına tescil edildiğini, ancak taşınmazlar üzerinde diğer davalılar adına ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin taşınmazların bedelinin tamamını ödemiş olması nedeniyle taşınmazlar üzerinde bulunan ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İpotek alacaklısı olan davalılar dosyaya sunmuş oldukları cevap dilekçelerinde, müvekkillerinin alacağının ipotekle teminat altına alındığını, açılan davanın yasal dayanağı bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece “Toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ve İBAM 7.HD kaldırma kararında belirtildiği üzere davacının dava konusu bağımsız bölümleri yatırım amacıyla satın aldığı, davanın Tüketici Kanunun kapsamında görülmesinin de mümkün olmadığı gibi ATM’nin görev alanına da girmediği, uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği anlaşılmakla, açılan davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi gönderilmesine karar vermek gerektiği” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı …vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince iflas idaresi teşekkül etmemesine rağmen gerekçeli kararın iflas dosyasına tebliğ edilerek usule aykırı olarak usuli işlemlerin ve sürelerin başlamasına sebebiyet verildiğini, huzurdaki dava dosyası ile müvekkili banka lehine tesis edilen ve ipoteğin fekki talep olunan taşınmazın sayısı dikkate alındığında uyuşmazlığın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerince görülmesi gerektiğini, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin f bendi gereğince görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, 16.01.2020 tarihli, 2019/3362 Esas, 2020/50 karar sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. hukuk dairesi kararının gereğince de görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, husumet yaygınlaştırılmadan, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğunu, müvekkil banka ile … arasında ticari kredi ilişkisi bulunduğunu, müvekkili banka ve … arasındaki hukuki ihtilaf bulunduğunu, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkilinin bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğü doğmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkil bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğü doğmadığını, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığının müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkili bankanın sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti talebinin reddi ile bunların tümüyle davacı üzerinde bırakılması gerektiğini belirterek, taleplerinin kabulü ile, yerel mahkemenin görevsiz ve yetkisiz Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi kısmı ile ilgili kararının kaldırılmasını, yeniden hüküm tesis edilerek dava dosyasının yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıp niteliğindeki ipoteklerin kaldırılmasına ilişkindir. Davalı banka diğer davalı yüklenici ile imzaladıkları sözleşmenin ticari nitelikte bulunması nedeni ile görev itirazında da bulunmuştur. Ancak somut uyuşmazlıkta davacının istemi kredi sözleşmesindeki borç veya borcun varlığına – yokluğuna ilişkin olmayıp taşınmaz satış sözleşmesinin ayıpsız olarak ifasını sağlamaya yöneliktir. Davacının yüklenici ile yaptığı 1987 / 2 -1988/2 E. K. Sayılı İBBK kapsamında geçerli sözleşmenin ifası istemine yönelik iş bu davanın dava konusu taşınmazın üzerinde ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki ve tesciline ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın niteliği itibariyle genel mahkemelerde davanın görülmesi gerektiğine yetki hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin Dairemizce 25.03/2021 gün, 2021/852-802 E.K sayılı karar ile kesin olarak karar verildiği, mahkemenin bu doğrultuda verdiği kararda herhangi bir yanılgı olmadığı görülmüştür. Açıklanan nedenlerle davalı …vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi gereğince esastan reddine temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2021 tarih ve 2021/450 Esas – 2021/767 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı …vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 istinaf maktu karar ve ilam harcı davalı …tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı …tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davalı …yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1. bendi ile aynı Kanun’un 361 ve 362. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/12/2021