Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/3516 E. 2021/2740 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3516
KARAR NO: 2021/2740
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 26/08/2021
NUMARASI: 2021/545 Esas-Derdest
DAVANIN KONUSU: Genel Kredi Sözleşmesinin Teminatını Teşkil Etmek Üzere Tesis Edilenİpoteğin Hukuken Geçersiz Kurulduğu ve Yolsuz Tescil Olması Nedeniyle İpotekten Dolayı Borçlu Olmadığının Tespiti (Menfi Tespit), İpoteğin Fekki
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
6100 sayılı HMK’nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dosyası istinaf başvurusunun incelenmesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesine gönderilmiş, 14. Hukuk Dairesinin 26/10/2021 tarih ve 2021/1869 esas 2021/1294 karar sayılı kararı ile belirlenen iş bölümüne göre inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine ait olduğu gerekçesiyle dairemize gönderilmesine karar verilmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen ipoteğin hukuken geçersiz kurulduğu ve yolsuz tescil olması nedeniyle ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit), ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Bu görevlendirmenin Yargıtay iş bölümüne paralel olarak yapılmış, dairemizin Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin baktığı bir kısım işlere bakmakla görevlendirilmiş, ipoteklere ilişkin görev düzenlemesinin Yargıtay 14. Hukuk Dairesi iş bölümü ile birebir aynı olup Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nde genel kredi sözleşmesine dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkin davaların Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ne ait olduğu yönünde kararları bulunmaktadır. Davacının ipotek akdinin tarafı olup olmamasının da bu anlamda bir önemi yoktur. Zira ipotek sınırlı bir ayni hak olup malikin değil taşınmazın borcudur. Nitekim taşınmazı devreden malikin bu yönde açacağı davalar da uygulamada aktif husumet yokluğundan reddedilmektedir. Doğal olarak taşınmazın borcundan dolayı davayı açacak olan tasarruf yetkisi olan son maliktir. Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/1172 – 2017/6875 esas ve karar sayılı ilamında Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar incelenmekle (davayı açan taşınmazın yeni maliki ipotek aktinin tarafı eski maliktir.)”.. Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerine dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalı bankadan aldığı krediye karşılık davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, adı geçen davalı şirketin bankadan almış olduğu herhangi bir kredinin mevcut olmadığını, ipoteğin yok hükmünde olduğunu, bankanın iyiniyetli davranmadığını iddia ederek ipoteğin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesine teminat olarak tesis edilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK’nun 4/1-f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Aynı yasanın 6335 sayılı yasa ile değişik 5. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlendiğinden ve görev dava şartlarından olup, mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğinden somut olayda dava tarihide dikkate alındığında davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevi dahilinde olduğu ve dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği gözetilmeden işin esası yönünden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. ” şeklinde karar vererek davayı ve görevi nitelemiştir. İş bu dava dosyasında da dava, davanın niteliği gereği görevli mahkeme olan İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmektedir. İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesinin gönderme kararındaki değerlendirme ve gerekçenin kabulü mümkün değildir. Zira taraflar arasındaki temel uyuşmazlık genel kredi sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekki istemine ilişkin olup uyuşmazlığı doğuran temel ilişki genel kredi sözleşmesi olup genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar TTK’nun 4/1-f maddesi kapsamında kalmaktadır. Genel kredi sözleşmesi yasa ve yerleşik içtihatlar dikkate alındığında bankacılık işlemi niteliğindedir. Dairemizin görev alanı HSK’nın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’nun 01.09.2021 tarihli kararı gereğince;”Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar” İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.13.14.Hukuk Dairesinin görev alanındadır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen 01.09.2021 tarihli kararı ve davanın açıklanan niteliği gereğince istinaf başvurusunu inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.13.14 Hukuk Dairesine ait olduğu, iş bölümü kararı gereğince dairemizin açıkça görevli olmadığı anlaşılmakla dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.13.14. Hukuk Dairesine gönderilmesine, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi tarafından da iş bölümü nedeniyle görev yönünden dairemize gönderilmesine karar verildiğinden ve iş bölümü uyuşmazlığı doğduğundan 5235 sayılı Kanunun 35/1. maddesi gereğince iş bölümü uyuşmazlığının çözümlenmesi, iş bölümü yönünden görevli dairenin belirlenmesi amacıyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçeye göre; 1-İlk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunu inceleme görevi HSK’nun 01/09/2021 günlü iş bölümü kararı gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.-13.-14. Hukuk Dairesine ait olduğundan dava dosyasının iş bölümü yönünden görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 2-Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi tarafından da iş bölümü yönünden dairemizin görev alanında kaldığından gönderilmesine karar verildiğinden ve iş bölümü uyuşmazlığı doğduğundan 5235 sayılı Kanunun 35/1. maddesi gereğince iş bölümü uyuşmazlığının çözümlenmesi, iş bölümü yönünden görevli dairenin belirlenmesi amacıyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, Dair 6100 sayılı HMK.nın 352/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile kesin olarak karar verildi.16/11/2021