Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/2281 E. 2021/2358 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2281
KARAR NO: 2021/2358
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2020
NUMARASI: 2019/621 Esas – 2020/202 Karar
DAVANIN KONUSU: İpoteğin Kaldırılması
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
K A R A R
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … A.Ş’nin malik olduğu ve tapunun İstanbul Esenyurt ilçesi … köyü … mevkii … ada … parsel üzerinde kain … nolu bağımsız bölümü satın almak için 08.06.2017 tarihinde anlaştığını , ancak söz konusu bağımsız bölüm satıcı şirketin davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı karşılığı davalı lehine ipotek edildiğinden davalı bankadan bu hususun sorulduğunu ve bankaca müvekkil şirkete 08.06.2017 tarih ve … nolu cevap verildiğini verilen cevapta bu ipotekle ilgili olarak satıcı şirketin şubedeki hesabına satıcı firmaca veya müvekkilce fek bedeli olarak 30.000,00 TL gönderildiği takdirde ipoteğin fek edileceğinin bildirildiğini ve bunun üzerine müvekkil şirket fek bedeli de dairenin satış bedeli içerisinde olduğundan, 09.06.2017 tarihinde … bankası Mersin Adliye şubesinde bulunan … nolu İBAN hesabından , satıcı şirketin … Banka şubesinin yazısında istediği 30.000,00 TL ipotek fek bedeli 200.000,00 TL olan daire bedeli içerisinde bu şekilde satıcı şirkete gönderildiğini , ödemenin gerçekleşmesi üzerine müvekkil şirket edimini yerine getirmiş olduğundan satıcı firmaca , ilgili tapu müdürlüğünde dairenin ferağı 09.06.2017 tarihinde müvekkile verildiğini , tapu belgesinden anlaşılacağı üzere müvekkil ipotek fek bedeli dahil olmak üzere toplam 200.000,00 TL daire bedelini ödediğini bu nedenlerle davalarının kabulü ile ipotek fek bedeli olan 30.000,00 TL sı davalı banka şubesine ödenmiş olduğundan öncelikle bu nedenle tapunun İstanbul/Esenyurt ilçesi, … köyü, … mevkii, … ada, … parsel üzerinde kain … nolu bağımsız bölüm üzerinde davalı banka şubesi lehine tesis edilen ipoteğin fekkine, ancak mahkeme tarafından ödeme geçerli bir ödeme olarak kabul etmezse 30.000,00 TL ipotek fek bedelinin davalı banka şubesine depo ettirilerek mezkur ipoteğin bu nedenle de fekkine , her iki halde de yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili bankanın 08/06/2017 tarihli yazısında taahhüt ettiği 30.000 TL yatırılmadığından ipoteğin kaldırılmadığını, dava dışı … Ltd Şti nin ipoteğin kaldırılmasına istinaden müvekkili bankaya yatırmış olduğu herhangi bir bedel olmadığını, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekaletin ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece “Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle ipoteğin fekki davası olup, dosyada yapılan incelemede davacının dava dışı … A.Ş nden bağımsız bölüm satın aldığı, taşınmaz üzerinde davalı bankanın ipoteğinin bulunduğu, davalı bankanın davacı şirkete 08/06/2017 tarihli vermiş olduğu yazısı ile davacı tarafından 30.000 TL nin 22/06/2017 tarihine kadar yatırılması halinde ipoteğin fek edileceğinin taahhüt edildiği, 22/06/2017 tarihinden sonra ise bu taahhüdün kendiliğinden hükümsüz olacağının bildirildiği, davacının satıcı firmaya 09/06/2017 tarihinde 200.000 TL eft gönderdiği, davacının davalı bankaya Mersin …Noterliğince göndermiş olduğu ipoteğin fekkine ilişkin ihtarnameye davalı bankanın Büyükçekmece …Noterliğinin ihtarnamesi ile cevabın verildiği, davacının davalı bankaya 30.000 TL bedeli yatırmadığı ve davacının satıcıya göndermiş olduğu 200.000 TL bedelin davalı ile ilgisinin olmadığı, davalı dava dışı satıcı … A.Ş nin davalı bankaya yatırmış olduğu 205.000 TL lik ödemenin hangi kredi borcuna ilişkin olduğunun belirtilmediği ve 30.000 TL ipoteğin fek bedeline ilişkin bir açıklamanın da dekontta bulunmadığı anlaşılmakla subut bulmayan davanın reddine, yine davacı vekili mahkemece 30.000 TL ipotek bedelinin depo ettirilmesine ilişkin karar verilmesini talep etmiş ise de, davacının davalı banka ile kendi aralarında anlaşıp 30.000 TL yi banka şubesine yatırmasında bir engel bulunmadığı, mahkemenin bu hususta depo kararı vermesinin mümkün olmadığı” gerekçesiyle, “Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu ipoteğin fekki davasının reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin satıcı şirkete gönderdiği daire bedelinin aynı gün davalı banka şubesinde bulunan satıcı şirketin kredi borcu hesabına aktarıldığı halde, davalı banka şubesinin bunu inkar ettiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, davalarının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve davalarının kabulü ile, İstanbul/Esenyurt İlçesi, … köyü, … mevkii, … ada, … parsel üzere kain … nolu bağımsız bölüm üzerinde davalı banka şubesi lehine tesis edilen ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Bilindiği üzere; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 190/1. maddesine göre de “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça,iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. HMK 204/1 madde uyarınca ilamlar ile düzenleme şeklinde noter senetleri sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılırlar. Aynı maddenin 2 fıkrası uyarınca diğer yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgeler aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil sayılırlar. Somut olayda, Davacı ipotekle yükümlü olarak aldığı taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki hususunda alacaklı banka ile görüştüğünü ve 30.000 tl fek bedelinin ödenmesi karşılığı ipoteğin kaldırılacağı hususunda anlaşmaya varıldığını bildirmiş, davalı ise 30.000 tl fek bedelinin gösterilen hesaba yatırılmadığını, davacı tarafından yatırılan paranın dava dışı borçlunun hangi borcu için yatırıldığının belli olmadığını savunmuştur. Davacının yaptığı 205.000 tl lik ödeme dekontunda … nolu daire ücreti yazılı bulunmaktadır. Bu hali ile daire satış bedeli için satıcıya ödeme yapıldığının kabulü gerekir. Kaldı ki davalı fek bedelinin bankalarının Beylikdüzü şb nezdindeki … nolu hesaba yatırılması gerektiğini bu hesaba ödeme olmadığını bildirmiş olup davalının yaptığı ödemenin … nolu Türkiye finans bank hesabına yapıldığı görülmüştür. Davacı bu ödemenin içinden aynı gün borçlu şirket tarafından davacı banka hesabına transfer edildiği bildirilmiş ise de bu transfer işlemine ilişkin kayıtlar getirtilip incelenmemiştir. Bu durumda davacı yeni malik ile banka arasında yapılan fek anlaşmasının ne şekilde yapıldığına ilişkin Beylikdüzü şb kayıtlarında bir belge bulunup bulunmadığı, 30.000 tl nin fek bedeli olarak ne şekilde belirlendiği ve dayanağının ne olduğu hususunun bu kayıtlarda yer alıp almadığının, ayrıca davacının ödeme yaptığı gün belirtilen hesaba transfer işlemi bulunup bulunmadığının ve varsa açıklama içerip içermediğinin bankaca bu ödemenin hangi borca mahsup edildiğinin, ilgili bankadan sorulması ve ipotek akit tablosu ile kredi sözleşmesi ve eklerine ilişkin tüm belgelerin incelenmesi gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının sorumlu bulunduğu ödenmeyen ipotek alacağı bulunup bulunmadığının fek bedelinin kim tarafından ödeneceğine ilişkin bir kayıt bulunup bulunmadığının rapor ile tespiti gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulüne, İlk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dairemiz kararı doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince KABULÜNE, 2-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/02/2020 tarihli 2019/621 Esas – 2020/202 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde işlem yapılmak ve yeniden karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istem halinde davacıya iadesine, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf masraflarının ilk derece mahkemesi tarafından verilecek kararda değerlendirilmesine ve hükme bağlanmasına, 6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendilerini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/10/2021