Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1373 E. 2021/1113 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1373
KARAR NO : 2021/1113
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2021
NUMARASI : 2020/135 Esas -Derdest
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22.04.2021
K A R A R
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı …k Ekipmanları vekili dava dilekçesinde özetle; alıcı sıfatıyla davacı … Dış Tic. Ltd. Şti. (yeni unvan ….Mutfak Ekipmanları Ltd.Şti.) ile satıcı sıfatıyla davalı … Yapılar San. ve Tic. A.Ş. arasında Kadıköy 30. Noterliğinin 21.05.2015 tarih, … yevmiyeli işlemiyle toplam 1.249.300,00 TL. bedelle, İstanbul ili Kadıköy ilçesi Merdivenköy Mahallesi… brüt 133,39 m², net 101,55 m², 3+1 dairenin satışına ilişkin düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan tüm borçlarını eksiksiz olarak yerine getirdiğini, taşınmazın 3. kişilere devrini ve taşınmaz üzerinde 3. kişiler lehine aynı veya şahsi hak tesisini önlemek için, öncelikle teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise taraflarınca öngörülecek teminat karşılığında taşınmazın tapu kaydına tedbir konulmasını, tedbir kararın ilgili Tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesini, bağımsız bölüm üzerindeki davalı banka lehine tesis edilmiş olan ipoteğin terkini ile davalı …ve Tic. A.Ş. adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile, tapunun davacı adına tescilini, gerekçeli kararın ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesini, taleplerinin kabul edilmemesi halinde davaya konu taşınmazın dava tarihindeki piyasa rayiç değerinin tespit edilerek, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı …Ve Tic. A.Ş.’den tahsili ile müvekkilline ödenmesini, yargılama gider ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … ve Tic. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yükümlülüklerini yerine getirdiğini davacı taşınmazın tapuda devri için gerekli vekaletnameyi vermediği ni devir işlemi için resmi merasime katılmadığını taşınmaz üzerindeki ipotek tapuda devir işlemleri ile eş zamanlı olarak kaldırılmakta olup gerekli vekaletnameyi vermeyen ve tapudaki resmi merasime katılmayan davacının iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, imzalanan sözleşmenin 21. maddesinde devir ve teslim borcunun yerine getirilmemesi halinde uygulanacak hükümler yasal mevzuata da uygun olarak belirlenmiş olup davacının terditli talebinin de sözleşmeye aykırı olduğunu, haksız davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı müvekkil şirkete verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …Katılım Bankası A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; dava, tapu iptal ve tescil davası olarak açılmış olup, nispi harca tabi olduğunu, dava konusu taşınmazın sözleşmede satış bedeli açıkça ifade edildiğini, dava değeri, taşınmazın satış değeri olduğunu, bu nedenle davacının öncelikle bu değer üzerinden harç yatırması gerektiğini, nispi harcın tamamlanmaması halinde dava şartı yokluğundan usulden reddini, davacının açmış olduğu haksız ve kötü niyetli davanın müvekkili banka yönünden esastan reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece “Tüm dosya kapsamına göre yapılan irdeleme sonunda itiraza konu tedbire ilişkin ara kararların gerekçesinde de belirtilen şekilde davaya dayanak olan sözleşme ve ihtarname örnekleri, basiretli iş yapma sorumluluğunun bütün taraflar yönünden de söz konusu olması dosya kapsamına yansıyan ve davaya dayanak sözleşmeye yönelik edimlerin tatmini, tedbir kararının verilmesi ve verilmemesi ihtimalleri karşısında etkilenen tarafların menfaatlerinin dengelenmesi yönünden öncelikler, yaklaşık ispat koşulu ve ihtiyati tedbire ilişkin yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde ileri sürülen itirazların yerinde olmadığı sonucuna varıldığından itirazların reddi ile tedbirin devamına,” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı … Bankası A.Ş. Vekili istinaf dilekçesinde özetle; teminatsız olarak tedbir kararı verilmesi müvekkili bankayı telafisi güç duruma düşüreceğini, davalı Banka; davacı ile diğer davalı arasındaki ilişkinin bir tarafı olmadığını, gayrimenkulü davalı firmanın risklerine karşılık teminat olarak aldığını, bu nedenle tapu kayıtlarına güven ilkesiyle hareket eden iyi niyetli bir üçüncü kişi olduğunu, dava konusu ihtilafın asıl tarafları arasındaki ilişkinin tarafı olmayan davalı bankanın; tacir olan davacının tapu kaydına şerh düşürmediği gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi nedeniyle zararı oluştuğunu, mahkemenin tedbir kararını kaldırmama kanaatindeyse müvekkili bankanın mağduriyetine sebebiyet verilmemesi adına davacıdan teminat alınmasına hükmedilmesini, müvekkili bankanın, davacı yan ile diğer davalı şirket arasındaki sözleşmeden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlık hakkında hiç bir şekilde sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle usul ve yasaya aykırı bir şekilde verilen 16.06.2020 tarihli tedbir kararının hatalı olup, kaldırılması gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil aksi halde tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyatı tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyatî tedbir “kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile İlgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır” şeklinde tarif edilmiştir. Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbîr diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu mal ve hak üzerinde yeni bir takım uyuşmazlıkların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır.6100 sayılı HMK’nun 389,maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1.fıkrasında “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanmaması… gibi sair hususlarda tereddüte yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir.İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir.Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacak ve davacının talepleri hakkında karar verilecektir. Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davada satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.Davacının terditli istemlerinin ilki taşınmazın aynına yönelik olup taşınmazın yargılama sırasında 3. kişilere devri durumunda tarafların karşılıklı hak ve yarar dengesinin bozulma olasılığı ve dosya kapsamı yönünden tedbir verilmesinin uygun olduğu, taşınmazın dava sırasında satışı halinde ileride telafisi güç ve imkansız zararlara sebebiyet verebileceği, hak kaybına neden olabileceği anlaşılmakla tedbirin kaldırılmasına yönelik davalılar vekillerinin istinaf başvurusu yerinde değildir.Teminat alınmamasına yönelik itirazların değerlendirilmesinde ise HMK 392/2 madde hükmü gereği durum ve koşulların gerektirdiği takdirde mahkemenin teminatsız tedbir kararı verebileceği vurgulanmış olup; davacının sözleşmeye ve ödeme belgelerine dayanarak bu belgeleri mahkemeye sunduğu, durum ve koşullar gereği teminat alınıp alınmayacağının mahkemenin takdirinde olup bu durumda İDM hakiminin değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden esastan reddine kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı Türkiye …Bankası A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalı Türkiye … Bankası A.Ş. tahsiline
3-Davalı Türkiye … Bankası A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/04/2021